Seni unutmak mümkün değil Ahmet Abi...

Ahmet Fenercigil renkli kişiliği, yaşam dolu sevecen yönü ile Çanakkalelilerin takdirini kazanmış bir abimizdi.
Hayatı, dolu dolu yaşadı Ahmet abi...
Yakalanmış olduğu amansız hastalık ile mücadelesinde yaşama, dostluklara, insani değerlere verdiği önem ile güç kazandı.
Son dakikasına kadar dimdikti, yenilmedi; şimdi de hep kalplerimizde yaşayacak.

1273
 
Gerçekten Çanakkalelilerin Ahmet abisiydi.
Sağlık nedeniyle rakısını içemediği günlerde hep takılırdı benim için de bir duble iç kardeşim diye.
Rakı kadehlerimin bundan sonrasındaki anlamı artık daha yüklü benim için.
Seni unutmak mümkün değil Ahmet abi
Şimdi kim getirecek  bize artık hünnapları?
Işıklar içinde uyu Ahmet abi...
 
Bu kadarı fazla!
Yaşadığımız şu günlerde hepimizin farkında olduğu olan konulardan biri özgürlüklerimizin kısıtlanması.
AKP iktidarı kendisi gibi düşünmeyen herkesi baskı altına alıyor.
Bazen cezaevlerini dolduruyor, gazetecilere yaptığı gibi.
Bazen işlerinden uzaklaştırıyor, yaptığı baskılar ile.
Bazen örgütlenme hakları, bazen ifade özgürlükleri, bazen en temel insan hakları yok sayılıyor.
 
Tüm bunlar ne için?
Dikensiz bir gül bahçesi yaratmak için aykırı sesleri yok etmek isteğinden.                   
Bu yöntemsellik ve felsefe öyle bir yaygınlaştı ki; her anti demokratik eylemin temel dayanağı haline geldi.
İşte bunun için kendi iktidarlarını kurmak ve sürdürmek isteyenler hep böylesi yöntemler ile sahnedeler.
Bu sahne tabii ki oyuna göre çeşitli dekorlar ile  süsleniyor.
Çanakkale’mizde de bir oyun var sahnelenen, kentin siyasal alanında yeni rol almış, ya da verilmiş aktörler tarafından.
Bu oyunun ilk sahnesinde; kendisi gibi düşünmeyen her kesime karşı olma ve itibarsızlaştırma senaryosu var.
Kim tarafından sahneleniyor bu oyun?
Üniversitenin çiçeği burnunda yeni ekibi; sözde Rektör Laçiner’e destek olmaya çalışanlar tarafından.
Kentin bu yeni oyuncuları oyunlarını çatışma üzerine kurdular.
Herkes ile çatışıyorlar, hem de kıran kırana...
Demokrasi imiş, karşılıklı saygı imiş hak getire...
Ya bendensin ya da düşman mantığı...
Öyle olunca açtıkları cephe de çok geniş.
Bu cephenin ön saflarında Çanakkale basını var.
Kendi yandaş medyalarını yine kendileri yaratarak Çanakkale basınını itibarsızlaştırmak için her türlü çabayı gösteriyorlar.
Şimdilerde hedefleri de gazeteci Murat Kıray oldu.
Neden oldu?
Çok açık, kendileri de ifade ediyorlar; Rektör Laçiner için attığı manşetler, yaptığı haberler nedeniyle.
Bu kabul edilebilecek bir durum değil.
Kıray ile belki bu konuda çok farklı düşünceler içerinde olabilirim, kendisi ile hiç konuşmadım son gelişmeleri...
Ama beni ilgilendiren bir gazeteci arkadaşımın habercilik alanındaki özgürlüğüdür.
Bir haberi nedeniyle şimdi olduğu gibi saldırıya uğruyor ise her zaman onun yanında olmak bu mesleğin onurlu bir davranışıdır.
Çanakkale basını henüz bu tehlikenin farkında değil!
Bu itibarsızlaştırmadan elbet bir gün paylarına düşeni alacaklar.
Kurulan strateji bunun üzerine.
Bu kesimler, kent üzerinde kurdukları senaryoları yaşama geçirmek için önlerindeki engelleri yok etmek amacıyla öyle bir fütursuzca saldırmaktadırlar ki; sonları hayırlı olsun demekten başka bir şey söyleyemiyorum.
O kadar geniş bir cephede müdahil olma noktasında hareket ediyorlar ki kentin tüm kesimleri ile bir kavga ve geçimsizlik içindeler
Çanakkale basını bu tehlikenin hala farkına varmaz ve tavrını koyamaz ise; bir gün gelir bu alanda icazetli yedek bir role razı olabilir.
Kentin; iradesinin hafızasının ve kimliğinin teslim alınması için saldırılar başlatılmıştır.
Dün bizim ve bazı diğer gazeteler için yapılan yok etme, itibarsızlaştırma, şimdi Aynalı Pazar Gazetesi için yapılmaktadır.
Aynalı Pazar bu kulvara nasıl girmiştir?
Murat Kıray bize bunları anlatacaktır.
 
Durun bakalım o da ne?
Şimdi de İşte Çanakkale Gazetesi hedef seçildi.
Neden?
Yine yapılan bir haber nedeniyle.
Gazeteci arkadaşımız bence çok başarılı bir habere imza atmıştır;
Eski rektörlük binasındaki bir kapının kırılmasının ardındaki olayları incelemiş, orada kiracı olarak bulunan Vitalis Kafe işletmecisinin üniversite yönetimi ile olan sorunlarını kamuoyu gündemine taşımış, bunu yaparken Rektör Laçiner’in de iddialar karşısındaki düşüncelerine bizzat yer vererek sorumlu gazetecilik anlayışını yerine getirmiştir.
Sonra sahnedeki bu yeni oyuncular  veryansın etmezler mi?
Haberciler haberlerini yaparken size mi soracak?
Bu nasıl bir tahammülsüzlüktür böyle…
Birde bunu yaparken kırdıkları pot, nasıl bir ruh hali içinde olduklarını çok iyi gösteriyor.
‘Çanakkale basını yandaş hale getirilmeli, getirilemeyenler bir bütün olarak yok edilmelidir’  anlayışı kafalarındaki anlayış olduğu için İşte Çanakkale Gazetesinin yaptığı haberi Objektif Gazetesi olarak servis edince adeta baltayı taşa vurdular.
 
Böylesi bir özensizlik için yorum sizin.
İlerleyen sahnelerde bakalım daha neler göreceğiz.
Paylaş