"Referandum sonrası bir sürü şerefsiz hortladı!.."

677

 Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP İl Başkanı Nejat Önder, dün CHP İl binasında yapılan toplantıda referandum sonrası yapılacak çalışmalar ve son gelişmeler hakkında bilgi verdiler. Toplantıda ilk olarak konuşan Başkan Ülgür Gökhan, CHP Genel Merkezi’nin Ankara’da gerçekleştirdiği belediye başkanları toplantısından çıkan kararları açıkladı. Referandum sürecinde Çanakkale’de önemli bir mücadele verdiklerini söyleyen başkan Gökhan; “Öncelikle bir referandum süreci geçirdik. Çanakkale’de bu değerlendirmeler yapıldı. Şu görüldü ki CHP’nin Belediyesi’nin bulunduğu bütün noktalarda bunların içerisinde Konya, Adıyaman gibi muhafazakâr kesimlerin olduğu yerlerde de “hayır’ın” üstün olduğunu öğrenmiş olduk. Büyük olumsuzluklar ile referandum sürecini geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini etmişti. Başbakan, Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar devletin bütün görevlileri, devletin bütün olanaklarını seferber ederek bir evet kampanyası yaptılar. Burada medya büyük bir oransızlık ile evet yönünde kampanya sürdürdü. Bunun yanında çeşitli nitelemelere maruz kaldık. Terörist olduk, FETÖ’cü oluk, DHKP-C’ li olduk, HDP yandaşı olduk. Bu noktada hayırcılar büyük bir mücadele içerisinde bunlara karşı durdu. Hayır, afişleri kaldırıldı. En sonda bildiğiniz gibi bunlara tuz biber eken, Yandaş Seçim Kurumu Referandum sonuçlarını çarpıtarak ve hukuksuzluğu yaratarak referandum sonuçlarını yüzde 51 evet çıktı diye tescil etti. Bunun sonunda Çanakkale’de bazıları havai fişekler attı konvoylar yaptılar.” dedi.

 
“Bu sadece CHP’nin değil, hayır bloğunun başarısı”
Türkiye’de çıkan sonuçlara rağmen referandumda bir ‘hayır bloğu’ hareketinin yaşandığını belirten Başkan Gökhan konuşmasının devamında; “Çanakkale Merkez’de yüzde 72 hayır, ilçe çapında köyler ile beraber yüzde 70’in üzerinde il çapında da yüzde 60’ın üzerinde bir hayır çıkarak Çanakkale’de önemli bir örgüt yerel yönetimler birlikteliği ile bir başarıyı, hayır başarısını göstermiş olduk. Bu oranlar şunu ifade ediyor, Bu CHP’nin başarısı değil sadece. Türkiye Genelinde yüzde 60’lık bir demokrasi bloğu oluşmuş oldu. Bunu görmüş olduk. Burada demokratik Parlamenter sisteme gönül vermiş ve inanan insanların bu Anayasa değişikliğine hayır dediğini görüyoruz. Aslına bakarsanız Türkiye’de yüzde 50’nin üzerinde bir bloğun hayır diyen bloğun, birlikte hareket edebildiğini gördük. MHP’lisi Ülkücüsü, HDP’lisi, partisi olmayan, Saadet Partili, Vatan Partili bütün insanların demokratik Parlamenter Cumhuriyet’e, özgürlüklere sahip çıkılmasını isteyen bir kesimin bu bağlamda mücadeleyi birlikte verdiğini gördük” dedi.
 
