"O şahsı Çanakkale'de istemiyoruz"

825

 Çanakkale Belediyesi Mart ayı Meclis Toplantısı 1 Mart Perşembe günü gerçekleşti. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıda Gökhan, gündeme dair konuşma yaptı.  İlk olarak Kepez Belediyesi ile güncellenen ulaşım protokolüne değinen Gökhan, Kepez Belediyesi’nin araç alım sıkıntısının ortadan kalktığını belirterek; “8 Şubat’ta Çanakkale ve Kepez Belediyeleri arasında toplu ulaşım protokolünü güncelledik. Çok fazla değişiklik olmadı ama Kepez Belediyesi nüfusu artış gösterdiği için hakların korunması adına oran tespit ettik. Araç alımı ile ilgili sıkıntı vardı. Kepez Belediyesi istediği gibi ara alım hakkına kavuştu” dedi. Kirazlı’da yapılmak istenen altın madeni işletmesinin kapasite artışı nedeni ile mahkeme tarafından verilen kararın Çanakkale halkına duyurusunu yaptıklarını belirten Başkan Gökhan, sürecin takipçisi olacaklarını dile getirerek; “Kaç ton altın olursa  olsun içme suyumuzu doğamızı riske etmeyeceğiz” dedi. Troia yılı çalışmalarına hız verildiği ifade eden Gökhan, Belediye olarak, İstanbul Atatürk, Sabiha Gökçen, İzmir Adnan Menderes, Adana, Ankara Esenboğa Havaalanlarına  ‘Troia Sizi Çağırıyor’ şeklinde görsellerin asıldığını belirtti. Türkiye’de son yıllarda yaşanan kadın ve çocuk istismarındaki artışa dikkat çeken Gökhan; “Türkiye’de aşağı yukarı beş yıldır garip şeyler olmaya başladı. Önceden bu tür şeyler olmazdı. Kadına şiddet, kadına taciz, çocuğu cinsel istismar attı. Cezaları ağırlaştıralım ancak neden bunlar oluyor? Yasayı ağırlaştırırsak bunlar olmayacak mı? Kısmen belki ancak bunun sosyolojik nedenlerini araştırmak lazım. Bence eğitimde, eğitim sisteminden kaynaklanan açıkçası televizyondaki bazı olaylardan kaynaklanan yanlış algıların sonucu olarak düşünüyorum” şeklinde konuştu. Mili Eğitim Müdürlüğü tarafından elma dağıtımının engellenmesi ile ilgili gerekçe sunulmadığının altını çizen Gökhan; “Çanakkale’de bu yıl peydahlanan bir şey var. Bu konu Milli Eğitim ile ilgili bir konu. Çanakkale’de Kent Müzesi yaptık. Kent Müzesi ilgilileri ‘Kentimizdeki Müzeleri Geziyoruz’ adı altında etkinlik düzenliyor ve çocukları gezdiriyordu. Bu yıl bunu biz yapıyoruz dediler ve bize izin vermediler. Kabul ettik. Fakat 2015 yılından bu yana öğrencilere ilk mandalina dağıtmıştık.  Sonraki yıllarda ise asıl yeri Kazdağları olan elma dağıtıyorduk. Dağıtım için 9 Şubat’ta yazı yazdık ancak cevap verilmedi. En son CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, AKP İl Başkanı Yeşim Karadağ’ı aradı. Kendisi ilgileneceğini söyledi ondan da herhangi bir cevap gelmedi. Elmaları muhtarlıklarda ve Mahalle Meclislerinde ev ev dağıttık. Neden izin verilmedi bilmiyoruz. Ancak Sağlık Sen Başkanının beyanına göre ‘o elmalar ilaçlıymış, yıkanmadan yenirse çocuklar için tehlike arz edermiş.’ Biz, o çocuklara sınıfta hemen yesinler diye o elmaları vermiyoruz. Evlerinde yesinler diye paketleyerek veriyoruz. Zaten çocuklarımız elmaların yıkanarak yenileceğini biliyorlar. Öyle bir durumda öğretmenler devreye girer. Şube Başkanı denilen kişi belediyenin engellenmesine sevindiği için bu tür açıklamada bulunmuş. Neyse ki bunca yıldır elma konusunda herhangi bir zehirlenme vakası ile karşı karşıya kalmadık” dedi. Gökhan, konuşmasında son olarak Cumhuriyet’in ilk döneminde Çanakkale’deki camilerin ‘genelev’ olarak kullanıldığı açıklamasında bulunan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Akın’a çok sert eleştirilerde bulundu. Akın’ın istifa ettirilerek öğretim görevliliğinin bıraktırılması gerektiğini belirten Başkan Gökhan; “ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi’nde bir garip Abdullah var. Adını değiştirmesinde yarar var. İlahiyatçı. Allah bizi bu tür ilahiyatçılardan korusun. Neresinden baksak izah edilir gibi değil. Bir Atatürk’e hakaret ediyor. İki Müslümanlara hakaret ediyor. Yani Çanakkale’deki Müslümanlar camilerin bu duruma düşürülmesine göz yummuşlar. Ya da tepki göstermemişler. En kötüsü bu camiye kim gitti? Çanakkaleliler mi gitti? Benim hemşerilerim gitmiş olabilir mi? Nasıl olabilir böyle bir şey. Çanakkale’de onun gibi tipler var. Çanakkale’de, FETÖ kalıntıları var. Hani bizlerin insanca davranışlarını, insana yakışır davranışlarını eleştiren tipler var ya. Hani Yeşim hanım ile el sıkışmamızı birileri ihanetle bağdaştıran tipler var ya. Aynı yönden çıkma, aynı yolun yolcusu. Bunlar FETÖ kalıntıları, açık ve net söylüyorum. Çanakkale halkına hakaret edilmesine asla ve asla müsaade ettirmem. Çanakkale’de böyle bir şey olmamıştır. Ağzından çıktığını kulağı duymadığını ifade etmek istiyorum. Bu adamı, adamsa şayet derhal görevinden el çektirilmesi gerekir. Savcılık inceleme başlatmış, Rektörümüz soruşturma başlatmış ama bu adamın, bu Fakülteden değil, öğretim üyeliği görevinden alınması, istifa ettirilmesi lazımdır. OHAL sürecindeyiz, KHK’lar var şak diye atılması gerekiyor” dedi. 

