Ülkemizde zaten ne oluyorsa, kapalı kapılar ardında oluyor.
“Halk nasıl olsa anlamaz” mantığı ile vatandaşları yok sayarak bu işleri yapıyorlar.
Forum AVM örneği ülkemizde bazı işlerin nasıl döndüğüne ilişkin çok iyi bir örnektir.
‘Yapılmasının önündeki engel ortadan kalkmıştır’ gibi bir açıklama ile bu durum geçiştirilemez, bu vatandaşa saygısızlıktır.
Kalkan engel nedir, nasıl kalkmıştır. Bunlar kamuoyuna açıklanmalıdır!
Böylesi bir konunun bu şekilde oldu bittiye getirilmesi üzerine dikkatlice düşündüğümüzde içinde bulunduğumuz sistemin çarpık kodlarını çok rahat görebiliriz.
Sorun tam da budur.
Barış ve Çevre Paneli
Son zamanların önemli gündemlerinden olan “Barış ve Çevre” konusu hafta sonu Çanakkale’de tartışılacak.
6 Nisan Cumartesi günü saat 13.00 de Türkan Saylan Sosyal Tesisleri Nikah Salonu`nda gerçekleştirilecek panele konuşmacı olarak EMEP Eski Genel Başkanı İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ile GÜMÇED(Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi İlknur Urkun Kelso konuşmacı olarak katılacak.
“Barış ve Çevre” gündeminin, demokrasi ve özgürlükler kapsamında önemli bir mücadele alanı olması itibarıyla barış ve çevre gönüllülerinin bu panele katılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu nasıl iştir?
Siyasal partilerin birbirleri ile dalaşmalarını, birbiri hakkında söylediklerini izliyoruz.
Son günlerde de AKP ile MHP arasındaki karşılıklı suçlamalar hiç yenilir yutulur cinsten değil.
Durumun böyle olmasına rağmen Çanakkale İl Genel Meclisinde AKP ve MHP özellik ile bazı organ seçimlerinde beraber hareket edebiliyorlar.
Ben buna pek bir anlam veremiyorum.
Demokrasi kültürünün “gelişmişliği “ mi desem, omurgasızlık mı desem , bilemiyorum.
Herhalde daha analitik ve sistemsel bakmak gerekli; anlayabilmek için bir takım gelişmeleri.
O zaman da siyasal partiler için ; “yok aslında birbirimizden farkımız” gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz.
Sizler de bir düşünün isterseniz…
Avukatlar günü
Öncelik ile, tüm avukatların gününü kutlarım.
Avukatlar, hukuk ve adaletin yıprandığı her dönemde bu olumsuzluktan en çok payını alan meslek grubudur.
Onun için bugün saldırılara uğramakta, cezaevlerine atılmakta, itibarsızlaştırma kampanyalarına tabi tutulmaktadırlar.
Adalet ve hukuk önce savunma hakkının yok edilmesi ile zaafa uğratılır.
Tarihin her döneminde adaletsizlik ve hukuksuzluklardan beslenen çeşitli çıkar kesimlerinin varlığı ve onların bu temeldeki çabalarını düşündüğümüzde avukatlık tarihi de özünde adaletsizliklere ve hukuksuzluklara karşı bir mücadele tarihi olmuştur.
Adaletin ve hukukun teminatı olan bu sorumluluk ile hareket eden tüm avukatlar, aynı zamanda demokrasi ve özgürlük taleplerinin de savunucularıdır.
Bir demokrasi ve özgürlük savunucusu olarak avukatlık mesleğinin zorlu, yıpratıcı fakat onurlu görevini yerine getiren tüm avukatlara başarılar dilerim.