Çanakkale Belediyesi Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı`nda CHP Belediye Meclis Üyesi Birten Sarıbaş, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından uranyum madeni sondaj çalışmaları devam eden Ayvacık`ın Arıklı Köyünü gündeme getirdi. Sarıbaş, yakın zamanda ziyaret ettiği Arıklı köyüne ilişkin, "Arıklı Dayanışması, resmi kurumlara sondajın durdurulması ile ilgili müracaatı yapmış. Bu aramanın yer altı sularını daha fazla zehirlemeden, ormanlık alanlarımızı yok etmeden durdurulması için köylülerimiz canla başla çalışıyor" dedi. Sarıbaş 1970`li ve 1980`li yıllarda Arıklı köyünde uranyum sondajları yapıldığını hatırlatarak, "Arıklı ve civarında olumsuz etki yaptığı ve eski sondaj alanlarında hala yüksek radyasyon tespit ediliyor" diye vurguladı.
"Uranyum sondajının, ÇED raporu dahi yok"
Sarıbaş sözlerine şu şekilde devam etti, "Kazdağları eteklerinde Arıklı Köyü yakınlarında MTA tarafından toryum ve uranyum sondajları başlandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın, Çevre Etki Değerlendirme duyuru sisteminde söz konusu sondajla ilgili herhangi bir duyuru yer almamaktadır. Son derece tehlikeli olan uranyum sondajının, ÇED raporu dahi yok. Halka, köylülere haber verilmemiştir. MTA 2017 tarihinde 5 yıllık ruhsat almış, Ruhsat ağı 3 bin 445 hektar. Ayvacık ilçesi, Küçükkuyu beldesi Arıklı, Nusratlı, Yeşilyurt, Ahmetçe, Demirciköy, Hüseyinbakır, Kayalar, Sazlı, Kozlu, Büyükhusun, Çandır, Tartışık, Dibekli, Güzelköy ve Kırca köylerine yakın. Arama sondajı ormanlık alanda gerçekleştirilmektedir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından 23 Şubat 2022 tarihinde; 29 Aralık 2024 tarihine kadar 4 bin 689 metrekarelik alanda, orman kullanım izni verilmiştir."
"Madenciliğin vahşi madencilik olduğunu biliyoruz"
Sarıbaş 1970`li ve 1980`li yıllarda Arıklı köyünde uranyum sondajları yapıldığını hatırlatarak, "Arıklı ve civarında olumsuz etki yaptığı ve eski sondaj alanlarında hala yüksek radyasyon değerleri ölçülmekte olunduğu bilindik olup, bu konuda bilimsel raporlar mevcuttur. Arıklı Dayanışması, resmi kurumlara sondajın durdurulması ile ilgili müracaatı yapmış. Bu aramanın yer altı sularını daha fazla zehirlemeden, ormanlık alanlarımızı yok etmeden durdurulması için köylülerimiz canla başla çalışıyor. Bizde onlara destek olacağız. Dr. Enver Yaser Küçükgül`den çok bilgi aldık. Bu madenciliğin vahşi madencilik olduğunu biliyoruz. Önce sularımız zehirlenecek. O güzel yerlerimiz zehirlenecek ve biz orada denize giremeyeceğiz. Suyumuzu içemeyeceğiz" diye belirtti.
(Damla Yeltekin)