Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış!..
Rektörlük seçimlerine çeyrek kala ÇOMÜ’de bazı uygulamalar dikkatleri Rektör Laçiner üzerine çevirdi. Sürdürülen uygulamalar adeta intikam alma girişimleri olarak değerlendirildi.
Bugüne kadar ÇOMÜ’de Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner’in kendisi gibi düşünmeyen birçok öğretim üyesi üzerinde sürdürdüğü iddia edilen baskı ve mobbing uygulamalarına ilişkin rektörlük seçiminin arifesinde öyle iddia gündeme geldi ki; ‘intikamın böylesi görülmemiştir’ yorumlarına yol açtı.
ÇOMÜ’de ‘benden sonra tufan’ mantığıyla hukuk kuralları hiçe sayılarak 13 yıl öncesinde soruşturma konusu olmuş, bilirkişinin vermiş olduğu rapor ile Rektörlük tarafından iddiaların geçersiz olduğuna dair verilen karara rağmen aynı iddiaların bugün yeniden soruşturma konusu yapılması ‘bu kadarda olmaz’ dedirten bir uygulama olarak şaşkınlık yarattı. Yasalara göre bilimsel bir eser ile ilgili olarak ikinci defa (mükerrer) bir inceleme yapılamayacağı belirtilmişken, özellikle 13 yıl sonra aynı konuda bir soruşturma başlatılması ancak linç kültürü ile açıklanabilecek bir gelişme olarak değerlendirildi.
Üstelik yine yasalar gereği böylesi soruşturmalar için 2 yıllık bir zaman aşımı kuralı olmasına rağmen, bu kuralında yok sayılması ‘ne olursa olsun intikam’ şeklindeki bir davranış yorumlarına neden oldu.
Hukuksuzluk, hukuksuz üstüne
İtibarsızlaştırma üzerinden sürdürülen mobbing uygulamaları ile bugüne kadar dikkatleri üzerine toplayan ÇOMÜ’ deki gelişmeler; skandallar zincirine her gün yeni bir halkanın eklenmesi ile sürüyor. Son günlerde rektörlük seçimlerinin de getirmiş olduğu psikoloji ile gündeme gelen olayların çok daha fütursuzca sürdürüldüğü, hukuk ve etik değerlerin yok sayıldığı uygulamalara dönüştüğü iddiası daha da görünür bir hale geldi.
13 yıl öncesindeki açılan ve iddiaların geçersizliği ile sonuçlanan bir soruşturma tüm hukuk kurallarının hiçe sayılarak mükerrer olarak bir kez daha açılmasının yanında soruşturmaya maruz kalan kişi ile husumeti açıkça belli olan kişilerin soruşturma komisyonunda görevlendirilmesi bardağı taşıran bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
İntikam almak amacıyla, gözü dönmüş bir şekilde her türlü hukuksuzluğu göze alan böylesi bir girişimde bulunulması iddiasının bir bilim kuruluşunda gündeme gelmesi Rektör Laçiner dönemindeki baskı ve mobbing uygulamalarını doğrulayan, bu uygulamalara karşı gelişen tepkilerin halklığını da ortaya koyan bir gelişme olarak ayrıca anlam taşımaktadır.
Bilim kurumlarında kin ve nefret ile hareket eden yöneticilerin varlığı kabul edilemeyecek genel bir yaklaşım olmasına rağmen rektörlük seçimlerine kısa bir süre varken böylesi uygulamaların yoğunlaştırılması Rektör Sedat Laçiner’in varlığını daha da tartışılır bir hale getirdi. Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner nezdinde gündeme gelen bu iddialar, Laçiner’in kendisi gibi düşünmeyen bugüne kadar sürekli bir husumet ve çatışma üzerinden yaklaştığı öğretim üyelerine karşı son hamleleri olarak yorumlanıyor.
