Prof. Dr. Kılınç, “Ben de varım” dedi

ÇOMÜ Rektörlük seçimleri açın adaylığını açıklayan Prof. Dr. Aziz Kılınç, “Rektörlükle akademik ve idari kadro arasında yaşanan en önemli sorunlardan birisi iletişim sorunudur.

972
Rektörlüğün kapısı her zaman herkese açık olsa bile iletişim kuranlar/kurmak isteyenler sınırlı sayıda olmaktadır. Bunun yerine akademik ve idari birimlerle belirli süreç içinde periyodik toplantı yapmak suretiyle, görüş alışverişinde bulunularak üniversitemizde birlikte yönetimin önü açılmış olacaktır” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2015-2019 dönemi için rektör aday olduğu ifade eden Prof. Dr. Aziz Kılınç, 1996`dan bu yana ÇOMÜ`de akademik kariyerini sürdürdüğünü ifade etti. “Şimdiye kadar üniversitemizin kurumsal hafızası hiçe sayıldı” diyen Kılınç, “Üniversitemizi tanımayan, üniversitenin kurumsal hafızasını bilmeyen adaylar dışarıdan gelerek aday oldular veya oluyorlar. Ne akademik, ne de idari personeli tanımadan, onların görüşlerine başvurulmadan veya istekleri göz ardı edilerek bir yönetim biçimi benimsendi. Bu durum, kurum içi rahatsızlığı giderek artırdı. Bu duruma eleştiri getirenler üniversitemizde kalıp kendi görüşleri doğrultusunda mücadele etmek yerine Çanakkale’yi terk ederek İstanbul, Ankara gibi farklı şehirlerdeki üniversitelere geçiş yaptılar. Bu konuda sorumluluk ve inisiyatif almadılar. Rektörlük seçimi öncesi gelip aday olmaları, akademik ve idari personelimizce yeterince ciddi bulunmamaktadır. 1996 yılından beri üniversitemizde görev yapan bir öğretim üyesiyim. Yirmi yıla yaklaşan bu süreçte, topluluk akademik danışmanlığı, anabilim dalı başkalığı, bölüm başkanlığı, enstitüsü müdürlüğü, fakülte dekanlığı olmak üzere her kademede görev aldım. Görev aldığım her kademede bulunduğum makamın hakkını vermeye çalıştım. Özellikle TÖMER kurucu müdürlüğü, Eğitim Bilimleri Enstitüsü kurucu müdürlüğü, Turizm Fakültesi kurucu dekanlığı görevlerinde bulundum. Akademik olgunluğun olmazsa olmazlarından birisi olan doğrudan yukarıdan değil, akademik gelişim sürecinin başından sonuna kadar yukarıya doğru deneyim ve liyakati esas alan bir akademik yaşamı örneklemek, temel amaçlarımdan olmuştur. Bu deneyimlerim sayesinde görev aldığım merkez, enstitü ve fakülteler üniversitemizin en etkin çalışan kurumları arasında yer almaktadır. Üniversite yönetimi kentle daha sağlıklı bir iletişim halinde olmalıdır. Bu amaçla, Çanakkale ve çevresinin sorunlarına yeterince duyarlı proje çalışmaları yapılması ve desteklenmesi sağlanacaktır. Yerel, ulusal ve uluslararası projeler üniversitemiz yönetimi tarafından desteklenecek ve teşvik edilecektir. Yönetimde hesap verebilirlik olmazsa olmaz bir özelliktir. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da üniversitede yaptığım çalışmaların ve attığım imzaların her türlü sorumluluğu kendime ait olacaktır. Ama başarı, her zaman üniversite camiasınındır. Akademik ve idari personelin birbirine güven duyması açısından yönetimde şeffaf bir politika izlenmelidir. Kurul ve komisyonlarda alınan bütün kararlar elektronik ve basılı ortamlarda herkesin takip edebileceği şekilde yayınlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Paylaş