Referanduma doğru...

416

 Ülke gündeminde uzun süredir tartışmalara neden olan Anayasa değişikliği paketi geçtiğimiz hafta AKP ve MHP’li milletvekilleri oyları ile onaylanarak meclisten geçti. Mecliste onaylanan ve referanduma götürülecek olan Anayasa değişikliği paketi ile ilgili CHP’li Çanakkale Milletvekilleri Avukat Muharrem Erkek ile Bülent Öz ve AKP’li Çanakkale Milletvekilleri Bülent Turan İle Ayhan Gider değerlendirmelerde bulundular. Meclisten geçen paket hakkında gazetemize açıklamada bulunan CHP Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek; “Şu ana kadar ulusun egemenliğini tek temsil eden yetkili organ meclisti. Bu paket eğer yürürlüğe girerse egemenlik sarayda olacak. Egemenliğin devri, egemenliğin şahsileşmesi söz konusu olacak. Yasama yürütme yargı bir kişide toplanacak. Kuvvetler ayrılığı yok edildiği için demokrasi yok edilmiş olacak. Egemenlik şahsileştiği için Cumhuriyet yok edilmiş olacak. Millet buna müsaade etmeyecektir, ben buna inanıyorum. Ama tabi OHAL sürecinde Anayasa değişikliği ve referandum sürecine gitmek çok büyük bir yanlış. Bugün birçok Avrupa Anayasasında OHAL dönemlerinde Anayasa yapılamayacağına ilişkin hükümler var. Bunu Anayasal güvence altına almışlar. İktidar da referanduma gidilirse OHAL’i kaldıracağız demişti. Ama maalesef bu sözlerini de tutmadılar. OHAL ve darbe hukukunu çok sevdi AKP iktidarı. Anayasanın 15’inci maddesinde düzenlenen OHAL yönetimi 12 Eylül Darbesi hukukunun bir ürünüdür. Daha önceki Anayasalarımızda yoktu. 12 Eylül Anayasası ile bizim mevzuatımıza girdi OHAL. Bir de OHAL sürecinde çıkan KHK’lerin yargı denetiminden muaf olacağına dair yine Anayasanın 148’inci maddesinde bir hüküm var. Bu da 12 Eylül Anayasasının getirdiği bir madde. Yani şu anda 12 Eylül darbesi hukukuna sarılmış durumda AKP iktidarı ve Erdoğan. Aynı darbeciler gibi düşünüyorlar, darbeciler gibi hareket ediyorlar. Bu darbe hukukunun yarattığı OHAL ile beraber ülkeyi yönetiyorlar. Bu demokrasi açısından çok büyük bir ayıptır, çok ciddi bir sakıncadır. OHAL sürecinde bugün gazeteciler cezaevinde. Bugün düşünce ve basın özgürlüğü askıya alınmış durumda ve sağlıklı bir tartışma ortamı yok. Birçok yerde sağlıklı toplantılar dahi yapılamıyor. İnsanlar demokratik haklarını kullanamıyor. Peki, nasıl bir demokratik süreç işleyecek? Nasıl adil bir süreç işleyecek referandumda?”  dedi.

 
“Hayır çıkacağına inanıyoruz”
Anayasa paketinin geçmesine halkın izin vermeyeceğini ifade eden Erkek, paketin geçmemesi için sabah akşam çalışacaklarını belirterek; “Erdoğan ve AKP iktidarı hatalar yapmaya devam ediyor. Ama her şeye rağmen biz halkımıza güveniyoruz. Biz gece gündüz çalışarak halkımızla gerçekleri paylaşacağız. Çünkü bu referandumdan biz ‘Hayır’ çıkacağına inanıyoruz. Aksi olursa, Türkiye bir felakete sürüklenir. 2010 referandumunda da millet AKP iktidarına güvendi ve ‘Evet’ dedi. Fakat bu milletin güvenini, verdiği yetkiyi kötüye kullandılar. Yargıyı çetelerin eline teslim ettiler ve ülkeyi bir felakete sürüklediler. Yine aynı şeyi yapacaklar. Yine yeni oluşacak Anayasa ve hukuku tanımayacaklar. Çünkü bir karşı devrim gerçekleştiriliyor. 15 Temmuz gecesi parlamentonun, medyanın, Türk silahlı güçleri ve emniyet güçleri içerisindeki yurtsever unsurların ve milletin direnişi ile bu 15 Temmuz darbe girişimi püskürtüldü. Ama arkasından ilan edilen OHAL ilanı ile sivil bir darbe yapıldı. Şu anda Erdoğan ve AKP bir sivil darbe ile karşı devrimi gerçekleştirmek istiyor. Laik, demokratik Cumhuriyeti temelinden sarsmak istiyorlar. Bu millet buna müsaade etmez” dedi.
 
