Seçmeli ders tartışması sürüyor

Çanakkale’de bazı seçmeli derslerin zorla seçtirilmesi velilerin tepkisine yol açtı. 4+4+4 tartışmaları hız kesmeden sürerken, seçmeli dersler arasında din derslerinin yer alması ve bu derslerin öğrencilere zorla dayatılmasına isyan eden vatandaşlar, bu uygulamanın okullarda dini eğitimin yaygınlaştırılması amacı taşıdığını ifade ettiler.

499
4+4+4 tartışmaları hız kesmeden sürerken seçmeli dersler arasında din derslerinin yer alması ve bu derslerin öğrencilere zorla dayatılması vatandaşlar arasında okullarda dini eğitimin yaygınlaştırılmasının bir çabası olarak görüldü. Seçmeli derslerin çağın gereklerine uygun bir şekilde öğrencinin yetenek ve becerilerine göre planlanması gerektiğini belirten vatandaşlar okullarda başta dini içerikli dersler olmak üzere seçmeli derslerin velilere dayatılmasına tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda seçmeli dersler arasında Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammet’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler gibi derslerin olmasının okullarda dini eğitimin yaygınlaştırılması ile ilgili bir çabanın göstergesi olduğunu ileri süren vatandaşlar öğrencilerin temel derslerine yoğunluk vermesi gerektiğini belirterek, bu tür eğitimleri almak isteyenlerin kursları ya da İlahiyat Fakülteleri’ni tercih etme özgürlükleri bulunduğunu ifade ettiler.
 
Dini içerikli dersler olmak üzere seçmeli derslerin dayatılmasına isyan eden velilerin görüşleri şu şekilde:
 
 
Ahmet Mandra: “Ülkede demokrasiyi oturtmak ve olgunlaştırmak istiyorsak seçimlere önem vermeliyiz. Seçmeli dersler de bu anlamda öğrenci, veli ve okul işbirliği ile birlikte seçilmeli. Öğretmeni, dersliği, sınıfı ve alt yapısı oluşturulmadan konulan seçmeli dersin bir anlamı olmaz. Seçmeli dersler iktidar tarafından veliye dayatılmamalı, veli iktidara dayatmalı. Yaşanan sorunlar sendikalar, basın ve veliler tarafından yetkililere aksettirilmeli, yetkililer de sadece dinlemekle yetinmemeli, çözüm bulmalı.”
 
 
Hanife Kocaeren: “Öğrenciler derslerini yapsınlar. Seçmeli dersler adı altında verilen dersler de isteğe bağlı olmalı. Dini bilgileri içeren seçmeli derslerle ilgili zaten devam eden kurslar var, isteyen onlara gider. Milli Eğitim programında yer almasının bir anlamı yok. Seçmeli ders konusu normal derslerin önüne geçmemeli. Eskiden Din Kültürü ve Ahlak Dersi diye tek bir ders verdi, bilgi amaçlıydı. Ona karşı değildik, sonuçta din bilgisi de verilmeli. Ama özellikle alternatif yaratılmamalı, bunun eğitimini almak isteyen zaten İlahiyat Fakültesine gider.”
 
 
Selahattin Kocabıyık: “Seçmeli ders çocuğun yatkınlığı ve kabiliyeti konusunda seçtiği bir derstir, mantığı budur ve bu mantıkta kalmalıdır. Ben çocuğumu Atatürk’çü bir düşünce ile yetiştiriyorum, kalkıp da böyle bir çocuğa dini eğitim verirseniz başarılı olamaz. Ailenin görüşü önemlidir. Baskı ile hiçbir şekilde dini ders olmaz.”
Paylaş