CHP Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Milletvekili Erkek, Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin eski bakanlar ‘Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları için kurulan meclis araştırma komisyonu haberlerine yayın yasağı getirilmesinin ifade ve basın özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetmesi ile ilgili değerlendirmede bulundu. Yolsuzluk operasyonları sonrası TBMM soruşturma komisyonu kurulduğunu AKP’nin komisyondaki çoğunluğu ile komisyonda yapılacak tüm çalışmalarla ilgili yayın yasağı koydurttuğunu belirten Milletvekili Erkek; “Bu yayın yasağı, ‘halkın haber alma hakkını engelleyin. Halkın olandan bitenden bilgi sahibi olma hakkını engelleyin’ anlamına geliyordu” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin geç karar verdiğini ancak önemli bir karar olduğunu belirten Milletvekili Erkek; “Özellikle basın özgülüğü açısında çok önemlidir. Halkın haber alma hakkı hiçbir zaman engellenemez. O gün engellendi. Gerçekler ortaya çıkmasın, yolsuzluğun, rüşvetin delilleri karartılsın’ istendi” dedi. Halkın haber alma hakkının engellenemeyeceğini belirten Milletvekili Erkek; “Umarım bundan sonra bu yasakçı anlayış son bulur. Özellikle halkı yakında ilgilendiren, yolsuzluk ile ilgili dosyalar halktan, basından, kamuoyundan gizlenmez. 20023 yılında biz yolsuzlukları ortadan kaldıracağız diyenler maalesef, yolsuzluklara, yasaklara bürünmüş durumdalar” dedi. Ekonomik gündeme dair açıklamada bulunana milletvekili Erkek, ülkenin borç batağında bulunduğunu ifade ederek; “Günde 50 milyon dolar faiz ödüyoruz. 50 milyon dolar bulamadığımız için tank palet fabrikasını peşkeş çekiyorlar. Kazdağlarını peşkeş çekiyorlar ve geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Maliye ve Hazine Bakanlığı’nda yani damadın emrinde borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu” dedi.
“Halkın haber alma hakkı engellenemez”
Milletvekili Erkek Anayasa Mahkemesi’nin ‘basın özgürlüğü ihlali’ kararı ile ilgili; “17-25 Aralık operasyonlarından sonra, TBMM’de bir soruşturma komisyonu kurulmuştu. Bu komisyondaki AK Parti çoğunluğu mahkemeye başvurmuştu. Soruşturma Komisyonu’nun çalışmaları ile, komisyonda alınacak ifadeler ile, komisyona gelecek tüm bilgi ve belgeler ile ilgili mahkeme kararı ile yayın yasağı koydurttu. Bu yayın yasağı tüm gazete, dergi, sosyal medya yazılı ve görsel tüm medyayı kapsıyordu. Tabu yayın yasağı şu anlama geliyordu; ‘halkın haber alma hakkını engelleyin. Halkın olandan bitenden bilgi sahibi olma hakkını engelleyin’. Konu Anaysa mahkemesine kadar gelmişti. Tabi Anayasa Mahkeme’si birçok konuda olduğu gibi çok geç karar verdi. Geç gelen adalet, adalet değildir. Ancak karar önemlidir. Özellikle basın özgülüğü açısında çok önemlidir. Halkın haber alma hakkı hiçbir zaman engellenemez. O gün engellendi. Gerçekler ortaya çıkmasın, yolsuzluğun, rüşvetin delilleri karartılsın’ istendi. Dört Bakan’ın yüce divana gitmesini engellemek için Hukuk ayaklar altına alındı. Bu basın özgürlüğü ihlalidir diyerek partimiz zamanda eleştirmişti. TBMM’nin yaptığı çalışmalar milletten gizlendi. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ Millet meclisinin kürsünün üzerinde yazıyor. Biz orada millet adına çalışıyoruz. Bu çalışmalar milletten gizlendi. Neden gizlendi. Neden dört bakan yüce divana gönderilmedi. Yüce Divan dosyayı incelsin. Bunları engellemek için o kararı almışlardı. Anayasa Mahkemesi bu kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu tespit etti. Halkın haber alma halkının önüne bir engeldir dedi. Anayasa Mahkemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Hepimizi bağlar. Umarım bundan sonra bu yasakçı anlayış son bulur. Özellikle halkı yakında ilgilendiren, yolsuzluk ile ilgili dosyalar halktan, basından, kamuoyundan gizlenmez. 20023 yılında biz yolsuzlukları ortadan kaldıracağız diyenler maalesef, yolsuzluklara, yasaklara bürünmüş durumdalar” dedi.
“Türkiye geldiği noktada saatte 2 milyon dolar faiz ödüyor”
Türkiye’nin bugün geldiği noktada, saatte 2 milyon dolar faiz ödediğini ifade eden Milletvekili Erkek; “Günde de yaklaşık 50 milyon dolar. Son 17 yılda da Londra merkezli bir avuç faiz lobisine ödenen faiz miktarı 170 milyon dolar. Bu yalnızca faiz. Günde 50 milyon dolar faiz ödüyoruz. 50 milyon dolar bulamadığımız için tank palet fabrikasını peşkeş çekiyorlar. Kazdağlarını peşkeş çekiyorlar ve geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Maliye ve Hazine Bakanlığı’nda yani damadın emrinde borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu. Bu Osmanlı’nın son dönemindeki Düyun-u Umumiye’yi anımsatıyor. Osmanlı’nın tüm gelirleri burada toplanıyordu. Şimdi de borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu. Onun için işsizlik ve yoksulluk büyüyor. Türkiye bu faiz lobilerine teslim edildiği için. Türkiye’nin en önemli gündemi ekonomidir. Anneler babalar okullara giden çocuklarının okul ihtiyaçlarını alamıyorlar. Bugün her 3 çocuktan iri şiddeti yoksulluk çekiyor. Bizde bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz ve çözüm önerilerimizi iktidar ile paylaşıyoruz ama maalesef dikkate alınmıyor” dedi.
(Eren Aşnaz)