Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi`nde bulunan ve içinde baz istasyonu olduğu ileri sürülen saat kulesine tepkiler geliyor. Dün söz konusu saat kulesi önünde bir araya gelen ÇOMÜ Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rıza Gezen, ÇOMÜ Öğretim üyesi ve Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın ve Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant `saat kulesi görünümlü baz istasyonu` olduğu iddia edilen yapıya tepki gösterdiler. Saat kulesinin insan sağlığı açısından zararlı olduğu ileri sürülürken, ÇOMÜ yönetiminin böyle bir duruma nasıl izin verdiği ve ne karşılığında izin verildiği soruldu. ÇOMÜ yönetimi ve Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner`e tepki gösterilirken, medikonun kapatılması anımsatılarak, ÇOMÜ içinde öğrencilerin sağlık hizmeti alacağı herhangi bir organ bulunmadığına vurgu yapıldı. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rıza Gezen, “Rektör Laçiner, kendisi gibi düşünmeyen ve ötekileştirdiği öğretim üyelerinin öğrencileri kullanarak uydurdukları suçlamalarla sicillerini bozduğu gibi öğrencilerin de sağlığını bozma çabası içindedir” derken, ÇOMÜ Öğretim üyesi ve Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, “Üniversite içindeki Mediko Sosyal Sağlık Hizmetleri Merkezi kapatıldı. Yani bir taraftan sağlık hizmetlerini kapatıyorsunuz, bu kampüste en azından 15 bin öğrencinin yararlanacağı hiçbir sağlık hizmeti yok, diğer taraftan da sağlık bozma riski olan etkenleri giderek artırıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, “Ben önce saate baktım. Ancak saat doğru zamanı göstermiyor. Koskoca üniversitenin saati bozuk olur mu?” diye sorarken, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın “Neye göre bu buraya konuldu. Buradan para mı alındı? Ne karşılığında burada?” sorularını gündeme getirdi.
Öğrenciler sağlıksızlaştırılıyor mu?
ÇOMÜ`de `saat kulesi görünümlü baz istasyonu` gündeme getirilip tepki çekerken, öğrenci ve öğretim üyelerinin sağlık hizmeti aldığı ve Terzioğlu Yerleşkesi`ndeki tek sağlık hizmeti veren Mediko Sosyal Sağlık Merkezi`nin kapatılması kafalarda soru işaretleri yarattı. Sağlık hizmeti veren tek organını da kapatarak, öğrencilerin sağlık hizmeti alma haklarını ellerinden alan ÇOMÜ yönetiminin, baz istasyonu ile sağlık riskini artırdığı dile getirildi. “Öğrenciler sağlıksızlaştırılıyor mu?” diye sorulurken, ÇOMÜ yönetiminin bu duruma ne diyeceği merak konusu oldu.
“Ülkenin üçüncü büyük baz istasyonu”
ÇOMÜ öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rıza Gezen, baz istasyonlarının çevreye yaydığı radyasyon ve oluşturduğu elektromanyetik alanın kanser riskini artırdığına vurgu yaptı. Gezen, “Ben Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu`nda öğretim üyesiyim. Çalışma alanım, hücre ve dokularda oksidatif stres ve DNA hasarı üzerinedir. Mayıs 2013 tarihinde Denizli`de yapılan `Çevre ve İnsan Sağlığı` sempozyumunda baz istasyonları ile ilgili yurt içi ve yurt dışında yapılan araştırmalar dile getirildi. Bu araştırmaların sonucunda baz istasyonlarının insan sağlığını tehlikeye atan boyutlarda olduğu görüşü ağırlık kazandı. Hatta 5 dakikadan fazla cep telefonu ile konuşulduğunda, telefonunun yaydığı radyasyonun oksidatif strese neden olduğu ortaya çıktı. Oksidatif stres, hücrelerde iNOS adı verilen enzimin salınmasına neden olarak, nitrik oksit sentezlenmesini artırmaktadır. Nitrik oksit, hücrelerde DNA hasarı meydana getirerek, hücrelerin sürekli bölünmesini ve tümörel kitle oluşmasını sağlamaktadır. Rektör Laçiner`in Terzioğlu Yerleşkesi`nde saat kulesi içine sakladığı baz istasyonunun çevreye yaydığı radyasyon gerek öğrencilerin, gerek öğretim elamanlarının ileride kanser riski taşımasına neden olabilecektir. Burada ülkenin üçüncü büyük baz istasyonu olduğu iddiaları da bulunmaktadır. Bu baz istasyonunun hangi amaçla buraya konulduğu, rektörlüğün bu konuda ne kadar para aldığı, bu parayı nerede ve nasıl kullandığı konusunda şüphelerimiz bulunmaktadır. Rektör Laçiner, kendisi gibi düşünmeyen ve ötekileştirdiği öğretim üyelerinin öğrencileri kullanarak uydurdukları suçlamalarla sicillerini bozduğu gibi öğrencilerin de sağlığını bozma çabası içindedir” dedi.
