Mutan’dan AKP’ye hodri meydan

Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, düzenlediği basın toplantısında başta AKP hükümeti olmak üzere üniversite yönetimini topa tuttu.

1049
Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, belediye hizmet binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. AKP`li Vekil İsmail Kaşdemir`in CHP`li belediyelere yönelik yaptığı açıklamalarına sert tepki gösteren Mutan; hem Kepez hem de Çanakkale için önemli olan huzurevi konusunda ilgililer hakkında Çanakkale Valiliği`ne suç duyurusunda bulunacağını ve çıkan gazeteleri de ek yaparak bir dilekçeyle savcılığa vereceğini söyledi. Yerel seçim sürecinde adaylık konusunda AKP hükümetine de bir isim önerisinde bulunan Başkan Mutan, ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner`i işaret ederek; “Hodri meydan” dedi.
 
 
“Hastane senin babanın malı mı?”
AKP`li vekil İsmail Kaşdemir`in açıklamalarına tepki gösteren Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, üniversitenin AKP`yi kullandığını ve AKP`nin çırak milletvekili olarak nitelendirdiği Kaşdemir`in basın açıklamasındaki `Üstelik başkanı ve ailesi de o hastanede tedavi olmuş olmasına rağmen` ifadelerine “Bu hastane senin babanın malı mı?” diyerek karşılık verdi. Mutan; “Biri usta olunca biri de çırak oluyor. Çırağın yaptığı hatalar hoş görülebilir. Bende hoş görerek sevgili çırağın eline tutuşturulan metni okuyarak, bir CHP düşmanlığını artık AKP üniversite kanalıyla sadece Kepez de sınırlı değil, Çanakkale merkeze hatta Gelibolu`ya kadar açmış durumda. Yalnız üniversite bu cepheyi açarken maalesef bir siyasi partiyi kullanmakta. Bu siyasi partinin adı da AKP`dir. AKP`nin çırak milletvekili eline alıyor ve okumaya başlıyor. `Üstelik başkanı ve ailesi de o hastanede tedavi olmuş olmasına rağmen` diyor. Bu hastane senin babanın malı mı? Devletin hastanesi bu. Ben bir hekimim ve aynı zamanda bu ülkenin bir yurttaşıyım” dedi.
 
“Çiftlik mi orası?”
“Çiftlik mi orası? Tabi ki hastalanırsam gideceğim kapısına, o çok övündüğünüz sağlık sistemi içinde o hizmeti alacağım” diyen Mutan; “Buradan insani bir göndermede yapayım. Sayın Kaşdemir`in oğlu oldu ve bir yaşına girdi. Çocuğu olduğunda ben ona hayırlı olsun dedim. O yoktu, özel kalemine not bıraktım. Ama insani olan bir geriye dönüştür. Ondan sonra burada işi diramatik hale getirip aiesi de diyorsun. Sana mı sortacağız tedavi olacağımız yeri. Yurttaş hakkı bize nerden hangi hizmeti almamız gerekiyorsa gider onu oradan alırız” şeklinde konuştu.
 
“Kayınçolara ve teyze çocuklarına kantin mi açacaksınız?”
`CHP, Kepez`de hastanenin maliyeden ve il özel idaresinden aldığı arsaları üniversiteye kullandırmamış` şeklinde ifadelerde bulunan Kaşdemir`i eleştiren Mutan şu şekilde konuştu: “Böyle bir talep olmadı. Şu anki sosyal Güvenlik Kurumu binasının sahı ve solundaki otopark alanlarını gidiyorlar ve kendilerine tahsis ettiriyorlar. Bu alan imar planında otoprak gözüküyor. Sen bunları niye alıyorsun? Ne yapacaksın buraya bina mı yapacaksın? İl Özel İdraesi olarak dediği yer de şu an çay bahçesi olarak kullanılan alan. Sen bunu niye tahsis ettiriyorsun? Amacın ne? 2-2,5 dönüme hastane mi yapacaksın? Ve şartlı tahsis 2 yıl içinde sağlık tesisi olmak kaydıyla diyor. Bunlardan bilgi sahibi değil sayın Kaşdemir. Bilmiyor, eline vermişler okuyor. Tabi ki siyasiler danışmanlardan faydalanır. Ama verileri test eder. Bilip bilmeden üniversite ağzıyla konuşursan, bu hallere düşersin ve işin içinden çıkamazsın. Hangi talep de bulunmuşlarda kullandırmamışız. Yok böyle bir şey. Amacınız ne? Büfe mi kantin mi açtıracaksınız kayınçolara, teyze çocuklarına? Ne yapacaksınız oralara? Üniversite bize vuracak bizim de elimiz armut toplayacak. Haksızlıklara karşı susan dilsiz şeytandır. Susmayacağım bilsinler.”
 
“Kazmayı ben vuracağım”
Kepez`deki alanın 2 ya da 2,5 dönümlük bir alan olduğunu bu alana `Hastane yapılır` derlerse ilk önce kazmayı kendisinin vuracağını vurgulayan Başkan Mutan; “Ben bir tıp doktoruyum. Buradaki bir hastanenin kötü huylu bir tümör olduğundan bahsettim. Aynı zihniyetim devam ediyor. Buradan gönderiyorum. ÇOMÜ`de şehir planlama bölümü var. Kürsü başkanı çıksın `Buraya hastane yapılır` desin. Kazmayı ben vuracağım. Ne akademik ne bilimsel hiç bir gerekçesi yok buraya yapmanın. Kepez`i gezin `Burası giderse halimiz nice olur` diyen bir yığın insanla karşılaşacaksınız. Meydan da nefes alacak tek alan. Buraya katlı katlı binaların yapıldığını düşünün. 10-15 yıl sonra tekrar yetmeyecek bu binalar. Tekrar çekip gitmek isteyecekler, ne yapacağız biz bu binaları? Çanakkale Devlet Hastanesi Kepez`e geliyor. Çanakkale`de bas bas bağırıp `Biz ne olacağız` diyen var mı? Hayır, çünkü yapılan doğru. Çanakkale ve Kepez artık bir bütünlüklü yerleşim alanı. Artık halkın ihtiyaçlarının her iki kent yerleşimi göz önüne alınarak konuşlandırılması gerekiyor. Çanakkale Devlet Hastanesi 105 dönümlük bir alana geliyor. Kepez`deki alana bakın bakalım kaç dönümlük alan” dedi.
 
“Niye aday arıyorsunuz? Çıkarın Laçiner`i, hodri meydan”
Yerel seçim sürecinde adaylık konusunda AKP hükümetine de bir isim önerisinde bulunan Başkan Mutan, ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner`i işaret ederek “Hodri meydan” dedi. Mutan; “Bir üniversite bilim adına iş yapıyorsa, doğruları paylaşmak zorundadır. Bu kadar siyasete ve yerel yönetime talipseniz, niye aday arayıp duruyorsunuz. Çıkarın Laçiner`i hadi hodri meydan. Olsun aday. Uyduruk bir gazete. Hafta içindeki köşe yazılarını kes kopyala yapıştır, al sana gazete de ve siyaseten bunu evlere dağıt. Bir bakın köşe yazarlarına. Hepsi üniversite hocası yada oradan mamalananlar. Hodri meydan, üniversite imkanlarını o çiftliği kullanmayın. Yeteri kadar kayınço ve teyze çocuklarına kullanıyorsunuz zaten. Hodri meydan sana çık. Kepez`de Çanakkale`de sana hodri meydan. Bulamadıkları adayı ben onlara buluvereyim. Sevgili hocalar, siz zannediyorsunuz tek kale maç falan yapıyorsunuz. Daha sahaya tam çıkmadık. Bak bunlar, ısınma turları. Bundan sonra gerekli cevaplarınızı tek tek alacaksınız. Siz ne zannediyorsunuz, kullandığınız üniversite çiftliğini Çanakkale`de ek bir çiftlikle taçlandırmayı mı düşünüyorsunuz? Çok zor o iş” şeklinde konuştu.
 
