Maraş ve Roboski katliamları lanetlendi
Maraş ve Roboski`de hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı, katliamları yapan zihniyet lanetlendi. 19-26 Aralık 1978 tarihlerinde Maraş`ta, 28 Aralık 2011 tarihinde Uludere`nin Roboski Köyü`nde meydana gelen katliamların ortak nedeni olarak inkarcı ve asimilasyoncu politikalar gösterildi.
Maraş olaylarının 35`inci yılı ve Roboski katliamının 2`inci yılı hafta sonu düzenlenen bir yürüyüş ile hatırlatılarak, katliamlarda hayatını kaybeden vatandaşlar anıldı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi tarafından organize edilen ve HDK bileşenlerinin katıldığı eylem Golf Aile Çay Bahçesi önünden başladı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı, Kordonboyu`nca yapılan yürüyüş sırasında Türkçe ve Kürtçe sloganlar atıldı. “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganının sıkça atıldığı eylemde, “35`inci yıldönümünde 19-26 Aralık 1978 Maraş katliamı gibi 2011 Roboski- Uludere katliamı da hâlâ aydınlatılmadı” denildi. Yürüyüşün ardından İskele Meydanı`nda yapılan açıklamada “Maraş katliamı; insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak, devlet politikalarının amacını kültürel ve fiziki soykırım biçiminde somutlamıştır, bu politika; Kürtleri Türkleştirme, Alevileri de Sünnileştirme politikasıdır. Farklı etnik kimlikler ve inanç toplulukları Türk ve Sünni hale getirilerek tek renkli bir ulus yaratma hedeflenmiştir. 12 Eylül darbesine psikolojik ve siyasal ortam hazırlamak, darbenin sonuçlarını yaygın ve kalıcı hale getirmek Maraş katliamının temel amaçlarındandır. Resmî rakamlara göre 200 kişinin öldüğü katliamda yaşamını yitirenlerin bir kısmının mezarlarının hâlâ kayıp olması ve mezarların bazılarının kime ait olduğunun belirsizliği, Şark Islahat Planından Maraş katliamına devlet politikalarının Kürtler, Aleviler ve ezilenlere karşı değişmediğinin ispatıdır” ifadeleri kullanıldı.
“Roboski katilamının delilleri de gizlenmeye çalışıldı”
“Bunun yakın zamandaki diğer bir örneği de Şırnak’ın Qilaban-Uludere ilçesine bağlı Roboskî -Ortasu köyünde 28 Aralık 2011 günü katliam biçiminde gerçekleşti” denildi. “Türk Silahlı Kuvvetlerine ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk, 34 kişi yaşamını yitirdi” denilen açıklamada, “Maraş’ta olduğu gibi burada da katliama ilişkin deliller-sonuçlar ve sorumlular devlet tarafından gizlenmeye çalışıldı. Halkın faillerini iyi tanıdığı bu katliamının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, failler henüz mahkeme önüne çıkarılmamış, ailelerden özür dilenmemiştir. Kürt halkının varlığına bile tahammül göstermeyen devlet, bu katliamla bugün de Kürt halkına karşı soykırım anlayışı yürüttüğünü açık bir şekilde ortaya koymuştur. Maraş, Çorum, Sivas ve benzeri katliamların sorumluları hesap vermeli yeniden yargılanmalarının yolu açılmalı ve davalar halkın önünde yeniden görülmelidir. Sonuç olarak Türkiye demokratikleşmeden benzer katliamlar da farklı biçimlerde devam ederek güncellenecektir. Yasal geçici değişiklikler Alevilerin, Kürtlerin ve ezilen tüm halkların özgür ve demokratik yaşamlarını güvenceye alamaz. Bu katliamların taşıdığı fiziksel-kültürel soykırım amaçlarına karşı;tüm ezilenlerin, halkın mücadelesi ancak inançlarımızın ve kültürlerimizin doğuşuna kaynaklık eden tarihimize ve coğrafyamıza sahip çıkmak ile başarıya ulaşacak ve böylece katillere-yolsuzlara ve hırsızlara rağmen özgür, demokratik bir ülke yaratılacaktır” şeklinde ifadeler dikkat çekti.