Tüm Emeklilerin Sendikası Çanakkale Şubesi sendika bürosunda bugün saat 12.00’da basın açıklaması gerçekleştirdi. Disk Emekli Sendikası Emekliler Meclisi açıklamaya destek verdi. Basın açıklamasını Tüm Emeklilerin Sendikası Yönetim Kurulunda Cemil Dağlı okudu. Düzenlenen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Yaşadığımız yoksulluk asla kaderimiz değil, AKP-MHP iktidarının politik ve ekonomik tercihlerinin bir sonucudur.
Sıkı para politikaları yalnızca emekliye, emekçiye, çalışana dayatılmakta; iktidar ve yandaşlarına verilen sorgusuz sualsiz krediler, ihaleler, vergi indirim ve muafiyetleri servet transferine neden olmaktadır. İktidarın bizlere dayattığı acı reçete, vahşi kapitalizmin, neo-liberal politikaların uygulanmasından başka bir şey değildir.
AKP-MHP ve ortaklarının gerçeği yansıtmayan enflasyon hesapları, öngörülen enflasyon tahminleri ve yandaş sendikalarla yaptıkları akla ziyan anlaşmalarla çalışanlar sefalete, emekliler açlığa mahkûm edilmiştir.
BES-AR’a göre açlık sınırı 34.888 lira, yoksulluk sınırı 84.352 lira, bekar bir insanın yaşam maliyeti ise 51.193 lirayı bulmuştur.
Bu verilere göre 10 milyondan fazla emekli, dul ve yetim maaşı alan insanımız açlık sınırının yarısından az; neredeyse bütün emekliler ise açlık sınırının altında aylık almaktadır. Bu durum, sağlık, barınma ve gıda gibi en temel ihtiyaçları dahi karşılamaktan uzaktır.
Öte yandan, uygulanan tek adam rejimi ile sosyal haklar ve özgürlükler hiç olmadığı kadar kısıtlanmıştır. Emeklilerin sendikalaşması, örgütlenmesi engellenmek istenmektedir. Demokratik haklarımızı kullanarak taleplerimizi dile getirmemiz değil; sesimizi kısıp kaderimize razı olmamız istenmektedir.
Oysa biz, bedelini peşin peşin ödeyerek hak ettiğimiz emekliliğimizde, bize ait olanı istiyoruz.
Maaş güncellemesinin son alınan maaş üzerinden yapılması gerekirken, iktidar burada da hile yapıyor. Ortalama maaş üzerinden güncelleme yapmak, bugün ortaya çıkan maaş rezaletinin sebebi olmuştur.
Özellikle kamu sektörü dışında, 10 milyonun çok üstünde insanımızın prim günü ve miktarı ne olursa olsun, küçük farklarla aynı maaşı aldığı garip bir durumla karşı karşıyayız. Büyümeden de pay verilmemektedir. Yılların mücadelesinin bir kazanımı olan bayram ikramiyesi olarak ödenen para, reel enflasyonun çok çok gerisinde kaldığı bilindiği halde iktidar artış yapmıyor.
Oysa AKP iktidara geldiğinden bu yana emeklilere hiç karışmasaydı, en düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı civarında olacaktı. En düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenmelidir. Memurlara verilen seyyanen artışın tüm emeklilere verilmesi şarttır.
Biz, çalışırken ürettiğimiz emeğin değerlendirilmesinde ve geri dönüşümünde söz sahibi olmak istiyoruz. Bu nedenle imzacısı olduğumuz uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sendika kurma hakkımızın tanınmasını ve bu konuda TBMM’nin gerekli yasal düzenlemeyi yapmasını istiyoruz.
Bayram ikramiyesi adı altında, göz boyamadan öteye bir karşılığı olmayan 4.000 lira gibi bir miktarın, yaşanan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında bir anlamı kalmamıştır. Bu nedenle bu ödeneğin yılda 4’e çıkarılması ve en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesi gerekir.
Önümüz bayram. Bütün vatandaşlarımızın bayramını kutlarken tekrarlıyoruz: Yılların mücadelesiyle kazandığımız ikramiyemiz enflasyona heba edilmemelidir. Her emeklinin hesabına asgari ücret tutarında bir ödeme yapılmalıdır.
Bizler demokratik, özgür, insanca yaşayabileceğimiz, müreffeh bir ülke istiyoruz. İnsanlarımızı bölen, ayrıştıran, demokratik haklarını kullandığı için genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden haksız yere tutuklayan zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Toplum yoksulluk, korku ve baskıyla yönetilmek istenmekte; düzmece iddialarla gözaltılar yapılarak toplum sindirilmeye çalışılmaktadır. Bunun adı faşizmdir. Faşizme karşı durmak insanlık görevidir. Biz emekliler, hakkımız olanı alana dek susmayacağız.
Tüm Emeklilerin Sendikası Şube Başkanı Fatma Hazırcı gerçekleştirilen basın açıklamasında; “Bugün cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir açlık, yoksulluk, hukuksuzluk ve sefaletle karşı karşıyayız. AKP-MHP faşizmine karşı yapılacak en doğru şey örgütlenmek ve tek yumruk olabilmektir.
Emeklinin durumu ortadadır. Emeklinin sendikal mücadelesi aslında daha refah bir yaşam, daha güvenli bir gelecek içindir. Haklarımız için mücadele vermekteyiz. Fakat iktidar emeklinin sendikalaşmasını, ekonomik, sosyal, siyasi yaşamın içerisinde bulunarak hak mücadelesi vermesini istemiyor. Toplumun tüm katmanlarını baskı, korku, sindirme politikalarıyla yıldırmaya çalışıyor. Özgür,eşit, demokratik, insana yaşayabileceğimiz, güvenli bir gelecek istiyoruz. Sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz” ifadeleri kullandı.
(HABER MERKEZİ)