Seçimden önce başka

Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından verilen 6 altın madeni sahasına yönelik yürütmeyi durdurma kararı Çanakkale`de sevinçle karşılandı. Kararı yorumlayan siyasiler, seçimlerden sonra farklı bir karara imza atılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundular.

610
Bilirkişi keşifleri Temmuz ayında yapılan 6 maden sahası ile ilgili Çanakkale Bölge İdare Mahkemesi`nin aldığı karar, gerek Çanakkale kamuoyunda, gerek maden sahalarından direkt etkilenen köylülerde gerekse siyasilerde sevinçle karşılandı. Metalik madencilik faaliyetlerine karşı yıllardır süren çevre mücadelesinin kazandığı önemli bir “Zafer” olarak değerlendirilen kararın, hem gelecekteki ÇED başvuruları, hem mevcut diğer altın madenleri hem de termik santraller konusunda bir köşe taşı olacağı düşünülüyor. İlgili kararı gazetemiz Çanakkale OLAY aracılığı ile değerlendiren siyasiler ise “Seçimden önce alınan bu kararın, seçimden sonra farklı bir karar ile yok olmaması” gerektiğinin altını çizerek, Çanakkale`de doğa mücadelesinin artarak devam etmesinin de önemli olduğunu belirtiyorlar. Çanakkale Çevre Platformu öncülüğünde yürütülen, gerek eylemlerle gerekse hukuki süreçlerle güç kazanan çevre mücadelesinin, elde ettiği ve ileriye dönük olarak da umut veren kazanımı olarak yorumlanan yürütmeyi durdurma kararının, 2014 yılı başlarında çıkması muhtemel başka kararlarla taçlandırılacağı tahmin ediliyor.
 
“Bu daha başlangıç”
TBMM KİT Komisyonu üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, söz konusu kararın ardından yaşanan sevincin, altıncılar ülkeyi tamamen terk ettiğinde sürekli olacağını söyledi. Sarıbaş “Çanakkale İdare Mahkemesi altı maden sahası için yürütmeyi durdurma kararı almış, bu çok güzel bir gelişme. Kazdağları`nda yıllardır verilen bu haklı mücadelede önemli bir kazanım elde edildiğini görmek gerekiyor. Burada, doğası ve yaşamı için mücadele eden tüm arkadaşlara, çevre dostlarına teşekkür ediyorum. Hepsi bu mücadele sürecinde yılmadılar ve önemli bir hukuki kazanım elde ettiler. Buradan aksi yönde bir geri dönüş beklemiyorum. Çünkü hem ÇED konusunda haklı gerekçeler vardır, hem de özellikle Çanakkale Belediye Başkanımızın çektirdiği hava fotoğrafları ile konunun önemi daha da anlaşılmıştır. Doğa harikası olan bu yapının, metalik madencilik faaliyetleri ile nasıl çıplak bir alan olacağını, bütün bitki yapısının nasıl yok olacağını çok net gördük. Onun için insanların bunu gördükten sonra, her şeye rağmen Kazdağları`nın yok edilmesine göz yumulmayacağını biliyoruz. Ancak mücadele bitmiş değildir” dedi. AKP iktidarına güvenmediklerinin de altını çizen Sarıbaş, bu durumun bir seçim hilesi olabileceği ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Sarıbaş, “AKP hükümetine ve Recep Tayyip Erdoğan`a bu konuda güvenimiz yoktur. Her konuda yukarıdan tek başına talimatla ruhsatlar verildiğini biliyoruz. Altın madeni mücadelesi ile birlikte 11 tane de termik santral ruhsatı başvurusu var. umarız bu sözlerine dururlar ve Türkiye`nin ulusal değerlerini Afrika ülkeleri durumuna düşürmeden kurtarırlar. Bunun için de biraz sevinçliğim ancak bu sevinci sürekli hale getirebilmemiz için altın madencilerinin bir an önce defolması gerekiyor. Bir başka değişle onların `Go home` olması gerekiyor. Ancak, onlar ülkeyi terk ettiklerinde sevincimiz artacak ve sürekli olacaktır. Buna daha başlangıç olarak bakıyorum. Altın şirketlerinin özellikle borsalarda ekonomik olarak durumlarının çok iyi olmadığı belli. Bir taraftan da seçim sürecine barış içinde girmek istemiş olabilirler. Bu da bir seçim yatırımı olabilir. AKP her türlü hileyi bu seçimlerde yapacaktır. Bunlardan bir tanesinin de bu olması olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorum” dedi.
 
“Umarım seçimlerden sonra farklı bir karar çıkmaz”
TBMM Çevre Komisyonu Grup Sözcüsü ve CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan ise, “Kazdağları`nda yürütülen altın madeni çalışmaları konusundaki gelişmeleri takip ediyorum. Çevre mücadelesine, yaşam mücadelesine katkı veren herkese çok teşekkür ediyorum. Hem Çanakkale`de yaşayan vatandaşların, destek veren tüm köylülerimizin, Çevre Platformu`nun mücadelesi bu sonucu doğurmuştur” dedi. Soydan, seçimlerden sonra olası farklı bir kararın çevre mücadelesini daha da yükselteceğini ifade ederek, “Umarım seçimden sonra farklı olmaz” dedi. Soydan, “İnsanlar yaşadığı toprağa, soluduğu havaya ve içtiği suya sahip çıkmıştır ve bunun sonucu olarak da bu haklı mücadelede şimdilik başarıya ulaşmıştır. `Şimdilik` diyorum, yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır, inşallah bundan sonra aksi bir karar çıkmaz. Hatta umarım seçimlerden sonra aksi bir karar çıkmaz. Eğer aksi bir karar çıkarsa bu mücadele, daha da büyüyerek devam edecektir. Çünkü bu bir yaşam mücadelesidir. Hiç birimizin, hiç kimsenin, bize bırakılan bu doğayı tahrip etme hakkı, özgürlüğü yoktur. Bizim görevimiz, bize emanet edilen bu çevreyi, doğayı bizden sonraki nesillere bırakmaktır. Bu insan yaşamı için önemlidir. Bu anlamda alınan karar doğru bir karardır. Ama umarız ilerde, özellikle seçimlerden sonra aksi bir karar ile karşı karşıya kalmayız” şeklinde konuştu.
 
“Kaz Dağı`nı peşkeş çektirmeyiz”
CHP İl Başkanı Hamza Karagöz ise konuyla ilgili olarak, “Çevre Platformu`nun verdiği mücadeleyi takdirle izliyoruz. Partimiz de bunun içindedir. Başından beri yerel yönetimlerimizle desteğimizi sürdürmekteyiz. Özellikle Çevre Komisyonu`nda olan Milletvekilimiz Serdar Soydan`ın da bu konuda büyük çabaları var. Biz bir heyet getirip, bizzat Kazdağları`nda incelemelerde bulunduk. Bu katliama herkesin `dur` demesi gerekir. Bu konudaki yürütmeyi durdurma kararı verilmesi çok olumlu bir sonuçtur. Bu Çanakkale`deki çevrecilerin, demokratların, doğadan, insanlıktan, geleceğinden, sağlıklı bir çevrede yaşama konusunda kararlılık gösteren herkesin ortak başarısıdır. Bu mücadelemiz devam edecektir. Kazdağları`nı, `cennet` dediğimiz İda Dağı`nı kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Şuanda böyle bir karar çıkması, bir başarıdır. Ancak seçimlerden sonra aksi yönde bir karar çıkması siyasal olur” ifadelerini kullandı.
Paylaş