Önder; “Barış ve demokrasi istiyoruz”
İnsan Hakları Savunucuları, Ermeni Kilisesi önünde barış ve demokrasiye vurgu yapmak amacıyla mum yaktı.
Ermeni Kilisesi önünde toplanan İnsan Hakları Savunucuları, Ermeni soykırımı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. İnsan Hakları Savunucuları adına konuşan Mustafa Önder; 1915 yılının Haziran ayında Çanakkale Ermenilerinin sürgün edildiğini anımsattı.
Yollarda telef olan Ermenilerin dramını ve acısını anlayabildiklerini ifade eden Önder; “23 Ocak 1913’de “Bâb-ı Âli Baskını” olarak bilinen hükümet darbesi ile İttihat ve Terakki Cemiyeti`nin tek parti diktatörlüğü başlamış oldu. İttihatçılar ulus devlet kurma projelerine hız verdiler, Turancı hayallerle Osmanlı İmparatorluğu`nu Birinci Dünya Savaşı`na soktular ve yüzbinlerce insanımızın ölmesine neden oldular. Ulus devletin önünde iç düşman olarak gördükleri Hıristiyan halkları tehcir ettiler, katlettiler. Anadolu’nun yerli halklarından olan bir milletin, aklını, yüreğini, kültürünü, dilini taşıyan 761 masum insanın, katledilmek üzere Anadolu’da çetecilere teslim edilmesiyle 24 Nisan 1915 tarihi ile simgelenen, bu hassas günün 97. Yılında, diyoruz ki; bu katliamlarla bu ülkenin büyük bir zenginliği yok edilmiştir. Talat Paşa 29 Ağustos 1915’de çektiği bir telgrafta, “Vilâyat-ı şarkiyeye âid Ermeni meselesi hal olunmuştur” demiş. Görülüyor ki, aradan yaklaşık yüzyıla yakın bir zaman geçtiği halde mesele kapanmamış. Susulunca unutulmamış. İnkâr edildikçe yok olmamış, çözümsüzlük derinleşmiş. İstiyoruz ki, geçmişimizle yüzleşelim artık. Bu acı hepimizin. Bu yük üstümüzden kalksın; çocuklarımıza torunlarımıza miras kalmasın. Bilinir ki, “Yas başlamadan, acı paylaşılmadan iyileşmez.” 1915 Yılı Haziran ortalarında Çanakkale Ermenileri, o zamanki adıyla Kal’a-ı Sultâniye’de, Saat Kulesi alanında toplanılıp, çoluk çocuk, genç ihtiyar demeden kafilelerle çöllere sürüldü. Kiliseler, okullar harabeye döndü. Mal mülk el değiştirdi. Her şeyi biliyoruz. Sürgün edilen ve yollarda telef olan Ermeni kardeşlerimizin dramını, acısını anlayabiliyoruz ve ruhları şad olsun, diyoruz” dedi.
“Ermeni Kilisesi yeniden ibadethaneye açılsın”
ÇOMÜ öğrencilerinin deneme sahnesi olarak kullandığı tarihi Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin yeniden ibadethane olarak kullanılabilmesi için gerekenin yapılmasını talep eden Önder; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner’in de belirttiği gibi; halen üniversite öğrencilerinin deneme sahnesi olarak kullandıkları tarihi Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin yeniden ibadethane olarak kullanılabilmesi için gerekenin yapılmasını istiyoruz. Vicdanlara sesleniyoruz; Ülkemizdeki, ırkçı ve ayrımcı İttihatçı zihniyet bitsin artık, yeter. Bir daha Hrant’lar, Sevang’lar ölmesin. Bu acıların üzerinden politika yapılmasını istemiyoruz. Dilimiz, inancımız, kültürümüz farklıda olsa bu toprakların renkleriyiz hepimiz. Acıları acımızdır! Her alanda Barış ve Demokrasi istiyoruz” diye konuştu.