“Tek adama uygun Anayasa yapmak istiyorlar”
Atatürk’ün milli mücadele döneminde dahi tek adam yönetimini reddettiğini ve milletin iradesini temsil eden tek yetkili organ olarak meclisi gösterdiğini ifade eden Erkek; “Mustafa Kemal Atatürk Milli Kurtuluş mücadelesinden zaferle çıkmış olmasına rağmen ve tek adamlığını tesis etmesine rağmen 1924 Anayasasında meclis yine egemenliği ulus adına kullanan tek yetkili organdı. Yani Atatürk’e tek adam diyorlar ya, tek adam sistemine uygun bir Anayasa yapılmadı. Yine egemenlik meclisteydi. Bugün maalesef Anayasa ve hukuku ihlal eden, otoriterleşmiş bir tek adama uygun Anayasa yapmak istiyorlar. Bu sistemde kim seçilirse seçilsin Türkiye ciddi sorunlar yaşar. Güzel bir söz vardır, ‘İktidar yozlaştırır. Mutlak iktidar, mutlak yozlaştırır’. Onun için demokrasilerde yapmamız gereken, mecliste de hep bunu söyledik, gelin Anayasayı değiştirelim. Ama parlamentoyu güçlendirelim, yargıyı güçlendirelim, Cumhur Başkanın yetkilerini azaltalım. Çünkü Cumhurbaşkanlığı temsil makamıdır. Devletin ve milletin birliğini temsil eder. Cumhurbaşkanı şimdi bir de siyasi parti ile ilişiği kurulacağı için, Cumhurbaşkanı bir ilin Valisini atayacak, parti genel başkanı olarak da il başkanını atayacak. İlçelerde ilçe başkanlarını atayacak, aynı zamanda Kaymakamları atayacak. Cumhurbaşkanı olarak sabah Milli Güvenlik Kurulunu toplayacak, öğleden sonra partisinin merkez yönetim kurulunu toplayacak. O zaman bu ulusun birliğini nasıl temsil edecek, nasıl bağımsız olacak? Bu pakete, böyle bir sisteme milletimiz evet demez. Ben ‘Hayır’ çıkacağına inanıyorum. OHAL sürecinde her şeyi yapabileceklerdir, ama buna da müsaade etmeyeceğiz” dedi. 
 
“Sarayın mutfağında hazırlandı”
Anayasa paketi hakkında görüşlerini belirten CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz; “Günlerdir TBMM’de görüşmeleri süren Gazi Meclisi etkisizleştirecek ve başkanlık divanı üstünde büyük puntolarla yazan, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesini yok edecek Anaya değişiklik teklifi sabaha karşı 339 oyla kabul edildi. CHP olarak komisyon ve genel kurul aşamasında bu teklifin kişiye özel olarak hazırlandığını ve ülkenin kanayan hiçbir yarasına merhem olamayacağını anlattık.  Hukukçuların tartışmadığı, STK’ların tartışmadığı, Üniversitelerin, Baroların tartışmadığı, Odaların görüşünün alınmadığı, TÜSİAD’ın, MÜSİAD’ın görüşünün alınmadığı, işçi ve memur sendikalarının görüşünün alınmadığı bir atmosferde bu teklif iki partinin uzlaşısıyla Türk Milleti’ne dayatılmak istenmiştir. Sarayın mutfağında hazırlanan bu teklif, AKP’de imzaya açılmış MHP milletvekillerinin de desteği ile bu sabah itibari ile TBMM’den geçmiştir. Bundan sonra söz Büyük Türk Milleti’nindir. Bu halk diktatörlüğe geçit vermeyecek, külliyenin bu ülkeyi bölmesine izin vermeyecektir” dedi.

“Bunun adı istikrar olabilir mi?”
CHP’li vekil Öz, Anayasa paketinin onaylanması halinde ülke yönetiminin tamamen tek kişinin eline geçeceğini ifade ederek; “Bu değişikliklerle Partili Cumhurbaşkanı her şeyin tek hakimi olacaktır. Partili cumhurbaşkanı: Kendi atadığı yargı mensupları, Kendi atadığı rektörler, Kendi atadığı bürokratlar, Kendi belirlediği milletvekilleri, Yine kendi seçtiği bakanlar, atadığı valiler, kaymakamlar, bürokratlar… Bunun adı demokrasi olabilir mi? Bunun adı istikrar olabilir mi? MHP’nin rahmetli lideri Alpaslan Türkeş ;‘Neticede Türkiye’yi paramparça etme, neticede Türk Milletini imha etmek demektir. Türkiye birliğini yıkma oyunudur’ diyor başkanlık sistemi için. Enseyi karartmayacağız, dayatılan bu istibdat rejimine karşı, tıpkı Çanakkale’de, Sakarya’da yekvücut olarak direndiğimiz gibi direneceğiz. 783 bin 562 kilometre kare vatan toprağında her mahalleye, her sokağa, her köye gidecek ve bu yıkım projesini anlatacağız. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza anlatacağız.  Bu proje Sevr ile başarılamayanı başarma projesidir. Bu proje yıkım projesidir.  Milletin dişi ile tırnağıyla kurduğu, yokluk ile var ettiği Cumhuriyeti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” dedi. 
 
