"Protesto hakkı Anayasal haktır"

502
24 Kasım Cumartesi günü kurda yaşanan artış, gelen zamlar ve hayat pahalılığı... nedeni ile Mümtaz Pirinççiler Meydanı`nda bir araya gelen vatandaşlar, `geçinemiyoruz...` diyerek hükümeti istifaya çağırarak tepkilerini dile getirmek istediler. Valilik kararı ile yürümelerine izin verilmeyen vatandaşlara sert bir şekilde müdahale edilirken, 14 vatandaş ise gözaltına alındı. CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural ve Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin tarafından açılama yapılarak, protesto hakkını kullanmak isteyen vatandaşlara yapılan müdahale kınandı. Hayat pahalılığı ve hükümeti barışçıl bir şekilde protesto etmenin Anayasal bir hak olduğu belirtilen açıklamada, yapılan müdahalenin ise kabul edilemez olduğu ifade edildi. 
 
"Halkımızı susturarak bir yere gidilmesi mümkün değildir"
Yapılan müdahaleyi kınayan CHP İl Başkanı Ural; "Çanakkale`mizde dün ( 24 Kasım ) akşam saatlerinde hayat pahalılığını barışçıl bir şekilde protesto eden yurttaşlarımıza karşı polis şiddet uygulayıp kentlilerimizi gözaltına almıştır. Açıklamayı takip eden basın kartı sahibi gazetecilerinde şiddete maruz kaldığı gerçeği ortadadır. Anayasal haklarının kullanılması engellenen yurttaşlarımızla dayanışma içinde olmak için CHP İl ve Merkez İlçe yöneticilerimiz gözaltı süreçlerini takip etmişlerdir. AKP hükümetinin yoksullukla değil, yoksulluğu protesto edenler ile mücadele etmesi de ayrıca manidardır. Emniyet güçlerinin yurttaşlarımıza karşı uyguladığı şiddeti kınıyoruz, yurttaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu durum her haliyle ortadadır, güç kullanarak, baskı kurarak, halkımızı susturarak bir yere gidilmesi mümkün değildir. CHP olarak, çözümün demokrasiyle sağlanacağını ve iktidar değişimiyle mümkün olduğunu savunuyor ve erken seçim değil, hemen seçim diyoruz" dedi. 
"Baskıların son örneğini Çanakkale`de yaşadık"
Ülkede yaşana baskıların son örneğinin Çanakkale`de yaşandığını belirten Emek Partisi İl Başkanı Dağtekin; "İşçilerin. Öğrencilerin iki yakasının bir araya gelmediği, bir dilim ekmeğe muhtaç hale getirildiği, kışı soğukta geçirmek zorunda bırakıldığı, işsizlik ve yoksulluğun toplumun çok büyük bir kısmını kuşattığı, ücret ve maaşların eridiği, gençliğin geleceğinden ümidini kestiği bir dönemden geçiyoruz. İktidar, yalan demokrasi, baskı ve tehditlerle ömrünü uzatmak istemektedir. Bu baskıların son örneğini Çanakkale`de yaşadık. 24 Kasım akşamı geçinemediğini, yoksullaştığını, işsizliğini dile getirmek için yürümek isteyen insanlara polisin zor kullanarak müdahale edip 14 kişiyi gözaltına alması kabul edilemez. Bu tutumu kınıyoruz. Bir halkın seçimle yönetime getirdiği gibi, hükümeti istifaya çağırması, taleplerini dile getirmesi... gibi Anayasal hakları vardır. Bu haklar en temel insan hakkıdır. Bu hakların kullanılması engellenemez" dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş