Öğretmenlere çok mu gördüler?

Öğretmenevi içindeki oyun salonu toplantı salonu olacağı gerekçesiyle öğretmenlerin elinden alındı. Öğretmenevi’ndeki oyun salonun toplantı salonu olarak değerlendireceği gerekçesiyle kapısına kilit vurulması ve hak mahrumiyeti karşısında imza toplayan öğretmenler dilekçeyle Milli Eğitim’e başvurdular.

1001
Dilekçelerine bir ay geçmesine rağmen yanıt alamayan öğretmenler dışlanmaktan şikayetçi...
 
 
Öğretmenevi’ndeki oyun salonun toplantı salonu olarak değerlendireceği gerekçesiyle kapısına kilit vurulması ve hak mahrumiyeti karşısında imza toplayan öğretmenler dilekçeyle Milli Eğitim’e başvurdular. Dilekçelerine bir ay geçmesine rağmen yanıt alamayan öğretmenler dışlanmaktan şikayetçi. Öğretmenlerin sosyal gereksinimlerini karşıladıkları ve geçici olarak konaklayabildikleri ve halka açık yerler olan Öğretmenevleri son yıllarda işlevini ve özgünlüğünü gittikçe yitirirken son olarak Çanakkale Kordon Boyu’ndaki Öğretmenevi’nde mevcut oyun salonunun toplantı salonu yapılacağı gerekçesiyle öğretmenlere kapatılmasına öğretmenler tepki gösterdi.
 
 
Nuri Aygün;
“Oyun salonunun toplantı salonu olarak kullanılması ile ilgili alınan karara karşıyız. Bununla ilgili öğretmenler olarak imza topladık ve MEB’e başvurduk. Endişemiz şudur ki; burası da her yer gibi özelleştirilecek ve öğretmenleri buradan atacaklar. Biz buraya yılların bir alışkanlığından dolayı geliyoruz. Burayı biz kurduk, ama hükümet bize sormadan satıyor. Önceki yıllarda öğretmenevleri daha iyi durumdaydı. Demokratik bir ortam vardı, sonra halka açıldı. Öğretmenlerin sonuçta bir ayrıcalığı olmalı. Buranın doğru düzgün havalandırması bile yok. Fiyatlar da pahalı. Buraya gelen gazetelerin içinde doğru düzgün gazete de yok. Cumhuriyet geliyor, bulabilene aşk olsun. Vakit, zaman filan gibi gazeteler var. Yakında öğretmenevlerini mescit de yaparlarsa şaşırmam. Öğretmenlerin ellerindeki haklar alınıyor, bunların başka amaçları yok. Sonuçta bir otel bölümü var, o alanda salon da var. İsteyen orayı da kullanabilir.”
 
 
Tümer Yazgan;
“Her yer satılıyor. Ben teknik öğretmenim ve bu binanın yapımında çalıştım. Emeğim ve katkım var. Kendimi şimdi dışlanmış, atılmış hissediyorum. İmza topladık ve dilekçeleri Milli Eğitim’e verdik. Bir ay oldu, bir sonuç çıkmadı. Açılmaz bu gidişle. Burası açılırken kütüphane olması mantığı vardı. Eskiden öğretmenevleri özellikli yerlerdi, amacından saptırıldı. Tepkiliyiz.”
 
 
İlhan Tüzün;
“Öğretmenlere ait olan yerleri ve onların haklarını ellerinden almak istemeleri çok yanlış. Koşulları iyileştirecekleri yerde gün geçtikçe daha zora koşuyorlar. Kütüphane yapsınlar, bilgisayarlar koysunlar, daha farklı değerlendirilsin. Yılda dört kez yapılacak bir toplantı için o alanı öğretmenlere yasaklamak doğru değil. Zaten öğretmenevleri önce halka açıldı, sonra özgünlüğünü yitirdi, artık bir adı kaldı. Bir gün belki de sadece adı kalacak, ya da o da olmayacak.”
Paylaş