(ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın, Cumhuriyet’in ilk döneminde Çanakkale ve Bursa’da camilerin ‘genelev’ olarak kullanıldığı yönündeki açıklamalarına Çanakkaleliler bir araya gelerek tepki gösterdiler. 3 Mart’ta Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce Çanakkaleli Akın’a ‘Çanakkale’yi terk et’ diyerek tepkilerini dile getirdiler. Atatürkçü düşünce Derneği (ADD) Çanakkale Şubesi’nin çağrısı ile yapılan tepki eylemine CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Serdar Soydan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, İyi Parti Merkez İlçe Başkanı İsmet Balkan, Emek Partisi, ADD Çanakkale Şubesi Başkanı Yard. Doç. Dr. Necmi Akyalçın, Belediye Başkan Yardımcıları ile birçok sendika, dernek, STK temsilcisi ile vatandaşlar katıldı. Vatandaşların, Akın’ın istifa ederek Çanakkale’yi terk etmesi yönünde pankart ve dövizlerin taşındığı eyleme Çanakkalelilerin katılımı yoğun oldu. ADD adına Akyalçın’ın konu ile ilgili açıklamasının ardından Çanakkale halkı adına konuşan başkan Gökhan, Akın hakkında sert söylemlerde bulundu. ÇOMÜ Yönetimi tarafından Akın için acil olarak işlemlerin yapılmasını isteyen Gökhan; “Bizi ÇOMÜ’ye yürümek zorunda bırakmayın” dedi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende ilk olarak konuşan ADD Başkanı Akyalçın, Akın hakkında yapılacak işlemlerin yakından takipçisi olacaklarını belirterek; “ÇOMÜ ilahiyat fakültesinde görevli birisi çıktı. Bizler için kutsal ve değerli mekanlarımız olan Çanakkale’deki camilerimizin 1924 yılında genelev olarak kullanıldığını, Çanakkale savaşında askerlerimizin diri diri gömüldüğünü, harf devrimiyle bir gecede cahil bırakıldığımızı söyledi. Yetinmeyip Cumhuriyet devrimlerini de aşağılayarak Lozan’ı değersizleştirmeye yeltendi. İçlerinde çocuk denecek yaşta olanlarında bulunduğu Mehmetçiklerimizden Çanakkale’ye gelip evine dönemeyen 252 bin kişinin katilinin emperyalizm olduğuyla ilgili tek bir laf etmeyen, yurtlarda erkek çocuklarına tecavüz edilirken gıkı çıkmayan bu kişi, toplumu kışkırtmaya çalışıyor. hadi oradan be… Senin de senin ağababaların da boyunu aşar bu işler. Üniversite yönetiminin bu süreçte fikir özgürlüğü falan sözleriyle işi kapatma yoluna mı gideceğini, yoksa gerçekten yapılması gerekenleri mi yapacağının da takipçisiyiz. Yağma yok üniversitemizin önce Çanakkale ile barışık olması gerekir. Çok değerli vatanseverler askerimiz cephede savaşırken, sağlığımızı ve ekonomimizi çok yakından ilgilendiren şeker fabrikalarımız kapatılırken, çanak kalemizin tek ve son derece önemli su kaynağı Atikhisar barajı tehdit altındayken, kazdağlarımız talan edilirken, toplumsal olarak birçok sıkıntıları yaşadığımız böylesi bir iklimde, ürettiği bilim ışığıyla kentimizi aydınlatması gereken, bizlere yol göstermesi gereken üniversitemizden, durup dururken neden böyle abuk sabuk, gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan açıklamalar gelir acaba? Bu normal bir şey midir? Burada amaç ve hedef nedir? bu türden açıklamalar kimlerin işine yarar? Bu işlerden ne çıkar sağlarlar? Biz şunu net olarak biliyoruz. Bu türden işlerin bizlerin, Çanakkale’mizin, ülkemizin çıkarına olmayacağı kesindir. Bundan dolayıdır ki bu konuşmaları yapanları, bundan sonra da benzeri konuşmaları yapacakları, emperyalizmi ve bu türden kumpasları kuranları buradan, cumhuriyet meydanından uyarıyoruz ve lanetliyoruz. Çabalarınız boşunadır. Bakınız Çanakkale ayakta, sizleri uyarıyoruz Çanakkale’mizin sabrını daha fazla zorlamayın. Haddinizi bilin” dedi.