CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, yerel basının ve gazetecilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla TBMM’ne verilen araştırma önergesinin doğrudan gündeme alınması nedeniyle mecliste bir konuşma yaptı. TBMM kürsüsünden konuşan Sarıbaş, yerel basın ve gazetecilerin yaşadığı sorunların bir an önce çözümlenmesi gerektiğini söyledi.
TBMM’ye seslenerek yerel basında çalışan gazetecilerin haklarına sahip çıkan Sarıbaş; “Yüzyıllardır, meraklanma, olup bitenlerden haberdar olma, bilgilenme gibi ihtiyaçlarımızdan ortaya çıkan basın, yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Bugün dünyada aydınlar arasında en etkili iletişim aracı özelliğini sürdüren basının; Ülkemizde tarihi 1831 “Takvim-i Vakayı” ye kadar uzanmasına karşın, toplum üzerindeki önemi bakımından dikkate alınması ve tartışılması gereken bir durumdur. Yerel ve ulusal basın olarak adlandırılmasına karşını, yerel basınımız, sanki ulusal basınımızın yan kolu imiş gibi algılanmaktadır. Ulusal basınımızın imkânlarını göz önüne aldığımızda, dünyanın bir ucundaki bilgileri, haberleri, gelişmeleri, kitlelere ulaştırmasındaki hızı ve gücü tartışılamazken, ne yazık ki yerel Basınımız, yayınlanmış olduğu bölgenin ve kişilerin sorunları başta olmak üzere, bu sorunların çözümü, ilişkilerin gelişimi ve olumlu yönde kamuoyu oluşumunu sağlamaktadır. Yerel basınımız bu yönü ile de bir ölçüde yerel yönetimleri denetleyerek, eleştirerek, yerelde bir bakıma kamu görevi de üstlenmiştir” dedi.
“Yerel gazetelerimizin sorunlarını saymakla bitiremeyiz”
Türkiye’de bin civarında olan yerel gazetelerin yaşadığı sorunların saymakla bitirilemeyeceğine dikkat çeken Sarıbaş; “Hepimizin de çok yakından bildiği gibi imkânsızlıklarından dolayı yerel basınımızın yayınları il, ilçe ve beldelerimizde günlük, haftalık ya da daha uzun aralıklarla, bölgemiz haberleri ağırlıklı olmak üzere, yöresel gelişmeyi öne çıkararak yayınların sürdürmektedir. Ülkemiz genelinde sayıları 1000 civarında olan yerel gazetelerimizin sorunlarını saymakla bitiremeyiz. Aslında ulusal basınımızın sorunlarından da bağımsız düşünmememize karşın, çeşitli kent ve kasabalarımızda çıkan yerel gazetelerimizin kendilerine özgün pek çok farklı sorunları vardır.
Siyasi, adli, mülki veya yayınlandıkları bölgedeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla çok yakın ilişkileri olmaları nedeniyle, başta haber kaynağına ulaşımda ve kamuoyuna sunumunda birçok zorluklarla karşı karşıya gelmektedirler. Mesleğini hakkı ile yerine getirmeye çalışan yerel gazetecilerimiz görev yaptıkları bölgenin İdari ve mülki yöneticilerini rahatsız edebilecek yayınlara imza attıklarında, kendileri ya da çalıştıkları yayın kuruluşları birçok engellemelerle karşılaşabilmektedirler. Bu durum bile başlı başına yerel gazeteciliğimizin gelişiminde, saymakla bitiremeyeceğimiz sorunlarının başında önemli bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır.
Haberi toplamak, basmak, geniş halk kitlelerine duyurmak ve üstüne üstelik bir de ayakta kalabilmek yerel basınımız için hiç de kolay değildir. Her şeyden önce maddi güce ihtiyaç vardır. Maddi sıkıntı çeken gazete, teknolojiden yeterince yararlanamadığı gibi, okuruna ulaştırmada da sıkıtı çeken yerel basınımız resmi ilan pastasından yeterince pay alamamaktadır. Ticari ilan ve reklam yetersizliği, gazete kâğıdı temin etmede yaşanan zorluklar ile devletin yerel gazetelere yeterince katkı ve destek vermemesi gibi birçok sıkıntıları vardır” diye konuştu.
Sarıbaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İlimiz, ilçemiz, beldemiz ve bölgelerimizin gözü kulağı ve dünyaya açılan pencereleri, halkının çıkarları adına yönetenleri gözetleyip, denetleyen, eleştiren ve çözümlenmesi adına kamuoyu oluşturarak bir nevi gönüllü kamu görevi üstlenen yerel gazetelerimizin, gazetecilerimizin, bu görevlerini yerine getirmede karşılaştıkları sorunların tek tek belirlenip ortaya çıkarılması ve ayakta kalıp toplumu bilinçlendirme, aydınlatma görevlerini yaşayarak sürdürebilmeler için alınması gereken tedbirlerin belirlenerek bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla Anayasamızın 98, İçtüzüğümüzün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını arz ederiz.”