Nalbant’tan AKP’li vekillere tepki

Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, AKP`li Milletvekilleri Mehmet Daniş ile İsmail Kaşdemir`e sert tepki gösterdi.

655
Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant; “İlimizde termik santralleri AKP Milletvekili sayın İsmail Kaşdemir, altın tekellerini de AKP Milletvekili sayın Mehmet Daniş mi savunuyor?” dedi. Nalbant; “Termik santraller ısıl enerjinin elektrik enerjisine çevrildiği tesislerdir. Söz konusu santrallerde doğalgaz (çevrim santralleri), petrol ve linyit kullanılmaktadır. Santrallerin bacalarından doğaya kükürt dioksit, azot oksitleri, karbon monoksit, karbon dioksit, hidrokarbonlar, ağır metaller, partiküler madde ve kül gibi atıklar bırakılmaktadır. Salınan gazlar santralin bulunduğu yerin coğrafi konumuna göre yarıçapı 60 km büyüklüğündeki dairesel alandan başlayarak geniş bir sahayı etkilemekte, kükürt dioksit ile azot oksit gazları asit yağmurlarına neden olmaktadır. Asit yağmurları sonucu tarım alanları, su kaynakları, meralar ve ormanlar zarar görmekte dolayısıyla bitkisel üretim ve hayvansal üretimin hem kalitesi düşmekte hem de miktarı azalmaktadır. Sular zehirlenmekte, havamızda kirlenmektedir. Dört yıl öncesine kadar tüm Türkiye’de kurulu linyitle çalışan termik santral kapasitesi toplam 6800 megavat iken şimdi ilimize özellikle Karabiga–Lapseki arasına 14 bin megavata varan termik santral kurma çalışmaları hızla sürdürülmektedir. Bu durum yeryüzü cenneti olarak da nitelendirilen bölgemiz için cinayettir. Yöredeki tüm değerlerin yok edilmesi demektir. Kısacası yaşamın bitirilmesidir” diye konuştu.
 
“Çanakkale batının kalorifer kazanı olacaktır”
Termik santraller nedeniyle Çanakkale`nin kalorifer kazanı olacağını ifade eden Nalbant; “Termik santrallerin kurulduğu bölgelerde solunum yolu hastalıkları artmakta, yeni doğan bebekler astımlı olarak dünyaya gelmektedir. Ayrıca termik santrallarda kullanılan kömürün kalitesine göre %10 ile %50 arasında kül atık olarak çevreye bırakılmaktadır. 14 bin megavat termik santralde yılda 40 milyon ton kömür yakılacak ve yine yılda 15 milyon ton dolayında kül atık olarak çevreye bırakılacaktır. Gelecekte ilimizde kül dağları oluşacak, sık sık da kül fırtınaları meydana gelecektir. Bu şekilde bırakılan atıklardan yani kül deponi alanlarından çevreye ağır metaller ve radon gazı (radyoaktivite) yayılacak, ölümcül hastalıklar (kanser) artacaktır. Termik santraller soğutma suyu olarak Marmara Denizi`nden her gün on binlerce ton su alacaklar, sıcak suyu denize deşarj ederek denizdeki yaşamıda bitireceklerdir. Söz konusu santrallerde fiyatı her yıl katlanan ithal linyit kullanılacak, en büyük sorunumuz olan enerjideki dışa bağımlılığımız giderek artacaktır. Üretilecek enerji Çanakkale’de tüketilmeyecek , batıya gönderilecektir. Çanakkale batının kalorifer kazanı olacaktır. Yine yöredeki antik kentler Parion Antik kentinde olduğu gibi santrallerden zarar görecektir” dedi.
 
“AKP`li milletvekilleri arasında görev bölümü yapılmış”
Termik santralleri savunmak için İsmail Kaşdemir’e, altın tekellerini savunmak için ise Mehmet Daniş’e görev verildiğini ileri süren Nalbant şu şekilde konuştu: “Buradan görüleceği gibi linyitle çalışan termik santraller kurmak bölge insanına “Yavaşlatılmış Soykırım” uygulamakla eş anlamlıdır. Bu durum hem bilimsel olarak ispatlanmış, hem de termik santralin kurulu olduğu bölgelerde yaşanılarak öğrenilmiş gerçeklerdir. Çanakkale’de de bu gerçekler büyük çoğunluk tarafından kabul edilmekte ve termik santrallere karşı tepkiler her geçen gün artmaktadır. Geçtiğimiz günlerde AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir “termik santrale kuru kuruya hayır diyemeyiz” diyerek bu gerçeği görmezlikten gelmektedir. Sayın İsmail Kaşdemir’in içinde bulunduğu iktidar iş başına geldiği yıllarda Çanakkale’de kurulu termik santral toplamı 500 megavatın altında iken, şimdi bu rakamın 14000 megavata çıkmasında siyasi iktidarın sorumluluğu var mıdır? 16 Kasım 2011 tarihinde TBMM de Kazdağları ile ilgili araştırma önergesi görüşülürken AKP Millet Vekili Sayın Mehmet Daniş’in altın tekelleri adına, Kazdağları ve yöremiz aleyhine, altın tekellerinin diliyle yaptığı konuşma hem bizim belleğimizde, hem de meclis tutanaklarında mevcuttur. Buradan görüldüğü gibi AKP Milletvekilleri arasında görev bölümü yapılmış, termik santralleri savunmak görevi İsmail Kaşdemir’e, altın tekellerini savunmakta Mehmet Daniş’e verilmiştir. Gerçekler bu iken “kuru kuruya termik santrale karşı çıkılmaz” deyip sulandırarak destek vermeye kalkışmak, meclis kürsüsünden altın tekellerini savunmak, Çanakkale’deki bazı yerel medyanında AKP`yi en çevreci parti ilan etmesi kara propaganda değil de nedir? Her seçim arifesinde olduğu gibi insanların kafasını karıştırmaya çalışmak ne anlama gelmektedir? Bu tür çabaların ne anlama geldiğini yöre halkı görmeye başlamıştır. Siyasi iktidarın bundan böyle atacağı her adım tarafımızdan dikkatlice izlenecek, gerçekler kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Paylaş