Mantaş; "Eğitimin gerileşmesine katkı sunar"
Çanakkale Müftülüğü ve ÇOMÜ işbirliği ile Terzioğlu yerleşkesi içerisine ‘‘Çanakkale Müftülüğü ÖSEM Aile ve Dini Rehberlik Bürosu’ kurulurken aynı zamanda ÇOMÜ’ye 6 kişilik imam kadrosu açıldığı iddia edildi. Birçok sendika ve STK üniversite içerisinde dini ağırlıklı bir rehberlik servisinin kurulmasının öğrenci ve ailelerine nasıl bir hizmet vereceği sorusunu sorarken, Eğitim İş Şube Başkanı Mantaş, konu ile ilgili açıklamada bulundu. Üniversitelerin laik, bilimsel ve çağdaş bilim yuvaları olduğu ve eğitim içerisinde dini kurumların çalışma yapmasının doğru olmadığını ifade eden Mantaş; “Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezinde bu tür faaliyetlerin olmasının eğitimle ne gibi bir ilgisi olabilir bilmiyorum. İlahiyat Fakültesi’nin olduğu yerde zaten bir dini çalışma yapılıyor. Üniversitelerin özerk, bilimsel, akademik ve çağdaş yerler olması gerektiğini savunuyoruz. Her gelen rektörün nedense böyle bir uygulaması oluyor. Daha önceki rektör Sedat Laçiner’i, kendi zamanında üniversite girişine 6 minareli bir cami yaparak rektörlüğünü garantilemek istemişti ama FETÖ’den tutuklandı. Yücel Acer ya da üniversite yönetimine ne düşünerek böyle bir uygulama yapmış bunu bilemiyorum” dedi.
“Diyanetin faaliyet alanı camilerdir”
Zaten Diyanet ile Milli Eğitim arasında ki çeşitli protokoller ile vakıf ve cemiyetler, diyanete bağlı çeşitli dernek ve kuruluşlar eğitim alanında liselerde, ortaokullarda, farklı faaliyetler yapıldığını belirten Mantaş; “Burada eğitimin laik tarafının yok etme, kindar ve dindar bir nesil yetiştirmeye yönelik bir çalışma. Bu bir şey getirmez. Sadece eğitimin gerileşmesine katkı sunar. Orada insanların din ve vicdan hürriyeti dedikleri noktada Allah ile kul arasına girmek gibi bir şey var. Diyanetin faaliyet alanı camilerdir. Camilerin dışına taştığı anda laik toplumsal alana müdahaleye ve bozmaya yönelik bir hakka dönüşür. Buda hassas konular olduğu için din dayatmacılığına ve mahalle baskısına neden olur” dedi.
“Tepki gösterenleri din düşmanı ilan edeceklerdir”
Bu duruma mutlaka tepki gösterenlerin olacağını ifade eden Mantaş son olarak; “Onlarda tepki gösterenleri din düşmanı ilan edeceklerdir. Ya da bunlar dini istemiyor, dine karşılar’ diyerek bir karşı saldırıya geçeceklerdir. Üniversitenin birçok birime ve bölüme, akademik personele, bilimsel araştırmalara, kadroya ihtiyacı olmasına rağmen üniversite yönetimi bu ilerle uğraşmak yerine daha çok böyle işlerle uğraşıyorlar. Biz bunu Eğitim İş olarak doğru bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz. Bunun derhal yasal sürecinin olup olmadığı araştırılarak, yasal süreci olsa bile eğitimle bağdaşmayan durumların mutlaka gözden geçirilip ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.
(Eren Aşnaz)