“Çanakkale Valiliği`ne suç duyurusunda bulunacağım”
Kepez ile Çanakkale`nin hak ettiği huzurevi talebini yineleyen Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bir türlü yapılmayan huzurevi konusunda ilgililer hakkında Çanakkale Valiliği`ne suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Mutan; “Bize hazine tarafından tahsisli olan arazinin ilgili bakanlığına huzurevi yapılsın diye tahsis ettiğimiz bir arazi var. Parası pulu duruyor. Şu anda top İl Özel İdaresi`nde. Para hazır, zemin etütlerinin yapıldığı söyleniyor. Projeler falan bitti deniyor. Ne hikmetse bu huzurevi hala buraya yapılmamaktadır. Kamu zarara uğratılmaktadır. Bu haber çıktıktan sonra ilgililer hakkında Çanakkale Valiliği`ne suç duyurusunda bulunacağım. Bir dilekçeyi de savcılığa vereceğim. Açık ve net buradan mesajımı alın. Sadece Kepez değil, Çanakkale`nin hak ettiği o huzurevini buraya yapın. Tıp Fakültesi 2 yıl kaybetti, şunu kaybetti gibi atıp sıkılıyorsunuz ya, elinizde hazır mal ve malzeme var. Ustanız da var. Ama o usta helva yapmıyor. Usta cenaze yapıyor ve cenazeye helva yapıyor. Parası ve yeri yurdu herşeyi ayrılmış buranın. Artık bıçak kemiğe dayandı. Gelin bunu engellemeyin. AKP`nin en kafadaki adamı, genel politikalar, duble yol ve sağlık işletmeleri dışında Çanakkale`ye yaptığı 3 tane şey saysın. Şunu, şunu, şunu yaptık diye. Havaalanı, liman, organize sanayi yapıldı ve üniversite kuruldu. Bakın ben sayabiliyorum. Bana çıksınlar eğer bir tane saysınlar alınlarından öpeceğim. Ama 3 tane opsiyon tanıyorum. Huzurevini hayırlısıyla yapın da, yarın huzurevi yaptık deyin. Barajlar, elektrik derseniz Ersümer yaptı. Huzurevini Çanakkale adına istiyorum. Ayni zihniyet, engelleyici zihniyet. Engellemeye çalıştı, engelleyemedi. Kepez hak ettiği eski piknik alanının tahsisine, kamuya terki noktasında belediyenin tasarrufuna sağ olsun yeni gelen Defterdar abimiz imzaları ile, sadece Kepez halkı kullanmayacak. Yüzde 70-80 oranında Çanakkale`den gelenler kullanıyor. Çanakkale`mize, Kepez`imize hayırlı olsun. Yapmadığınız üç değil 13 tane şey sayarız ama siz yaptığınız üç şeyi sayın bunun içine huzurevini de katın” diye konuştu.
 
“Rektör bey, AKP sizinle üniversiteye çöreklendi”
Bir gazetede Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın çıkan röportajına da değinen Başkan Mutan şu şekilde konuştu: “Yaklaşık 15 gün önce bir gazetenin orta sayfasında Ülgür beyle röportaj yapıyorlar. Sayın rektördeki cesarete bakın. Yalnız Ülgür abiye de orada biraz şaşırdım, niye böyle bir diyaloga girdi diye. Rektör diyor ki, bunu tekzip de etmedi. `AKP ve MHP`liler üniversitede çalışıyor, siz ne yapıyorsunuz` diyor, Ülgür abi de `Bizimkiler yatıyor` diyor. Şunu demiyor; `Sağ olasın Rektör bey, AKP sizle üniversiteye çöreklendi, sayenizde çok iyi çalışıyorlar, zaten AKP`nin çalışmasına gerek yok, maşallah bütün üniversite kadroları AKP`lilerle dolduruldu.` Diyemiyor, demiyor, bence demeliydi. O demiyor, ben diyorum. Biri demek zorunda, böyle bir diyalog da yaşanmamalıydı. Evet susturulmuş üniversite, bakın hangi kürsüsünden bilimsel akademik bir şey çıkıyor. Susturulmuş üniversite, susturulmuş öğretim görevlileri, yemek borusu gırtlaklanmış öğretim görevlileri, sonra bilim bekliyoruz. Hayır, bu üniversiteden bilim-milim çıkmaz arkadaşlar. Üniversitede bir korku imparatorluğu, kimse ağzını açamıyor, kantinler dağıtılıyor kimse ağzını açamıyor. Şöyle bir cesaret var. `Sizinkiler ne yapıyor?` diye sorgulayan bir rektör. Yok, nitelikli bir ünivesite kadrosu yok. Katkı sunmuyor, kavga ediyor. Evet, üniversite hocaları yerel yönetimlerle kavga ediyorlar. Kendi içlerinde akıllarından geçeni dillendiremeyen ünivresite hocaları var. Yürekliler yok mu? Var tabi, onları ayırıyorum.”
 
