Laçiner, yine kaybetti...

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü tarafından iki öğretim görevlisine Gezi eylemleri sürecinde, ÇOMÜ Rektörlüğü karşısında kitap okuma eylemi yapmaları nedeni ile verilen cezalar YÖK tarafından bozuldu. Kararları iptal ederek, ÇOMÜ haksız, öğretim üyelerini ise haklı bulduğu kararında, Anayasa, Türk Ceza Kanunu, İnsan Hakları sözleşmeleri ve İLO gibi, ulusal ve Uluslar arası sözleşmeleri hatırlattı. YÖK kısaca, “Bu eylem anayasal ve yasaldır, söz konusu eylemde suç unsuru yoktur” dedi.

2129
ÇOMÜ`de 2013 yılındaki Gezi Parkı direnişi sürecinde Rektörlük Binası önünde `Kitap okuma` eylemi gerçekleştiren akademisyenlere yönelik olarak verilen cezalar YÖK`e bağlı Yüksek Disiplin Kurulu`nda görüşüldü. ÇOMÜ Rektörlüğü`nün 28 Nisan 2014 tarihli yazısı ekinde Yüksek Disiplin Kurulu`na 21 Nisan 2014 tarihli dilekçe ile başvuran ÇOMÜ Turizm Fakültesi`nde görevli Öğretim üyesi Doç. Dr. Ekrem Tufan`ın ÇOMÜ tarafından hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 9/t maddesi uyarınca `Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası` ile ve bu cezanın uygulama alanı bulunmadığından aynı Yönetmeliğin 13.maddesi uyarınca `1/4 Oranında Aylıktan Kesme Cezası` ile cezalandırıldığı, Teknik bilimler Meslek Yüksek Okulu`nda görevli Öğretim Görevlisi Ömer Faruk Kırnıç ise Yönetmeliğin 9/t maddesine Yönetmeliğin 16`ncı maddesi hükmü uygulanmak suretiyle bir alt ceza olan `1/30 Oranında Aylıktan Kesme Cezası` ile cezalandırıldığı, belirtilerek, söz konusu cezaların kaldırılmasını talep ettikleri YÖK Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ifade edildi. Kurul bunun üzerine konuyu görüşerek karara bağlandığını ifade etti.
 
Öğretim görevlileri ne dedi?
YÖK`e bağlı Yüksek Disiplin Kurulu`nun aldığı kararda, “Konuya ilişkin olarak anılan Üniversiteden alınan soruşturma dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; Genel Sekreterlik Makamının 26 Haziran 2013 tarihli yazısında; 5 öğretim görevlisi ve 5 öğrenciden oluşan grubun 21 Haziran 2013 tarihinde saat 14.00 sıralarında mesai saatleri içerisinde Rektörlük binası A Blok önünde ellerine kitaplarını alıp sessizce ayakta dikilerek kitap okuma eylemini izinsiz gerçekleştirmeleri olayı ile ilgili olarak orada bulunan 3 güvenlik şefi tarafından tutulan tutanağın ekte gönderildiği belirtilerek gereğinin yapılmasının istenmesi üzerine, Rektörlüğün 12 Temmuz 2013 tarihli onayı ile Prof. Dr. Telat Koç, Doç. Dr. Ahmet Kamil Tunçel, Doç. Dr. Murat Gümüş, Doç. Dr. Ekrem Tufan ve öğr. Gör. Ömer Faruk Kımıç hakkında soruşturma açılarak, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Olcay Hisar’ın soruşturmacı olarak görevlendirildiği, Doç. Dr. Ekrem Tufan’ın Üniversite Rektörlüğüne verdiği 07.11.2013 tarihli yazılı savunmasında; T.C. Anayasasının 34.maddesinin birinci fıkrasında `Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” şeklinde düzenlemenin yer aldığını, Anayasanın bu amir hükmü gereği toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanan kişilerin herhangi bir makamdan önceden izin alma yükümlülüğünün olmadığını, hukuk normları hiyerarşisinde anayasaların en üst sıradaki kanun metinleri olduğunu, buna göre, yasaların anayasaya aykırı olamayacağı gibi hukuk devletinde hiçbir merciin ve makamın kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamayacağını, anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükleri kişisel ya da idari karar ile kısıtlayamayacağını, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkında Kanun’un 3.maddesinde `Herkes önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir` hükmünün düzenlendiğini, bu eylemin, üyesi olduğu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Çanakkale Şubesi’nin 20 Haziran 2013 tarih ve 24 No`lu Yönetim Kurulu Kararı uyarınca yapıldığını, Sendika Yönetim Kurulu Kararında eylemin gerekçesinin `sendika üyelerinin özlük hak kayıpları ile hukuk dışı uygulamalara dikkat çekmek` olarak açıklandığını, bu gerekçenin kanunların suç saymadığı bir amaç olduğunu, T.C. Anayasasının 51.maddesinin Sendika Kurma Hakkını `Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz` hükmü ile sendikal faaliyetleri Anayasal güvence altına aldığını, T.C. Anayasasının 51.maddine dayanılarak çıkarılan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalan Kanununun 18. maddesinin getirdiği `Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez` şeklindeki düzenleme ile kamu görevlilerinin sendikal faaliyetlere katılmaları halinde herhangi bir idari işleme muhatap olmalarının önüne geçerek, yasal güvence sağlandığını, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 18. maddesi her ne kadar izin müessesesini düzenlemişse de T.C. Anayasası`nın 90. maddesinin son fıkrasının `Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır` hükmünü getirdiğini buna göre Anayasaya aykırılığı iddia edilemeyen usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası bir antlaşmanın Anayasa hükmünde olduğunu, öte yandan bu nitelikteki bir antlaşma ile kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde antlaşma hükümlerinin esas alınacağını, Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 No`lu ILO Sözleşmesinin 3. maddesinde `Çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptirler` ifadesinin yer aldığını, Rektörlük Makamının açmış olduğu soruşturma ile Eğitim-Sen Çanakkale Şubesinin sendikal etkinlik düzenleme hakkına müdahale ettiğini, Eğitim-Sen’in faaliyetlerini yasaklamaya çalıştığım, uluslararası hukuka aykırı olan `izin müessesesine` dayanarak hukuk tanımazlığını ispat ettiğini ve şahsına zarar verme amacını güttüğünü, Anayasa ve İnsan Haklan Sözleşmeleri ile güvence altına alman sendikal faaliyet hakkının Türk Ceza Kanunu ile de korunmaya alındığını, TCK’nın 118.maddesinde sendikal faaliyet hakkının engellenmesinin yasaklandığını, üyesi bulunduğu sendikanın aldığı karara uyarak kendisine verilen görevi yerine getirmekle yükümlü olduğunu, bu görevi yapmanın üyeliğinin doğal sonucu olduğunu ve bu durumun temel hak ve özgürlükler kapsamında, yasalar, genelgeler, yargı kararlan ile güvence altına alındığını” ifade ettiği bilgileri yer aldı.
 
