havadurum

Sağlık-Sen temsilcisi sürgün edildi iddiası

Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Turan Çavdar, dün yaptığı açıklamasında “Gelibolu Devlet Hastanesi işyeri temsilcimiz İbrahim Bulut ilçemiz Gelibolu Devlet Hastanesinden, idari soruşturma gerekçe gösterilerek Ayvacık Devlet Hastanesine sürgün edilmiştir. Tüm dünyada geçerli olan suçun kanuniliği ilkesi gereği kamuda cezası belirlenemeyen hiçbir davranışı suç sayarak olmayan cezayı veremezsiniz” dedi.

887
Gelibolu Devlet Hastanesi`nde Türk Sağlık Sen işyeri temsilcisi olan İbrahim Bulut`un sürgün edildiğini ifade eden Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar, bu işlemin hangi yasal dayanaklara göre yapıldığını sordu. “Gelibolu Devlet Hastanesi işyeri temsilcimiz İbrahim Bulut ilçemiz Gelibolu Devlet Hastanesinden, idari soruşturma gerekçe gösterilerek Ayvacık Devlet Hastanesine sürgün edilmiştir” diyen Çavdar, “Tüm dünyada geçerli olan suçun kanuniliği ilkesi gereği kamuda cezası belirlenemeyen hiçbir davranışı suç sayarak olmayan cezayı veremezsiniz. 657 sayılı DMK’nın da disiplin suçları ve verilecek cezalar 125.maddede belirtilmiştir. Bu maddelerin hiçbirinde, idari soruşturma sonra yer değişikliği cezası yoktur. 125.madde de uyarma, kınama, maaş kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezaları vardır. İdare yapmış olduğu iş ve işlemleri yasal bir dayanağa göre yapacaksa ki, böyle yapmak durumundadır. Birim işyeri temsilcimize sürgün cezası hangi kanuni dayanak gerekçe gösterilerek yapılmıştır. Bu idari soruşturmaya muhatap 3kişi hakkında tanzim edilen muhakkik tutanağı bizim üyemize uygulanırken, bu yaptırıma muhatap olmayan 2 kişinin sendikalarının farklı olması olayı daha da anlamlı ve idarenin çalışanlar arasında sendikal tarafsızlığı açısından da sıkıntılı bir durum ortaya çıkarıyor. Bu zamana kadar yapmış oldukları tayinleri gerekçelerine aileleri birleştirmeyi gerekçe gösteren genel sekreterlik bu defasında ceza vermek suretiyle kişinin ailevi durumu gözetilmeksizin ayvacık devlet hastanesine gönderilmiştir. Eşi kamuda çalışan çocukları okula giden temsilcimizin durumu hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmamıştır. Sadece merkezde oturduğu için bile merkeze tayin yapan genel sekreterlik temsilcimizin atandığı yere nasıl gidip geleceğini deniz aşırı olduğu belirli bir km nin üzerinde tayin yapılamayacağını ve son çıkan torba kanunla aileleri bir arada tutmayı önemli kılan kanun ve yönetmelikler hiçe sayılmıştır. Değerli Basın Mensupları İdareyi buradan uyarıyorum. Anayasa ile güvence altına alınan aile bütünlüğünü, 4688 sayılı yasa ve ILO sözleşmeleri ile güvence altına alınan sendikal faaliyet özgürlüğünü yok eden, hiçbir yasal dayanağı olmayan bu sürgünü idare bir an önce sonlandırmalıdır. Hiçbir memurun kafasına göre davranma lüksü olmadığı gibi hiçbir idarecinin de keyfi uygulama hakkı yoktur. Bu hukuk devleti ve idarenin kanuniliği ilkesi gereğidir. Tüm idarecileri bu ilke doğrultusunda davranmaya davet ediyor, konunun takipçisi olacağımızı da hatırlatıyorum” ifadelerini kullandı.
Paylaş