“Referandum henüz bitmedi…”
Referandum sonrası çıkan sonuçlara rağmen hukuki sürecin devam ettiğini dile getiren Başkan Gökhan, “Referandum henüz kesinleşmedi. Yasal olarak evet tescillendi ama referandum süreci devam ediyor. Bu süreç devam edecektir. İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar bu sürdürülecektir. Bu mücadeleyi CHP kurumsal olarak yapıyor. Bunu yüzde 51’n sesini duyurmak için hayır bloğu için yapıyor. Referandum henüz siyaseten ve hukuken sonuçlanmadı. Yasal olarak sonuçlanmış olabilir. Ancak genel Hukuk kavramaları içerisinde bunun sonuçlanmadığını görüyoruz. Bu aynı zamanda Avrupa Konseyi tarafından da kabul edilmez bir durum olduğu tescillenmiş oldu. En kötü şartlarda bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi değerlendirme yaparken bu sürecin uygun olmadığına dair karar verecektir. Bu da yetmeyecek referandum süreci devam edecektir. Önümüzdeki ilk seçime kadar önümüzdeki seçimlerde seçimden öte referandum olacaktır. Referandum orada bir kez daha oylanacaktır. Bizim bu seçimin yapılması noktasında itirazımız var Bunun için CHP’nin yüzde 51’lik blok ile birlikte hareketi ile iki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar olan süreçte birlikteliğimizi sürdürüp orada bir Cumhurbaşkanı adayından öte bu Antidemokratik Anayasa’nın değişmesi noktasında mücadele edecek ve bu Anayasa’yı değil, tekrar Parlamenter Cumhuriyet’i ve kuvvetler ayrılığını ortaya koyacak ortak bir mücadele yapacak. Biz asla ve asla bu referandum sürecinde ortaya çıkan Anayasa değişikliğini siyasi oluşumu, kuvvetlerin bir kişide birleşmesini asla kabul etmeyeceğiz. Belediye Başkanları toplantısında öncelikle bu yüzde 50’lik hayırcı bloğun bölünmeden, parçalanmadan, zayıflamadan yoluna aynı istikamette, tek bir hedefte, demokrasinin yeniden tesisi için Parlamenter rejimin yeniden oluşması için gerekecek olan yapılması gereken mücadeleyi birlikte yapılması için önder ve ön ayak olması noktasında CHP’nin bu şekilde davranması gerektiği inancı ortaya kondu. Bunu kurulması için Sayın Genel Başkanı olan güven tekrar ifade edildi” diye konuştu. 
 
“CHP’nin birlik ve bütünlüğünde bir sıkıntı yok!”
Ana akım medya kuruluşları tarafından “-CHP içerisinde bir bölünmüşlük varmış gibi-” gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Başkan Gökhan, “Şu aşamada özellikle yandaş medyanın kışkırttığı parti içinde bir sıkıntı varmış imajı vermeye çalıştığı bu görüntüden uzaklaşmamız gerektiği, bunların gündemin konusu olmadığı özellikle CHP’nin normal kurultay sürecinin yapılması gerektiği, onun dışında şu anda zamansız taleplerin ya da Genel Başkanı ve Genel Merkezi zayıflatacak beyanlardan kaçınılması gerektiğini Belediye Başkanları tek tek ifade ettiler. 200’ü aşkın Belediye Başkanı arkadaşımız bu toplantıda vardı. Şu an itibari ile partinin birlik bütünlük konusunda bir sıkıntısı yoktur. Örgütleri ve Belediye Başkanları görevdedir. Çanakkale’de de bunu görüyorsunuz. Hep beraber örgütler ile beraber sadece merkezde değil, ilçelerde de bu mücadeleyi verdik. Sadece CHP ile değil diğer birleşenlerle de birlikteliğimizi kurduk ve onlarla da birlikte oldu. Şimdi bunu sürdüreceğiz. Bu bağlamda belediye başkanları medyada kaşınmaya çalışan durumlardan uzak durulması gerektiğini konuştu. Önderliğimizi yapıp geniş halk kesimleri ile buluşmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte kesinlikle bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu değildir. Adaylık arayışı içerisinde değiliz. Böyle bir arayış içerisinde bulunursak bizle aynı yerde olan diğer bileşenlere karşı da haksızlık etmiş oluruz. Bu noktada öncelikle bu 50’nin üzerinde olan blokla birlikteliğimi devam ettirmemiz lazım. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede hayır kazandı. Hukuksuzluk adlı başını gitti. Bu günlere geldik. Ama pes etmiyoruz geri adım atmıyoruz, kabul etmiyoruz ve etmemiz söz konusu değil. Referandum süreci sürmektedir. Bu Anayasa değişinceye, önümüzdeki ilk seçime kadar bu mücadelemiz devam edecek. Önümüzdeki seçimde bu bileşenlerin hep beraber tayin edeceği bir genel Cumhurbaşkanlığı üzerinde mutabakata varacağız. Ama bu Cumhurbaşkanlığı’nın bugün referandumda geçmiş sayılan yetki ve hakların kullanmayacağını da ifade edeceğiz. Yeni bir Anayasa için Milletimize söz vereceğiz. Bu taahhütle çıkacak olan Cumhurbaşkanı adayını zamanı geldiğinde tespit edeceğiz. Sayın Genel Başkanların özellikle aday olmayacağı konusunda bir irade vardır. Sayın Deniz Baykal’ın tam tersine Genel Başkanların aday olmaması yönünde bir hareket var, çünkü bu bir CHP hareketi değil bu bir bileşen hareketidir. Bu bileşenlerin oluşturacağı ve ortaya koyacağı bir adayı destekleyeceğiz. Önümüzde yapılacak Kurultaya kadar hepimiz Sayın Genel Başkanımızın arkasında olduğumuzu ifade ettik. Yani şu aşamada kurultay hazırlıkları yapılabilir ama biz bu noktada Genel Başkanımızın iradesinin zafiyete uğramadan bu bileşenler ile diyalogun kurulması ve orada güçlü olması için kendisine olan desteğimizi ifade ettik”dedi.
 
