M.Kemal Tutkun sessizliğini bozdu
Kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen dava sonucunda 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılan ve halen Silivri Cezaevi`nde hükümlü bulunan emekli Tuğgeneral Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğretim eski görevlilerinden Mustafa Kemal Tutkun, avukatı Mehmet Altın aracılığıyla kamuoyuna yazılı açıklama yaptı.
Balyoz davası süreci ile ilgili bilgiler veren emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun, duruşmalarda hakkındaki suçlamalarla ilgili bir tek bile somut delil gösterilemediğini belirterek; “Bugüne kadar sessiz kalmamın sebebi devam eden bir dava ile ilgili yorumda bulunmanın uygun olmıyacağını düşünmemdir. Ancak şimdi dava sona ermiş ve hüküm verilerek yargıtay tarafından onanmıştır. Silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla yargılandım ve 18 yıl ceza aldım. Halen cezamı Silivri Cezaevi`nde infaz etmekteyim. Öncelikle şunu herkes iyi bilsinki duruşmalarda, hakkımdaki suçlamalarla ilgili bir tek bile somut delil gösterilememiştir. Görevlendirdiğim iddia edilen kişilerle `yüzleşmek istiyorum-tanık olarak dinlenilsinler` talebim kabul edilmemiştir. Darbeyi sözde önlediği iddia edilen Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenilmelerini talep ettim. Netice ye tesir etmiyeceği gerekçesi ile bu talebimde kabul edilmedi. Kendilerine mektup yazdım ve mahkemeye davet ettim. Ancak gelmediler. Sonuçta savunmalarım hiçbir dikkate alınmadan cezalandırıldım” dedi.
“Suçsuz yere cezalandırıldığım bir gerçektir”
“Hiçbir suç işlemediğimi ve tanrıdan başka hiçkimseye verecek hesabımın olmadığını beni tanıyan/tanımayan herkes çok iyi bilmelidir” diyen Tutkun; “Suçsuz yere cezalandırıldığım bir gerçektir ama bu yanılgıdan er veya geç dönüleceğine inanıyorum. Bu yolda rehberim, Yüce Atatürk’ün yolu, büyük Nutuk ve Bursa Nutkudur. Ortada ciddi bir hukuk ihlali vardır. Mağduriyet vardır. Ailem, yakınlarım, sevenlerim mağdur olmuştur. Onların devlete bakışı değişmiştir. Buna rağmen Çanakkale 1915 ruhu ve 1923 Kuvayımilliye ruhu yegane güvencem ve güç kaynağımdır. Mustafa Kemal Tutkun’u terörist yaftası ile damgalamanın ne anlam ifade ettiğini bu yüce milletin elbet bir gün öğreneceğini/öğreteceğini sabırla bekliyorum. Bekirağa bölüğünün duvarlarına yazılan `bu da geçer` sözü benimde rehberim oldu. Mutlu ve huzurlu günler ileridedir ve gelecektir. Özlem ve saygıyla tüm Çanakkale halkını selamlıyorum” diye konuştu.