“Neden hastaneyi oraya yapmadın?”
İlahiyat Fakültesi`nin yapıldığı alana neden hastanenin yapılmadığını soran Başkan Mutan; “Hükümetimiz torba yasaya bir madde ekledi. Orada `Bu cami yapımlarını vergiden düşecek, muaf olunacak` dedi. Valla alınmasınlar ama hem sevgili Kolin, hem sevgili İÇDAŞ ortaklaşa bir cami yapıyorlar ve vergiden muaf olacaklar. Deseydi ki `veterinerlik fakültesi kuranların vergileri muaf olacak, onu yaparlardı.` Halkın aklında şöyle bir imaj var, Neden ilahiyat fakültesi? Neden bu kadar büyük bir cami? Neden Marmara Bölgesi`ni en büyük fakültesi? Neden onu oraya yapacağına, hastaneyi oraya yapmadın? Diye sorayım ben de. Madem çok acildi, onca yıllar kaybedildi, `pat` diye kazmayı vuruyordun. O koskoca alana hastane olur muydu? Olurdu. Neden yapmadın?” ifadelerini kullandı.
 
“Öncü, önce kendi Başbakanına baksın”
CHP`li vekil Serdar Soydan`ın Ahilik Haftası`ndaki açıklamalarının ardından basın toplantısı düzenleyen AKP Merkez İlçe Başkanı Adnan Öncü ile ilgili soruya da yanıt veren Başkan Mutan; “Siyasetçi olan biri her kürsüyü siyaset adına kullanacaktır. Ama şunu herkes bilsin ki bu ülkeye gelen her sofrada ekmek varsa, bu ekmek de buğdaydan yapılıyorsa ve buğdayın taban fiyatını hükümet belirliyorsa her kürsü siyasidir. Yediğimiz lokmada siyasidir, içtiğimiz su da, bindiğimiz arabada siyasidir. Çünkü `her ne kadar bizim kontrolümüzde değilse de dünya dengeleri akaryakıt fiyatlarını bu noktaya getiriyor` gibi bir yanılgının içinde olmadığımız, bir siyasi duyarlılığın ciddi bir noktada tutulduığu bir ortamda her kürsü siyasidir. Sayın Öncü, önce kendi Başbakanına baksın” dedi.
 
“Rektör gereği kadar çalışıyor zaten”
Üniversitede yer alan bir topluluğun, öğrencilerin Çanakkale`de oy kullanması için bazı girişimlerde bulunduğu şeklindeki soru üzerine ise Başkan Mutan şu cevabı verdi: “O noktada sayın rektör gereği kadar çalışıyor zaten. Ben Ülgür abiyle aynı kanaatte değilim. Sayın rektör baya bir iyi çalışma sergiliyor. Talep oradaysa sandık burada. Şunu zannetmesinler ki Anadolu`nun şu veya bu şehrinden buraya gelen çocuklar çantada keklik falan değil. Herkesin kendi aklı, kendi özgür iradesi var. bu ülkenin ortalaması neyse Çanakkale biraz daha onun üzerindedir. Kendi değerleri ile buluştuğu zaman bu çocuklar, Çanakkale`yi çok daha iyi anlayıp, Çanakkaleli oluveriyorlar.”
 
“Üniversiteden mezun olan öğrenciler işsiz”
Üniversiteden mezun olan öğrencilerin iş sıkıntısı yaşadığına da dikkat çeken Başkan Mutan; “Eskiden bu ülkede 5 yıllık kalkınma planları yapılırdı, çok uyulmazdı ama bir takım öngörüler olurdu. Bakın şöyle etrafınıza, işsizlik yüzde 10`un altını hiç düşmüyor ve işsizler arasında ciddi anlamda üniversite mezunu var. Ben şöyle olduğunu düşünüyorum, `Nasıl vakit geçirtiriz bu çocuklara, işte dört yıl bu çocukları bir kentte toplayalım, kentte ekonomi yaratalım` diyorlar. Anasını babasını düşünmüyorlar. Onlar da `çocuğumuz okulu bitirecek iş bulacak` diye bekliyorlar. Tamamen sükutu hayale uğruyor insanlar. Eğer adam gibi bir planlamanız yoksa. Bu insanları da kaotik bir ortamın içine sürüklüyorsunuz. Bugün marketlerde, raflarda çalışan bir sürü evladımız var, üniversite mezunu. Part-time, 300-400 liraya çalışıyorlar. 2002`den bu yana bu ülkede istihdam modelleri o kadar değişti ki, mevsimlik işçi, geçici işçi, taşeronluk acayip güçlendirildi şimdi de kısmi zamanlı çalışma geldi. Avrupa`da var ama işsizlere var o. 6 çeşit istihdam modeli var. 5 tanesini bu hükümet getirdi. Hepsi de kalıcı, güvenceli, emekliliği olan işler değil. Yani bizim 657 diye tabir ettiğimiz, kamu güvenceli, sağlık güvencesi olan bir iş değil. İnsanların emekli olması için ölene kadar çalışması anlamına geliyor” dedi.
Paylaş