“Şiddetle protesto ediyor ve kınıyorum” 
Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`e ve Manevi Kızı Afet İnan’a hakaret eden kişiler hakkında da konuşan Başkan Gökhan son olarak; “Referandumda evet çıkmasının emareleri ortaya çıkıyor. Bir sürü şerefsiz ortaya çıkmaya başladı. Bunları da basın mensubu, dergi sahibi falan gibi sıfatları var. Ben buradan özellikle Derin Tarih Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan denilen herifi, Süleyman Yeşilyurt denilen herifi ve Hasan Yakar denilen herifi şiddetle protesto ediyor ve kınıyorum. Savcılar bugün harekete geçmişler fakat bunlar bir yerlerden güç almasalar bu hareketi yapamazlar. Evet çıkan referandum sonucunda bazı şerefsizler tekrar hortladı. Afet İnan gibi bir değerimizi, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderimizi ve onun yanındaki insanlar ile annesi Zübeyde Hanım’a kadar varan saldırıları hem de görsel medyada utanmadan ortaya koymaya devam ediyorlar. Bunlara dur dememizin birlikteliğimizi korumamız lazım. Hayır diyen ‘Ülkücüler, Milliyetçiler, Vatanseverler, Ulusalcılar her kimse bu ülkede birlikte yaşamayı kabul etmiş insanlar HDP’liler ama demokrasiyi şiar edilmiş bütün insanların, şeriatçı, gerici insanlara ortak tavır alması lazım. Bir yerde de bunların yüzleri ortaya çıkıyor. En azından bunlar görüyor ve tanıyoruz. Bu bağlamda bunlarla bu iktidardan da destek olduklarını biliyoruz. Kimler olduğunu da biliyoruz. Bir yerde de bunlar ortaya çıktıkça bizler daha bir kenetlenecek ve bilinçleneceğiz” diye konuştu. 
 