“Yönetimde istikrarı sağlayacaktır”
Paket hakkında açıklamada bulunan AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan; “Bir aylık Komisyon ve Genel Kurul mesaisinden sonra anayasa paketi yeterli çoğunlukta oy alarak Meclis’te kabul edildi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı reform paketine imza atan bir Meclis’in üyesi olduğum için gurur duyduğumu ifade etmek isterim. AK Parti’nin 2002’de başlattığı sessiz devrimin bir devamı olan bu reformlar Türkiye’yi daha ileriye taşıyacak, yönetimde istikrarı sağlayacaktır. Artık parçalı ve zayıf hükümetler yönetiminde istikrarsız bir Türkiye olmayacak. Geleceğe güvenle bakan, üreten, kalkınan, demokratik bir ülke olacak. İkinci tur oylamada da milletvekillerimiz firesiz bir şekilde imzalarının arkasında durarak, AK Parti içinde fitne arayanlara en sağlam cevabı verdiler. CHP-HDP kanadının provokatif tarzına rağmen AK Parti ve MHP olarak sağduyuyu elden bırakmadık. Bu süreçte demokratik parlamentolara yakışmayan kürsü işgali, vekil darp etme gibi çirkin davranışlar muhalefet tarafından sergilendi. Umarım ki bu tür utanç verici durumlar bir daha Gazi Meclisimizde sergilenmez” dedi. 
 
“Önümüzdeki en önemli gündem referandum meselesi”
Anayasa paketinde çeşitli reformların yer aldığını belirten Turan; “Anayasa paketi, askeri mahkemelerin kaldırılması, Anayasa Mahkemesi’ndeki üye sayısının düşürülmesi gibi çeşitli reformlar da içeriyor. Paketi bu bağlamda bir reform paketi olarak değerlendiren Turan, “Anayasa paketinin sadece sistem değişikliği olarak ele alınması eksik bir yaklaşım olur. Askeri mahkemelerin kaldırılması, HSYK’nın demokratik bir tarza kavuşturulması, Anayasa Mahkemesi’ndeki asker üye uygulamasına son verilmesi, sıkıyönetimin kaldırılması, seçme yaşının 18’e düşürülmesi gibi birçok siyasi partinin üzerinde ittifak ettiği demokratik reformlar da sistem değişikliği kadar önemli reformlardır. AK Parti olarak önümüzdeki en önemli gündem referandum meselesi. Referanduma giderken bunun bir siyasi parti ya da bir lider meselesi olmadığını dilimiz döndüğünce milletimize anlatacağız. Yeni anayasa ve yönetim sistemi değişikliği talebi uzun bir süredir toplumun beklentileri arasındaydı. Bu yüzden anayasa paketinin referandumdan geçer not alacağına inanıyoruz. Köy köy, kasaba kasaba gezeceğiz. Milletimiz ne karar verirse hepimiz o karara razı olacağız. Yeni süreç ülkemize hayırlı olsun” dedi.
 
“Zaman kayıplarının önüne geçecek”
AKP ve MHP’li vekillerin oyu ile meclisten geçen paket hakkında açıklamada bulunan AKP Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider ise; “Ak Parti kurulduğu günden bu yana gücünü hep milletten ve milletin iradesi olan sandıktan almıştır. Biz milletin vekilleri olarak üzerimize düşen görevi yaparak çalışmalarımızı asılsız rejim değişikliği iddialarına, kürsü işgallerine, yapılan saldırılara ve uzatılan oy kullanım sürelerine rağmen tamamladık. Bir kez daha karşımızda bir blok olarak çıkan, ana muhalefet ve sırtını teröre dayayanların aksine, sözüm ona halkçı olup halktan korkanlara rağmen biz bu işi halka götürüyoruz. Bizler milletimize inanıyoruz milletin verdiği karar en isabetli karardır, şüphesiz milletimiz her şeyin en iyisini bilendir. AK Parti olarak 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize daha kararlı, daha güçlü liderimizle ve daha güçlü bir sistemle ulaşacağız. TBMM’de onaylanan anayasa değişikliği ile Türkiye yönetimsel zaman kayıplarının önüne geçecek. Devlet işleri daha hızlı ilerleyecek, iki başlılık yaşanmayacak, siyasi istikrar güçlü yönetim ile desteklenecek. Bizim milletimize güvenimiz tamdır, milletin kararına da saygımız sonsuz olacaktır” dedi.
 
“Siyaset yapmak ve çalışmak zorunda”
Gider, açıklamasında CHP’ye yüklenerek; “CHP, 27 Mayıs darbesinden sonra seçilse de seçilmese de iktidarların gizli ortağıydı. Askeri ve sivil bürokrasi CHP zihniyetinden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı, yargı hep CHP kafasındaydı. CHP`nin gizli iktidarı ne zaman sarsılsa, CHP darbe şartlarını oluşturuyor, askeri darbelerle iktidarı yeniden ele alıyordu. Bu yeni düzenlemeyle CHP`nin iktidarlara haksız ortaklığı artık sona eriyor. CHP, iktidar olmak istiyorsa artık siyaset yapmak ve çalışmak zorunda. Bu korkuyla yeni düzenlemeye karşı çıkıyor” dedi. 
(Seçkin Sağlam-Şenol Güven)
Paylaş