"Ölüm haberleri yapmak istemiyoruz!..."

‘Ölüm haberi yapmak istemiyoruz’ diyen dışarıdaki gazeteciler 1 günlük açlık grevi yaparak açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin mücadelesine destek verdiler.Türkiye Gazeteciler Sendikası yazılı bir açıklama yaparak” Evet gazeteciyiz ama önce insanız.Şimdi de yaşamın tarafındayız.Ölüm haberleri yapmak istemiyoruz!…” dedi.

535
Kürt siyasi mahpusların açlık grevinin taleplerine, ölüm haberleri yapmak istemeyen gazetecilerden de destek geldi. Hükümetin, talepler doğrultusunda adım atmasını ve çözüm üretmesini isteyen Dışarıdaki Gazeteciler, 1 Kasım günü saat 21.00’da Galatasaray Meydanı’nda bir günlük açlık grevine başladı.
 
“İnsanların gün be gün ölüme yürümesini daha önce de izlemiş gazeteciler olarak, ölüm haberi yapmak istemiyoruz” diyen gazetecilerin açlık grevi 2 Kasım saat 21.00’de son buldu.
 
Yaşamın tarafıyız!
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yazılı bir açıklama yaparak açlık grevindeki siyasi tutuklu ve hükümlülere destek verdi.”Biz bu filmi gördük hem de defalarca” diyen Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) açıklamasını şöyle sürdürdü:”Hapishanelerdeki şafak operasyonlarında haber nöbetindeydik. “Evladım ölmesin” diyen ana-babaların feryadına da cezaevlerinden yükselen dumanların taşıdığı, duvarlara kadar sinen ölüm kokusuna da ölüm haberlerinin ardından toplumun yaşadığı travmaya da tanıklık ettik. Hiç tanımadığımız insanların günden güne eriyen bedenlerini gördük. Bazıları hala hafızalarımızda. Çünkü “sahte” olamayacak kadar gerçektiler.
 
Şimdi o günleri yeniden yaşıyoruz. Cezaevlerinden yüzlerce tutuklunun açlık grevi haberleri geliyor. Ana-babalar çocuklarını yaşatabilmek için çırpınıyor. Sokaklar o günlerde olduğu gibi sıcak ve biz gazeteciler de bu ateşin içindeyiz. Bu açlık grevini ötekilerden farklı kılan ise cezaevlerinde tutuklu bulunan gazetecilerden bazılarının da sürece katılmış olmaları. Önceki açlık grevlerini gazeteci olarak izleyen meslektaşlarımız, özgürlüklerine kavuşamadıkları için bugün aynı yola başvuruyorlar. Durumlarının her geçen gün ağırlaştığını biliyoruz. Evet “hava kurşun gibi ağır” ve gereken adımlar atılmazsa daha da ağırlaşacak. Biz bunu gördük, yaşadık, biliyoruz. O yüzden de meslektaşlarımız için, ortak geleceğimiz için, bu topraklar için endişeliyiz. Evet gazeteciyiz ama önce insanız… Şimdi de yaşamın tarafındayız... Diyoruz ki, ölüm haberleri yapmak istemiyoruz!…”
Paylaş