Sarıbaş; “Altın tekellerinin son çırpınışlarıdır”

Çanakkale’de bazı altın tekellerinin başlattığı anket çalışmasına tepkiler her geçen gün artıyor. Kent halkının katılmayarak protesto ettiği ankette yer alan soruların yanlı ve yönlendirici sorular olduğu ifade edilirken, başta siyasiler olmak üzere çevrecilerinde yoğun bir şekilde eleştirdiği anket çalışmasına tepkiler dinmiyor.

718
CHP Çanakkale Milletvekilli Ali Sarıbaş, ankette Çanakkale halkının kimlik bilgilerinin alınmasını büyük bir tehlike olarak yorumlarken, anket ile ilgili düşüncelerini aldığımız vatandaşlar ise, altıncılar karşısında gösterilen direnişe hükümetin sessiz kalmasına isyan etti. Doğanın acımasızca katledildiğini ve suların kirlenmeye başladığını ifade eden vatandaşlar, altın arama çalışmaları nedeniyle çevre felaketlerinin yaşanmasıyla birlikte çocuklarının geleceğinden endişe ediyor.
 
CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, altın tekellerinin, bazı yatırımlarla göz boyamaya çalıştığını söyledi. Çevrecilerin isyanına yol açan altın tekellerinin kapı kapı dolaşarak insanların kimlik bilgilerini topladığı anket çalışmasının son derece tehlikeli olduğuna dikkat çeken Sarıbaş; “Çanakkale’de altın tekelleri kamuoyu araştırması yapıp halkı kandırmaya çalışmaktadır. Kapı kapı dolaşarak anket yapan ve bu anketlerle birlikte vatandaşların beynini yıkamaya çalışmaları, çok uluslu altın tekellerinin son çırpınışlarıdır.Anket teknik olarak bir çok yanlışlar ile doludur,halkın yönlendirilmesi amacıyla gerçekleri yansıtmayan bu anket ile kimlik bilgilerinin bütün açıklığı ile kaydedilmesinin de ciddi sıkıntıları olabilir” dedi.
 
Çevrecilerin isyanına yol açan altın tekellerinin kapı kapı dolaşarak insanların kimlik bilgilerini topladığı anket çalışmasına, CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş da sert tepki gösterdi. Halkın kimlik bilgilerinin toplandığı anketin son derece tehlikeli olduğuna dikkat çeken Sarıbaş; “Çok uluslu altın şirketleri, hangi ülkeye el attıysa orası pislikleriyle bırakıp gittikleri bir ülke haline gelmiştir. Bu nedenle de o ülkeler ekonomik çıkmaz içerisinde kalmıştır. Çok uluslu şirketler, kendi bütçelerinden para koyarak siyasal iktidarları kendi yandaşları haline getiriyor. Ülkemizde de bu durum söz konusudur. Türkiye’de altın madeni arama çalışmalarında çok uluslu altın tekelleri pisliklerini bırakıp gideceklerdir. Altın tekelleri ülkemize herhangi bir katkıda bulunmamaktadır. Özellikle yer altı suları, Kazdağları’nın havası ve ekolojik dengesi 200 yıl geri giderek yok olmaktadır. Bu bir noktada halkın fakirleştirilmesidir” dedi.
 
“Kandırmaca yolları seçiyorlar”
Halkı ele geçiremeyen altın tekellerinin, bazı yatırımlarla göz boyamaya çalıştığını ifade eden Sarıbaş; “Altın tekelleri parasal desteklerle siyasal iktidarları elinde tutmaktadır. Bu anlamda Kazdağları, gelecek kuşaklara miras bırakacağımız ve üstünün altından değerli olduğu bir oksijen depomuzdur. Altın şirketlerinin AKP hükümetinden dolayı bir sıkıntıları yoktur. Ancak, halkın tepkisinden dolayı altın tekelleri değişik yollara başvurmaktadır. Halkın tepkileri nedeniyle tedirgin olan altın tekelleri bazı yatırımlarla halkın gözünü boyamaya çalışmaktadır. Halkı ele geçirmek için altın tekelleri her türlü hile, yerel basını satın alma, muhtarlıklara yardım etme ve geçici işçi alımı yaparak kandırmaca yolları takip etmektedir” diye konuştu.
 
