Merkez Bankası, ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükseltti. Bu karar, piyasa beklentileriyle uyumlu oldu. Ancak faiz artırımının enflasyonla mücadelede yeterli olup olmadığı tartışma konusu. Bu makalede, Merkez Bankası’nın faiz kararının nedenleri, sonuçları ve olası etkileri üzerine bir analiz sunuyoruz.
Merkez Bankası, faiz kararını açıklarken, enflasyonla mücadele ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiklerini belirtti. Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmanın, talep koşulları, döviz kuru gelişmeleri, uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yükselişten kaynaklandığını vurguladı.
Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitmesinin temel nedeni, yüksek enflasyonla mücadele etmek. Ekim 2023’de yüzde 10,6’ya ulaşan enflasyon, Eylül 2023’te yüzde 4,3’e kadar geriledi. Ancak bu hedeflerin hala üzerinde. Merkez Bankası, 2024 yılı sonu enflasyon hedefini yüzde 38 olarak belirledi. Bu hedefe ulaşmak için, politika faizinin enflasyonun üzerinde olması gerekiyor. Bu nedenle, Merkez Bankası, politika faizini yüzde 40 seviyesine yükselterek, enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu gösterdi.
Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararı, piyasalarda olumlu bir etki yarattı. Faiz kararı sonrasında, dolar/TL kuru 28.141’e geriledi. Euro/TL kuru ise 29.69’ kadar geriledi. Borsa İstanbul’daki yükseliş de hızlandı. BIST 100 endeksi 7591 puandan 7648 puana kadar çıktı.
Faiz artırımı kararı, ekonomide de bazı sonuçlar doğuracak. Faiz artırımı, kredi maliyetlerini yükselterek, tüketim ve yatırım harcamalarını azaltabilir. Bu da, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir. Öte yandan, faiz artırımı, tasarruf eğilimini artırarak, cari açığı azaltabilir. Ayrıca, faiz artırımı, döviz talebini azaltarak, kur baskısını hafifletebilir.
Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararı, kısa vadede piyasalarda olumlu bir havaya neden oldu. Ancak, faiz artırımının enflasyonla mücadelede yeterli olup olmadığı, uzun vadede görülecek. Merkez Bankası, faiz kararında, enflasyon görünümüne bağlı olarak ilave parasal sıkılaştırma yapabileceğini de ifade etti. Bu da, faiz artırımının devam edebileceği anlamına geliyor.
Faiz artırımının olası etkileri, ekonomik ve siyasi gelişmelere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, uluslararası piyasalarda yaşanacak bir kriz, döviz kurlarında yeni bir dalgalanmaya neden olabilir. Bu da, enflasyonu ve faizleri yükseltebilir. Ya da, siyasi istikrarın sağlanması, güven ortamının oluşması ve yapısal reformların hayata geçirilmesi, enflasyonu ve faizleri düşürebilir.
Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararı, ekonomide yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu dönemde, enflasyonla mücadele öncelikli hedef olacak. Ancak, bu hedefe ulaşmak için, sadece faiz artırımı yeterli olmayabilir. Ekonomik ve siyasi alanda yapılması gereken çok şey var. Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararı, bu sürecin ilk adımı olabilir. Ama son adımı değil. (Şerife Turhanlı)