“Laçiner ne yapmaya çalışıyor?”
“Üniversite bir anlamda bilimsel özgürlügü ve özerkliği olan bir ortam” diyen ÇOMÜ Öğretim üyesi ve Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, “Üniversitedeki öğrencilerin de temel yetişme hedefi, kendi yaşamı ile ilgili her türlü soruna sahip çıkıp, buradan hareketle de müdahil olmasıdır. Biz baz istasyonları örneğinde olduğu gibi, çevresel baskısı olan ve insan sağlığına zararlı olan etkilerini derslerde öğretiyoruz ve birinci planda da hem buradaki öğretim üyeleri hem de öğrencilerin bu süreçten hareketle yetişme hedefi ve yaptığı araştırmalar Türkiye`deki sorunlara çözüm üretmek. Ama burnunun dibindeki, üniversitenin içindeki sorunu göremeyen, başka bir yerdeki soruna çözüm üretemez. Bu nedenle üniversitedeki soruna sahip çıkılması ve buradan hareketle öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve tabi diğer üniversite paydaşlarının bu konuya sahip çıkıp, bir an önce bu sorunun çözülmesi için bir tavır alması gerekiyor. Öbür türlü buranın üniversite niteliğinden kuşku duyulur. Aslında şunu da düşünmek gerekiyor. `Ne yapılmaya çalışılıyor?` diye tekrar tekrar sormak gerekiyor. Dikkat ederseniz, üniversite içindeki Mediko Sosyal Sağlık Hizmetleri Merkezi kapatıldı. Yani bir taraftan sağlık hizmetlerini kapatıyorsunuz, bu kampüste en azından 15 bin öğrencinin yararlanacağı hiçbir sağlık hizmeti yok, diğer taraftan da sağlık bozma riski olan etkenleri giderek artırıyorsunuz. Bu noktada ÇOMÜ Rektörü sayın Sedat Laçiner ne yapmaya çalışıyor? Diye tekrar tekrar sormak gerekiyor. Rektörün varlık gerekçesi, birinci planda eğitim öğretim ortamını hazırlamak ama, ondan önce insan olarak var olma şartlarını hazırlamak. O nedenle, bir an önce rektörlüğün bu konuda açıklama yapması ve gerekli çözümü üretmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Saati bile doğruyu göstermiyor”
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant ise, saat kulesindeki saatin bile doğruyu göstermediğine dikkat çekerek, “Ben önce saate baktım. Ancak saat doğru zamanı göstermiyor. Koskoca üniversitenin saati bozuk olur mu? O zaman başka neler var, bu saat neyi kamufle ediyor? Diye düşünmeye başladım” dedi. Nalbant, “Şimdi öğrendim ki içinde yörenin en güçlü baz istasyonu varmış. Bir üniversiteye böyle saat kılıfıyla baz istasyonu saklamak yakışıyor mu? Dünyanın en ileri üniversitesi olduğunu iddia eden rektöre bu yakışıyor mu? Bu bir yüz karasıdır. Üniversitede medikoyu kapatan bir rektör, buradaki büyük bir tehlikeyi nasıl görmezden gelir? Bunu anlamış değilim. Eğer burada baz istasyonu varsa, ki olduğu kesin, bunu açacak. Böyle üstüne göstermelik saat yapmayacak, ya da saati düzgün çalıştıracak” şeklinde konuştu.
“Derhal kaldırılmalı”
Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın, ise “Ben şoke oldum” diyerek sözlerine başladı ve yetkilileri göreve davet etti. Akyalçın, “Söylenecek herşey söylendi. Bunun içinde baz istasyonu varmış. Üniversitemizde bir süre kanserli arkadaşımız, öğretim üyeleri ve öğrenciler var, bundan sonra daha da fazla olacak. Bu baz istasyonu derhal kaldırılsın, hemen. Neye göre bu buraya konuldu. Buradan para mı alındı? Ne karşılığında burada? Şimdi buradan geçen öğrenciye soruyoruz, nedir bu? Saat kulesi. İçinde ne olduğunu bilen yok. Yazık” dedi.