“Altın tekellerinin son çırpınışlarıdır”
Altın tekelleri tarafından yaptırılan anketi antidemokratik bir uygulama olarak nitelendiren Sarıbaş, bu tür uygulamalara yeltenerek halkı kandırmaya çalışan altın tekellerinin Çanakkale’de son çırpınışlarını sergilediğini ifade ederek; “Çanakkale’de altın tekelleri kamuoyu araştırması yapıp halkı kandırmaya çalışmaktadır. Altın arama çalışmalarının çok zenginlik yaratacağı izlenimi vererek Çanakkale halkının bu tür yandaş ve yanlı anket çalışmalarıyla beynini yıkamaya çalışmaktadır. Kapı kapı dolaşarak yapılan anketle halkı yanıltmaya çalışıyorlar. Kapı kapı dolaşarak anket yapan ve bu anketlerle birlikte vatandaşların beynini yıkamaya çalışmaları, çok uluslu altın tekellerinin son çırpınışlarıdır. Halkımız burada uyanık olmalıdır. Halkı kandırmaya yönelik olan bu anketi kınıyorum. Altın madencilerinin bu tür çalışmaları antidemokratik bir uygulamadır” şeklinde konuştu.
 
“Vatandaşların fişlenmesi çok tehlikeli”
Polislerin fişlemelerinden sonra altın tekellerinin de bu tür anketlerle halkı fişlemesinin çok tehlikeli bir durum olarak değerlendiren Sarıbaş şu şekilde konuştu: “Hiçbir ankette insanların isim ve adresleri alınamaz. Altın tekelleri, insanların kimlik bilgilerini, yanlı bir şekilde gerçekleştirilen anketle arşiv yapma hakkına sahip değiller. İnsanların bilgilerini kendilerine arşiv yapmaları bir noktada fişlemedir. Bu tür anketle birlikte altın tekelleri, insanları fişliyor. Bu son derece yanlıştır. Yasal yönden bu anketin önüne geçilmesi gerekir. Bu anlamda da emniyetin gerekli çalışmaları yapması gerekiyor. Yetkililer bu konuya dikkat etmeliler. Günümüzde artık polislerin fişlemesinden sonra çok uluslu altın şirketlerinin de vatandaşları bu tür anketlerle fişlemesi çok tehlike bir boyuttur.”
 
Ankete isyan ettiler
Altıncıların anket çalışmasına Çanakkaleliler duyarlılık gösterip katılmazken altıncıların kamuoyuna yoklama çekmesi de tepki görmeye devam ediyor. Çanakkale’de altın tekellerinin kent merkezinde kapı kapı dolaşarak yaptığı anket çalışmasına tepki gösteren vatandaşlar kentte vatandaşların, belediyenin ve kurumların altıncılar karşısında gösterdiği direnişe hükümetin sessiz kalmasını eleştirirken, doğanın acımasızca katledildiğini ve suların kirlenmeye başladığını belirterek çocuklarının geleceğinden endişe ettiklerini söylediler.
 
 
Sibel Bozkurt
“Anket altıncıların kendilerini haklı çıkartmak için yaptıkları bir çalışma. İyi niyetli bulmuyorum. Yoklama yapıyorlar. Kazdağları’nda yaptıkları çalışmaları biliyoruz. Bir sürü ağaç kesildi. Yağmurlar yağıyor, her yeri sel götürüyor. Doğayı acımasızca katlediyorlar, etkileri yavaş yavaş görülmeye başlandı. Sularımız kirlendi. Saçma sapan 3-5 soru ile vatandaşın düşüncesini yönlendirmeye çalışıyorlar.”
 
 
Mehmet Ataol
“Ben altıncılara ve her türlü çevre ile ilgili yapılan müdahaleye bir vatandaş olarak karşıyım. Konuyu medyadan takip ediyorum. Bu bir savaş ve sonunda sivil irade mi, yoksa altıncılar mı kazanacak bilmiyoruz, ama hükümetin de altıncılara karşı olması gerek. Anket çalışması da fişleme diyorlar, zaten artık vatandaş paranoyak olmuş durumda. Ben turizmciyim. O bölgeyi çok yakından biliyorum. Muratlar Köyü’nde vatandaşlar zamanında köyde birkaç yeri ederinin üstünde sattı, şimdi ise bizden çok savaş veriyor. Ama geç. Maddiyat nedeniyle yerlerinden olanlar bin pişman, ama iş işten geçti. Altıncılar halkı kandırdı. Artık çocuklarımızın yediği yiyecekler yiyecek değil, her şey sağlıksız. Hepsi zehir. Ben en çok çocuklarımız için endişe ediyorum.”
 
 
Cafer Kocamış
“Ben kesinlikle anket yaptırmam, red ederim. Niyetleri belli. Bu da kamuoyunu yoklama şekli. Bu ülkede bir yandan organik tarım diye bas bas bağırırken, bir yandan doğal güzellikleri acımasızca yok ediyorlar. Nasıl iş bu? Bütün Çanakkale halkı, belediye ve kurumlar altın aramasına karşı savaş veriyor, ama hükümetin tavrı kesin olmadığı sürece bu işin sonu hayırlı olmaz.”
Paylaş