 
“Bu ihanettir”
Akın’ı gören Çanakkalelilerin kendisine ‘gitmesini’ söylemesini isteyen Gökhan; “Bu adamın Çanakkale’den defolup gitmesi lazım. Defolsun gitsin. Her kim ki Çanakkaleli, bu Abdullah denen adama rastlarsa bu adama bu kentten defolup gitmesini söylemesi gerekir. Bizim ahlakımızla, bizim dinimizle oynamasına, hakaret etmesine müsaade etmeyiz. Bu ihanettir işte. Allah korusun bu çocuk okutacak, gençlere dinimizi, ilahiyatı anlatacak. Üstelik görevi de Din Kültürü, Ahlak filan anlatıyormuş. Bu hem dinsiz hem de ahlaksız. Çünkü dindar bir adam bu lafı söyleyemez. Böyle bir şeyi bilse bile bu şekilde söyleyemez. Bu hepimize hakaret ediyor. Böyle bir şeyin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz” dedi.
 
“Tepki göstermezsek bunun gibi meczuplar üremeye devam edecektir”
Yıllardır birçok kişinin Akın gibi iftiralarda bulunduğunu ancak tarihçilerin, gerçekleri anlattığını ifade eden Gökhan; “Biliyorsunuz Adnan Menderes zamanından bu yana gelen şeyler var. Yok, efendim camileri ahır yaptılar, bilmem ne yapmışlarda. Bunları birer birer tarihçiler defalarca anlattılar. Bunların olmadığını, ahır olarak kullanılmadığını, kutsal emanetlerimizin taşınıp camilerde saklatıldığını, askerin kışlaların olmadığı yerlerde camilerde yattığını anlatıyorlar. Yok, illa camileri ahır yaptılar. Böyle bir şey olabilir mi? Ama bu artık son damladır. Bardağı taşırmıştır. Ben tüm Çanakkale halkını bu adama karşı mücadeleye çağırıyorum. Cumartesi günü saat 16.00’da Atatürkçü Düşünce Derneğinin düzenlediği, bizlerinde katılacağı bir protesto eylemine herkesi çağırıyorum. Eğer bu tepkiyi göstermezsek bunun gibi meczuplar üremeye devam edecektir” dedi.
 
