Mertcan; “Türban tartışmasıyla laiklik boğuldu”

Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi, `Laiklik ve Türkiye Gerçeği` başlığı altında bir konferans düzenledi. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri`nde gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak; Yazar, Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan katıldı. Mertcan; “Türban tartışmasıyla laiklik meselesi boğuldu. Halbuki elimizde gerçekten tarihsel ve kuramsal bağlamda olayı içeren bir ölçü olsa, kavramın içeriğini bilsek hiç bu kadar yorulmayız. Ama biz sürekli muktedirlerin belirlediği gündemle tartıştık” dedi.

727
 
 
Eğitim- Sen Çanakkale şubesi, ` Laiklik ve Türkiye Gerçeği` başlığı altında ,dün bir konferans düzenledi. Konferansın konuşmacısı, `Bitmeyen Kavga Laiklik`, `Türk Modernleşmesinde Arap Aleviler`, `Ulus, Devlet, Entelektüel`, `Modern Zamanlar, Bir Yokmuş Bir Varmış` kitaplarının yazarı Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan, konferans öncesi okurlarıyla bir araya gelerek imza ve söyleşi gerçekleştirdi. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri, Belediye Nikah Salonu`nda gerçekleşen konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan, Türkiye`nin gerçek bir eğitim formatına sahip olmadığını belirterek; “Bizim toplumumuzda herkes her şeyi bildiğini zannediyor. Bir konu hakkında okumadan, bilgi sahibi olmadan konuşuyor. Bu çok sakıncalı ve tehlikeli bir durum. `Türkiye laiktir, laik kalacak`. Yıllarca bu sloganı kullandık. Şimdi daha başka bir boyutta `Laiklik elden gidiyor` diyoruz. Burada şöyle bir kabul var. Laiklik elden gidiyorsa demek ki gerçekten laik bir rejimdik. Memleketimin profesöründen kahvedeki bir insana kadar, ` demokrasi` deseniz mangalda kül bırakmaz. Laiklik deseniz yine aynı. Ama maalesef bir profesörde bilmeden konuşur. Çünkü bu ülkenin akademileri, üniversiteleri bilimin üretildiği yerler değildir. Buralar yüksek meslek okulları niteliğindedir. Diploma verir, iş edindirir” dedi.
 
 
“Laikliği, muktedirlerin belirlediği gündemle tartıştık”
Laikliğin okul kitaplarında ezberletildiği gibi, din işlerinin devlet işlerinden ayrılması olmadığını ifade eden akademisyen Mertcan; “Laiklik bu değildir. Laiklik din işlerinin devlet işlerinden ayrılmasının çok ötesinde bir yerde ve herkese lazım. Söylendiği gibi itibardan düşürülebilecek bir kavram değil. Vazgeçilebilecek, ihmal edilebilecek bir devlet prensibi değil. Bir olmazsa olmazdır. Niçin olmazsa olmazdır? Özgür, çoğulcu, çok kimlikli bir toplum modeli için laiklik olmazsa olmazdır. Herkesin güvencesidir laiklik. Dinsiz olanında, dindar olanında. Bizi yıllarca laikliği türban meselesi üzerinde tartıştırdılar. Laikliğin ölçütü türban algısı üzerinden tartıştık. Türban tartışmasıyla laiklik meselesi boğuldu. Halbuki elimizde gerçekten tarihsel ve kuramsal bağlamda olayı içeren bir ölçü olsa, kavramın içeriğini bilsek hiç bu kadar yorulmayız. Ama biz sürekli muktedirlerin belirlediği gündemle tartıştık. Bakın hala kimlik politikası dolayısıyla oy alacağını bildiği için, `kabataş` yalanını kullanıyorlar. Bu yalanı söyleyecek ki, belirli bir kitleyi kendi etrafında tutacak.” diye belirtti.
Paylaş