"Madencilik göz boyamasıyla zeytinliklerimizin tüketildiği bir ülke istemiyoruz"

383
ZMO Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu tarafından `Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete`de yayımladığı `Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik` yürürlüğe girmesi ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan ZMO Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu üyesi; Prof. Dr. Sarp Korkut Sümer; "Yönetmelik, ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesislerin inşa edilmesine Bakanlıkça izin verilmesinin yolunu açmıştır. Söz konusu değişiklik üreticinin ve tarımsal üretim alanlarının korunmasını anayasal güvence altına alan 44, 45 ve 166. Maddelerine aykırıdır. Tüm ülke çapındaki zeytinliklerimizin ölüm fermanı niteliğinde olan bu yönetmelik gereği yapılabilecek Maden faaliyeti, yalnızca faaliyetin bulunduğu lokasyonu değil geniş ölçüde ekositemi olumsuz etkileyecektir. Söz konusu düzenleme "kamu yararı" ile "üstün kamu yararı" ihlalini yeniden gündeme getirmektedir" dedi. 
 
"Bakanlığın bu duruma rıza göstermesi kabul edilemez"
Sümer açıklamasında; "Zeytin üretiminin gerçekleştiği Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgesi`nde tarımsal üretim alanları, arazi sınıflandırmasına uygun tarım arazileri limitlerinin üzerine çıkmıştır. Zeytin üretilen ekolojiden sökülen zeytin ağaçlarıyla tesis edilen bahçelerde sürdürülebilir tarımsal üretim yapılması mümkün değildir. 3573 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında Belediye sınırları dışındaki "Zeytincilik sahalarının daraltılmasına izin verilmemektedir. Bu alamlar içerisindeki zeytin sahasının taşınmasına ilişkin usul ve esaslar, Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek bu uygulaması kanuna aykırıdır ve Tarım ve Orman Bakanlığının bu duruma rıza göstermesi kabul edilemez" ifadelerini kullandı. 
"Zeytin alanlarına müdahalelerin önüne hızla geçilmesi gerekmekte"
Sümer son olarak; "Zeytincilik Yasası`nı değiştirmek ve zeytinliklerin katledilmesine yönelik olarak çok sayıda girişimlerde bulunuldu ancak teklif ya geri çekildi ya da Danıştay tarafından iptal edildi. Bu yönetmelik de öncekiler gibi iptal edilse de Akbelen Ormanı direnişinde olduğu gibi beş büyük şirketin kömürle çalışma arzusu, yangından mal kaçırma girişimi gibi görünmektedir. Tarım ve Orman Bakanı`nın bugün açıklama yapmadan görevden affını istemesi dikkatleri zeytinlik talanına çevirmektedir. Durumla ilgili acilen aksiyon alınması ve zeytin alanlarına müdahalelerin önüne hızla geçilmesi gerekmektedir. Bugün ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kirletilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir. Bizler "madencilik" göz boyaması ve kandırmacasıyla açgözlü şirketlerin zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz" dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş