Sarıbaş’tan yasa tasarısına tepki

CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun tasarısı üzerine mecliste söz aldı.

441
Kanun tasarısı ile doğal sit alanları, ormanlar, kültürel ve tarihî alan ve varlıkların çok ciddi tehdit altına gireceğini belirten Sarıbaş; “Bundan böyle bu alanlarımızı korumamız mümkün olmayacaktır” dedi.  Sarıbaş; “Bu tasarı, ülkemizin kentsel dönüşümünü, ekonomisini, sosyolojisini, toplum psikolojisini, hukuk sistemini, genel ve yerel siyasetini, mimarlık, mühendislik, plancılık ve kentsel dönüşüm alanlarını yakından ilgilendirmektedir. Bu kadar önemli bir yasa tasarısı nasıl uygulanması gerektiği yönündeki görüşlerin ilgili Türk Mühendis ve Mimar Odaları ile ilgili sivil toplum kuruluşları ile paylaşılmış olmasına rağmen, maalesef, yasa tasarısının hazırlanması aşamasında bu görüşlerin dikkate alınmadığı tasarıyı incelediğimizde ortaya çıkıyor. Bu yasa tasarısı, ne yazık ki, Van depremi -afet riski- bahane edilerek, AKP`nin kendi çevresine yeni rant kapıları yaratma, bugüne kadar dokunulmaz alanları ele geçirme, her alanda tasfiye ve yapılaşmayı hedefleyen bir yasa tasarısıdır” diye konuştu.
 
Sarıbaş’tan TBMM’ye uyarı
Tasarı ile ilgili TBMM çatısı alştındaki milletvekillerini uyaran Sarıbaş şu şekilde konuştu: “AKP, toplumun tüm katmanlarında, başta demokrasi, insan hakları özgürlüğü alanlarında olmak üzere gerçekleştirdiği darbelere bir yenisini daha eklemek üzeredir. Eklemek istenen yeni darbe ise bir imar darbesidir. AKP, gerçekleştirmek istediği imar darbesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığını tek imar otoritesi yaratarak gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
 
Ülkemizde bugüne kadar makro düzeyde bir ulaşım planlaması yapılmış mıdır? Enerji üretim merkezleri, organize, küçük sanayi siteleri, tarım arazileri, orman, su havzaları, korunması gerekli tarih, kültürel, sit alanları planlamaları yapılmış mıdır? Bu planlamalar yapılmadan önce afet bölgeleri deprem, yangın, sel, erozyon ve bunun gibi belirlenecek planlamalar yapılmış mıdır? Yukarıdaki planlamalar yapılarak, yerleşim yerleri haritaları üzerine oturtularak son hâli verilmiş midir?
 
Makro düzeydeki bu planlamalar yapılmadan afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi, yasanın çıkmasıyla birlikte gelecekte daha karmaşık hâl alacaktır. Planlama bir bütündür, parçalanamaz ve ayrı ayrı yönetilemez. Bu çerçevede, bu tasarının buradan geçtiğinde hukukun ve yerel yönetimdeki tüm yetkilerin, çevrelerin ve insanların ama özellikle de orta sınıf insanlarının yaşam haklarının ellerinden alınacağını ve yeni yapılan alanda da onların yaşam haklarının yok olacağını özellikle belirtmek istiyorum. İnşallah bu tasarının, TOKİ`nin bu kötü uygulamalarıyla birlikte, vatandaşlarımızı kentten uzaklaştıran, yaşam haklarını elinden alan, onları çevrelerinden uzaklaştıran, köylülerimizin meralarına el konulan, tarım alanlarını, nefes almasını yok sayacak bir tasarı olmaktan çıkmasını ve özellikle de bu konuda Hükümet milletvekillerini uyarmak istiyorum.”
Paylaş