Artık ülkenin böylesi katliamlara tahammülü kalmadı.
Gerçekleri kabul edip, gerekli dönüşümlerin sağlanması yaşadığımız 21. yüzyılın vazgeçilmesi olmuştur. Bu dönüşüm sağlanmaz ise daha çok 35 canlar kaybedebiliriz…
Bu ülke çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülkedir. Bütün farklılıkların zenginlik olduğu bilinci ile herkesin farklılıklarını özgürce yaşayabileceği hukuki düzenlemelerin yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Hala; insanlar Kürt oldukları için, Alevi oldukları için baskı altında olmamalıdırlar. Bu gerici anlayıştan kaynaklanan, çağdışı her türlü uygulamanın ortadan kalkması anayasal statünün yeniden düzenlenmesi sorunudur.
Sivas davası firari sanıkları için verilen zaman aşımı kararı sonrasında “hayırlı olsun” diyen bir anlayışın yönetimde olduğu bir ülkede demokrasi, barış, kardeşlik ikliminin oluşturulmasının zorluğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Bunun içindir ki; aynı iklimin meyveleri olarak yaşamın her alanında bir baskı ortamı ile karşı karşıyayız.
10 yıllık AKP iktidarı ile bu baskı iklimi kurumsallaştırılmış ve demokrasi isteyen, özgürlük barış isteyen kesimlerin önü her yönü ile tıkanmıştır.
Tabiî ki bu böyle gitmez. Bir yerden kırılacaktır, demokrasi ve özgürlükleri insan haklarını kendilerine
rehber almış daha güzel yarınlar yaratmak isteyen vatandaşların her geçen gün gelişen bir mücadeleleri ve iradeleri var.
İşte 19 yıl sonra Sivas’ta katledilenleri anmak bu mücadelenin daha da büyümesine katkı sunmaktan geçer. Bu katliam hiçbir şekilde unutturulamaz. Yıllardır bu katliamı unutturmak için her türlü yönteme başvuranlara en güzel cevap bugün yine Sivas’tan gelecektir.
Önce bir teşekkür
Geçen haftaki yazılarımdan birinde evimin önündeki sokak aydınlatmasının ampulünün gecenin saat üçünde değiştirilerek yanan ampulün 2 saat yandıktan sonra yanmayan bir ampul ile değiştirildiğini yazmıştım. Gecenin saat üçünde böyle bir değişim işine bir anlam verememiş, bu konunun ilgililer tarafından açıklanmasını talep etmiştim.
Önce ilgililer ampulü yeniden değiştirerek lambanın yanar duruma gelmesini sağladılar, ilgileri için teşekkür ederim. Fakat asıl sorun; bu lüzumsuz sök değiştir, yeniden tak eylemine neden gerek duyulduğu konusudur. Elektrik dağıtım işinin özelleştiği bir konumda özel sektör böylesi verimsiz işleri kabul etmez. Kamunun idaresi döneminde bunun gibi mantıksız işler yapılabiliyordu, çeşitli nedenlerden dolayı.
Ben yöneticilerden bu değişimimin neden yapıldığını öğrenmek istiyorum. Belki bilemediğimiz bir gerçek vardır, biz de yapılan işi ‘mantıksızlık’ olarak değerlendirdiğimiz için haksızlık yapmış olmayalım.