“Bunlar tesadüf olamaz”
Son dönemde Akın şeklinde açıklama yapan kişilerin türediğine dikkat çeken Başkan Gökhan; “Sekiz katlı asansörden tutun, battaniyelerden halvet olanlara, yoğun bakımlardaki kadın ve erkek yerlerinin ayrılmasına kadar, daha neler neler. Bunlar televizyonlara çıkıp anlatıyorlar. Daha ötesi biri çıkıyor televizyona biz sivil öldürecek olsak Cihangir’den, bilmem nerden başlarız diyor. Bunlar tesadüf olamaz arkadaşlar. Bu bir trenddir. Biz FETÖ’cüler için bunları yıllarca söylemiştik, bizi dinlemediler. Maalesef bunları söyleyenlerde dindar geçinenler, dini bilenler olarak bilinen kişilerce söyleniyor. Onun için ben bu bağlamda Çanakkale anlamında mutlaka bu onursuz adamın dediklerine karşı Çanakkale’nin onurunu her yerde göstermemiz gerekiyor. Sayın Rektörle görüştüm, Savcı beyle görüştüm; inceleme ve soruşturma başlatmışlar ama yetmez. Bu adamın derhal açığa alınması, soruşturma sonucunda da derhal meslekten atılması, Çanakkale’den de bir an önce çekip gitmesi lazım. Bu konuyu her meclisimizde, her platformda dile getirmeye devam edeceğim. Gerçekten her insanın kanını donduracak bir konudur bu konu” dedi.
 
“O kişi Çanakkale’de barındırılmamalı”
Gökhan’ın açıklamalarına AKP Grup Başkanvekili Av. Ömercioğlu’da katıldı. Akın’ın sözlerini sapıklık olarak nitelendiren Ömercioğlu, Akın’ın Çanakkale’de barındırılmaması gerektiğini belirterek; “Geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve gündemde de yer alan bir hadise yaşandı. Adının önünde Doçent yazan o şahsiyet ki adını dahi anmak istemediğim kişi. Camiler ile ilgili yan yana bile konmayacak kelimeleri kullanarak alçalmıştır. Bu alçaklıktır, başka da bir şey değildir. Tarih bilgisinden yoksun, gerici zihniyet Çanakkale halkı ve Türkiye’den gerekli tepkiyi almıştır. Üniversiteler belki herkesin dediği gibi ‘Hür düşünce, hür irade’ ama bu hür düşünce ile hür irade ile alakası olmayan, saçma sağan, sapıklık, ahlaksızlıktır. Bu şahsın söylediklerinin düşüncelerin bizimle ilgisi olmadığı halde; gerek nadide şehitlerimizle anılan ilimiz, gerek gözde üniversitemiz, gerek camilerimize ve Atatürk’e uzanan bir dil mevcuttur. İşte gerekli şikâyetler yapılmış, soruşturmalar açılmıştır. Ancak belediye başkanımızın da önerdiği gibi; Çanakkale’de bu kişinin barındırılmamasını, aynı şekilde bu kişinin unvanlarının hepsinin alınması ki başka yerlerde de kendine yakışmayan bu unvanları kullanıp başka yerlerde de hizmet etmesi gerektiği konusunda bizim partimizin ve grup arkadaşlarımızın da düşüncesidir. Bizim bundan sonra Üniversitemizdeki hocalarımızdan beklentimiz; kendilerini gerçekten güncel, bilimsel makalelerle ortaya koymalarıdır. Böyle meczupça, ucubece laflarla kendilerine ortaya koymamalıdırlar” ifadelerini kullandı. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş