Metinsiz 21yıl geçti…

428

 

Çanakkale Emek Gençliği’nden yapılan açıklamada; 8 Ocak 1996 yılında gözaltında işkencede katledilen Gazeteci Metin Göktepe’nin 21’inci ölüm yıldönümüne değinildi. Çanakkale Emek Gençliği, açıklamasında ayrıca son dönemde kapatılan gazete, dergi ve televizyonlar ile, tutuklu gazeteci ve yazarlara da değinildi. Yapılan açıklamada, “Metinsiz 21 yıl geçti. katledildiği süreç sonrası devam eden mahkeme furyaları, toplumsal muhalefetin odağını ‘Metin Göktepe davasından’ uzak tutmak için davaların sürekli şehirden şehire taşınması, ancak Metin`in arkadaşları, yoldaşları ve toplumsal muhalefetin davaları sonuna kadar takip etmesi sonucu suçluların cezalandırılması tarihe geçti. Metin Göktepe özünde tüm hukuksuzluklara karşı mücadele olarak karşımızdadır. Metin için ‘Duvardan düştü öldü’ diyen zihniyetle bugün tüm muhalif kesimlere baskı yapıp insanları sindiren, öldüren, yok eden zihniyet arasında bir fark yoktur! Metinsiz geçen 21 yılın ardından yine bugün gazetecilerin basın kartları iptal ediliyor, haber izlemesi yapılırken göz altına alınıp tutuklanıyor, sesleri kesiliyor.  Metin`in katledilişinin 21’nci yılında bugün OHAL ve KHK’ların yarattığı zeminde zulme uğrayan binlerce insanın sesi olmaya çalışan yüzlerce gazeteci ve onlarca basın organı susturuldu ve hukuksuzca kapatıldı. Faşist dikta tarafından gün geçtikçe üzerine bir toprak daha atılan adalet ve laiklik olgusu hızlıca bertaraf edildi. ‘Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası’ gibi dergiler kapatılırken hukuk devleti yoktu! ‘Hayatın Sesi TV, IMC TV’ gibi burjuva medyasının yozlaşmış çürümüşlüğünü deşifre eden tv kanalları ve radyolar kapatılırken hukuk devleti yoktu! Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan gibi binlerce akademisyen gözaltına alınırken hukuk devleti yoktu! İşte bugün de yok edilen bu hukuk devletinin, bozuk düzenin büyük bir savaşçısı ve emeğin muhabiriydi Metin.  Geçtiğimiz günlerde tutuklanan ve tek suçu ‘gazetecilik’ yapmak olan Ahmet Şık öldüremedikleri Metin Göktepedir! İkisinin de bu hayata atılırken izledikleri yolun mazlumların hakkını savunmak ya da mazlumların sesini duyurmak olduğunu ‘ya hukukçu olacağım ya da gazeteci’ sözünden anlayabiliyoruz. Bu iki dava arkadaşının emeğin ve emekçi halkın sesini duyurmak için çabalarken yaşadıkları zulüm değişmeyen faşist zihniyetin neye/kime karşı olduğunu gözler önüne sermektedir. Bizler, Emek Gençliği olarak devrimci tarihimizden ve geleneğimizden aldığımız kararlılıkla Metin Göktepe’yi ve onun dava arkadaşlarını anmaya ve mücadele etmeye devam ediyoruz ve devam edeceğiz. 21 yıldır hiç susmadan söylediğimiz gibi faşizme, gericiliğe, antidemokratik uygulamalara ve emekçiye yapılan zulme karşı Metin Göktepe’ye söz verdiğimiz gibi ‘bu yürek hiç susmayacak!’ metinler ölmez evrensel susmaz!” denildi.

(Haber Merkezi)
Paylaş