Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Ekim ayı olağan Meclis toplantısı düzenlendi. 9 Ekim Çarşamba günü saat ÇTSO Kongre Fuar Merkezinde yapılan toplantıda, gündemdeki konular değerlendirildi. ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay; “Bugün artık yaralarımızı hızla sarıp ileriye doğru bakma zamanı. Elbette hala çok yüksek seyreden faizlerin, üst üste gelen zamların ve giderek sertleşen rekabetin birçoğumuzu kara kara düşündürdüğünü biliyorum” ifadelerini kullandı. ÇTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahrettin Ersoy; “Şunun çok iyi sorgulanması gerekiyor. Devlet onca teşvik çıkarıyor, destekler açıklıyor, hibe veriyor. Ama iş dünyası ilgilenmiyor. Niye ilgilenmiyor? Çünkü bürokrasiden, işi yokuşa süren bürokrattan bıkmış. İş dünyasının başarısı kamu personelinin, bürokratın zihniyeti ile doğrudan alakalıdır” dedi. ‘Amerikan Ticaret Bakanı’nın Türkiye gelip 5 gün geçirmesi tarihte görülmüş bir şey değil” diyen Meclis Başkanı Okyay; “Tarih derken bizim tarihimizde değil. Dünya tarihinde de görülmüş bir şey değil. Yani Bakanlıklar bir ülkeye birkaç saatlik toplantı için giderler. Sabah gider akşam çıkarlar normalde. 5 gün burada geçirmiş olması önemli. Ben iki toplantıya girdim kendisiyle. İkisinde de söz alma imkanım oldu, hatta sektörel bazlı görüşmeler oldu” ifadelerini kullandı.
“Enseyi karartmanın kimseye bir faydası olmadığını da biliyorum”
Meclis Başkanı Osman Okyay; “Yılın ilk üç çeyreğini geride bıraktık. Görünen o ki bir yıllık aradan sonra hemen hemen bütün önemli makro göstergeler, kur atağından önceki seviyesine döndü. Elbette bu spekülatif atak vatandaşın alım gücünden şirketlerimizin mali yapısına, kamu maliyesinden yabancı yatırımlara kadar önemli bir hasar ve maliyet bıraktı. Ama ben Alman filozof Niçe’nin dediği gibi ‘Bizi öldürmeyen şeyin güçlendirdiğine’ inananlardanım. Yaşadığımız spekülatif atak, kırılganlıklarımızı görmemiz ve gerekli önlemleri almamız için de bir fırsat yarattı. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın ‘değişim başlıyor’ sloganıyla geçen hafta açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nın bu anlayışla hazırlandığını gördük. Teknoloji odaklı üretim ekonomisini merkez alan, cari açığı azaltmaya konsantre olmuş, dolarizasyonu minimize etmeyi hedefleyen ve yüzde 5 büyümenin altını öngörmeyen bir programla yürümenin ülkemiz için isabetli olduğunu düşünüyorum. Bugün artık yaralarımızı hızla sarıp ileriye doğru bakma zamanı. Elbette hala çok yüksek seyreden faizlerin, üst üste gelen zamların ve giderek sertleşen rekabetin birçoğumuzu kara kara düşündürdüğünü biliyorum. Ama rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; enseyi karartmanın kimseye bir faydası olmadığını da biliyorum” dedi.
“İş dünyası olarak biz de mücadelemizi sürdürüyoruz”
ÇTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahrettin Ersoy; “Ateş çemberinin içinde olsak da hayat devam ediyor, ekmek kavgası sürüyor. İş dünyası olarak biz de mücadelemizi sürdürüyoruz. Yatırım ve üretim hedeflerimiz için çalışıyoruz. Şunun çok iyi sorgulanması gerekiyor. Devlet onca teşvik çıkarıyor, destekler açıklıyor, hibe veriyor. Ama iş dünyası ilgilenmiyor. Niye ilgilenmiyor? Çünkü bürokrasiden, işi yokuşa süren bürokrattan bıkmış. İş dünyasının başarısı kamu personelinin, bürokratın zihniyeti ile doğrudan alakalıdır” dedi.
“ABD Ticaret Bakanı’nın Türkiye’de 5 gün geçirmesi tarihte görülmüş bir şey değil”
Hesap İnceleme Komisyonu’nun 2019 Eylül ayı mizanı ile ilgili raporunun okunması ve onaylanmasının ardından, azami fiyat tarife talebi görüşüldü. Gündeme gelebilecek diğer konularda söz alan Meclis Başkanı Osman Okyay, “Amerikan Ticaret Bakanı’nın Türkiye’ye gelip 5 gün geçirmesi tarihte görülmüş bir şey değil. Tarih derken bizim tarihimizde değil. Dünya tarihinde de görülmüş bir şey değil. Yani Bakanlıklar bir ülkeye birkaç saatlik toplantı için giderler. Sabah gider akşam çıkarlar normalde. 5 gün burada geçirmiş olması önemli. Ben iki toplantıya girdim kendisiyle. İkisinde de söz alma imkanım oldu, hatta sektörel bazlı görüşmeler oldu. Ama karşılıklı iki ülkenin beraber belirlediği sektörler var. Onlar; Sivil Havacılık, Enerji, Tıbbi Cihazlar, Kimya, Otomotiv Yan Sanayi, Hazır Giyim, Ev Tekstili, Mücevherat, Beyaz Eşya, İnşaat Malzemeleri ve Mobilya. Şimdi bu sektörler her iki tarafın da ticareti arttırmaya dönük olarak öne çıkarttığı sektörler. Bu sektörlerde tahmin ediyorum bazı teşvikler devreye girecektir bu ticarete dönük olarak. Fakat orada direk bu konu da biraz evvel söylediğim gibi çok hızlı hareket etmek yönünde ciddi bir istek var iki tarafta da ve hızlı sonuç almaya dönük. Yani bugün işte şu sektörlere yatırım yapalım da bu konu da inşallah ticaret artar diye bir şey değil. ‘Yarın ne satarım?’ yönünde. Siz ne satabilirsiniz, biz ne satabiliriz? Bu anlamda verilen, bu sektörler çok hızlı ticareti, en azından bir misline çıkarmak gibi. Bu arada yüz milyarı elli elli bölüşmek şeklinde de bir anlaşma var karşılıklı. Yani elli milyar dolar her iki tarafta birbirine ihracat yapacak şeklinde de düşünebilirsiniz. Toplam yüz milyar dolar dış ticaretin kırılımı da böyle planlanıyor. Bu aslında ciddi bir potansiyel Türkiye için. Yani Türkiye’nin ihracatı yüz elli milyar artı eksi bu rakamlarda gezdiğini düşünürseniz elli milyar kadar bir ihracat Amerika’daki bir pazarın bir anda üçte biri anlamına geliyor. Dolayısıyla çok ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
(Atilla Akın)