“AKP teşkilatı ağır bir darbe almıştır”
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Nejat Önder ise ilk olarak referandum sürecini değerlendirdi. Önder; “Bir referandum süreci yaşadık.  Ama referandum sürecinin ardından ortaya çıkan haksızlıklardan yola çıkarak seslenmek istiyorum. Değerli arkadaşlarım bu ülkede hırsızlar değil namuslular aranır. İradesini gasp ettirenler değil iradesini savunanlar yücedir. Baş eğenler değil başkaldıranlar yücedir. Hepimizin bildiği bu hukuksuz seçimden sonra birileri atı alan Üsküdar’ı geçti. Sandığa attığının peşinde olan insanlarla bir referandum yaşadık. Buradan yola çıkarak diyorum ki buradan atılana da attığına sahip çıkılanı da bir kez daha kutluyorum. Ülkenin ve Cumhuriyetin sahiplerine şöyle seslenmek istiyorum. Bu seçim hükümsüz ve mühürsüz bir seçimdir. Gayri meşrudur ve geçersizdir. Halkın iradesini sandıkta gasp etmişlerdir. Hayır iradesine vurulmuş bir darbedir diye düşünüyoruz. Halkoyuyla değil YSK’nın oyunuyla sonuçlanmıştır. Hepinizin bildiği üzere OHAL şartları altında bir referandum yapıldı. Anayasayı toplumsal ayrılma haline getirdiler. Aynı zamanda da bu kampanya biliyorsunuz evet için bir devlet, hayır için de millet kampanyasıydı. Tüm bunlara rağmen Çanakkale’de baskın bir şekilde hayır seçeneği ortaya çıkmıştır. Çanakkale’de katılım oranı 90.41 olmuştur. Bu da üst seviyede bir orandır. Hayır oyu verenleri bir kez daha hatırlatmak isterim. Yüzde 60.46’dır. Evet ise 39.54 tür. Dolayısıyla AKP teşkilatı Çanakkale’de ağır bir darbe almıştır. Ama övünülecek bir kesim vardır. Demokrasi ve Cumhuriyet sevdalıları bir halk hareketi yaratarak başarılı bir referandum sonucu almışlardır. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu demokrasi ve Cumhuriyet sevdalıları ile birlikte onlarla olmaya devam edeceğiz. Başkanımızın da ifade ettiği gibi bu halk hareketi içerisindeki her siyasi görüşe sahip sivil toplum kuruluşlarıyla sıcak ilişkilerimiz devam edecek. Birlikteliğimiz devam edecek. Hepinizin bildiği üzere bu referandum sürecindeki özellikle Çanakkale’deki başarıda sadece Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri değil, tehlikenin farkında olan herkes gece gündüz demeden gayret gösterdi ve çalıştı. Bu vesileyle bu noktada yer alan bütün sivil toplum kuruluşlarının siyasi partilere ve bireysel olarak destek veren herkesi kutluyorum. Ve saygılarımı sunuyorum. Ve şunu söylemek istiyorum biz önderlik yaptık ancak kamu vicdanında milletin kampanyası kazanmıştır. Bizler de umudu büyütmeye devam ediyoruz. Biliyoruz ki adalet yerini bulana kadar da bizler durmayacağız” dedi.
 
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı Çanakkale’de devam edecektir” 
Toplantının devamında CHP’nin eksikliklerini belirten Önder; “Başkanımızın dediği gibi eski genel başkanımızın ortaya attığı partili cumhurbaşkanı sözcüğüne katılmıyorum. Eğer şimdiden biz partili partisiz diye tartışırsak bu işi meşru kılarız diye düşünüyorum.  O yüzden yaşananlara gelince örgütlerle yan yana geldiğimiz için öncelikli sorunumuz bizim olağan kongre sürecimizdir. 81 İl Başkanının 79’u olağan kongre yapılsın diyor. Onun dışında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin öncelikli sorunu bir tüzük kurultayı yapılması konusudur. Yeni şeyler dillendireceğimiz bir programa ihtiyacımız olduğunu söyledik. Zaten olağan kongre sürecinde de büyük bir ihtimalle yılbaşından evvel tüzük kurultayı yapılacaktır. Mademki demokrasi ve Cumhuriyet sevdalıları bu kadar rejimin tehlikede olduğu bir dönemde sahip çıkıyorlarsa, bizim de yeni oluşturacağımız tüzük bu insanlara da güven vermelidir deyip görüşlerimizi anlattık. Ağustos gibi de tüzük kurultayı olacağı inancını taşıyorum. Bu vesileyle halk hareketi içerisinde olan Çanakkale’deki herkese şunu söylemek istiyorum. Bizler bunun meşru olmadığını kabul etmemeye devam edeceğiz. Hukuki mücadelemizi yapıp onların yanında olacağız. Örgütler olarak yan yana geleceğiz. Çanakkale’de siyaset nasıl gidiyor derseniz, devletin asli görevleriyle övünen bir Adalet ve Kalkınma Partisi var. Başarısız oldular. Cumhurbaşkanı partili de oldu. 21 Mayıstan sonra başarısız örgütlerin değişeceğini bunun içinde Çanakkale’nin de olacağı kanaatindeyim. Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Halkının ne istediğini bilmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı Çanakkale’de devam edecektir” diye konuştu. 
(Şebnem Özer)
Paylaş