ÇOMÜ ne dedi?
YÖK`e bağlı Yüksek Disiplin Kurulu`nun aldığı kararda yer alan ÇOMÜ soruşturmacısının talebi üzerine, Personel Daire Başkanlığınca gönderilen 16 Aralık tarihli yazıda; “öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Ekrem Tufan için `Aylıktan kesme cezası` aldığının bildirildiği, öğretim görevlisi Ömer Faruk Kırnıç için ise `Kamu Görevinden Çıkarma Cezası` ile cezalandırıldığı, Soruşturmacı Prof. Dr. Olcay Hisar tarafından düzenlenen 17 Aralık 2013 tarihli soruşturma raporunda; öğretim görevlilerinin 21 Haziran 2013 tarihinde Rektörlük binası A-Blok önünde gerçekleştirilen eyleme katıldığını kabul ettiği, adı geçenlerin ifadesinde yer aldığı gibi T.C. Anayasasının 51.maddesine dayanılarak çıkarılan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18.maddesinin `Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonlarının bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevine son verilemez` şeklindeki düzenlemesinin açık olduğu, ayrıca şüphelilerin, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18.maddesinde düzenlenen `izin müessesesi`nin T.C. Anayasasının 90. maddesi uyarınca yok hükmünde olduğu iddialarının yersiz olduğu, ilgili kanun maddesinin yalnızca izin müessesini değil aynı zamanda sendikal faaliyetlerin istenirse iş saatleri dışında serbestçe yapılabileceğini bildirdiği, bu doğrultuda başlatılan disiplin soruşturması sonucunda öğretim görevlilerinin 21 Haziran tarihinde mesai saatleri içerisinde, herhangi bir izin talebi olmaksızın Rektörlük Binası A Blok önünde gerçekleştirilen eyleme katılmalarından dolayı Yükseköğretim Kuramları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 9/t maddesinde belirtilen `Siyasal ve ideolojik amaçlar dışında olan boykot, işgal, işi yavaşlatma gibi eylemlere teşebbüs etmek veya kamu hizmetlerini aksatacak davranışlarda bulunmak` disiplin suçu kapsamında `Kademe ilerlemesinin Durdurulması Cezası` ile cezalandırılmaları, Doç. Dr. Ekrem Tufan`ın daha önce herhangi bir disiplin cezası olmamış olması nedeni ile adı geçene anılan yönetmeliğin 16`ncı maddesinin uygulanarak bir alt ceza olan `Aylıktan Kesme Cezası` uygulanmasının teklif edildiği, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Disiplin Kurulunun 7 Nisan 2014 tarih 2014/11- 01 sayılı Kararında; Doç. Dr. Ekrem Tufan’ın, Yönetmeliğin 9/t maddesinde düzenlenen suçu işlediğinin sabit olduğunun görüldüğü belirtilerek, adı geçenin maaş, derecesi ve kademesinin 1/4 olması nedeniyle, soruşturmacı tarafından önerilen `Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası`nın uygulanması mümkün olmadığından, daha önceden disiplin cezası olması nedeniyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 16`ncı maddesinin lehine uygulanmasına yer olmadığına, 13`ncü maddesi gereğince `1/4 Oranında Aylıktan Kesme Cezası` ile cezalandırılmasına karar verildiği, Rektörlüğün 15.04.2014 tarihli yazısı ile adı geçene bildirildiği, adı geçenin söz konusu cezaya (21.04.2014) süresinde itiraz ettiği, Çanakkale Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunun 15.04.2014 tarih ve 2014/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararında; Öğr. Gör. Ömer Faruk Kırnıç’ın, Yönetmeliğin 9/t maddesinde düzenlenen disiplin suçunu işlediğinin sabit olduğu değerlendirildiğinden `Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası` ile cezalandırılmasına, ancak daha önce almış olduğu disiplin cezası bulunmamış olması sebebiyle Yönetmeliğin 16.maddesinin lehine uygulanması suretiyle bir alt ceza olan `1/30 Oranında Aylıktan Kesme Cezası` ile cezalandırılmasına karar verildiği, Çanakkale Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunun tarihli yazısı ile adı geçene bildirildiği, adı geçenin söz konusu cezaya (22.04.2014) süresinde itiraz ettiği, anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
 
İşte o karar;
YÖK`e bağlı Yüksek Disiplin Kurulu`nun aldığı kararın sonuç kısmında, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü’nce adı geçenlere verilmiş olan cezaların itirazen kaldırılması talebinin karara bağlanması amacıyla, Üniversite Rektörlüğünün 28 Nisan 2014 tarihli yazısı ekinde alınan soruşturma dosyası Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı`nca Kurulumuza tevdii edilmiştir. Kurulumuzda konuya ilişkin yapılan açıklamalardan ve Doç. Dr. Ekrem Tufan ve Öğr. Gör. Ömer Faruk Kırnıç`ın itiraz dilekçelerinin okunmasından sonra yapılan görüşmeler neticesinde; hakkında soruşturma yapılan adı geçenlerin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası üyesi oldukları, 21 Haziran 2013 tarihinde Rektörlük Binası A-Blok önünde gerçekleştirilen kitap okuma eylemine katıldıkları ve Anayasanın 34.maddesinin birinci fıkrasında belirtilen `Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir` hükmü, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkında Kanunun 3.maddesi hükmü ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18.maddesi göz önüne alındığında adı geçenlere isnat edilen Yönetmeliğin 9.maddesinin (t) bendinde belirtilen `Siyasi ve ideolojik amaçlar dışında olan boykot, işgal, ışı yavaşlatma gibi eylemlere teşebbüs etmek veya kamu hizmetlerini aksatacak davranışlarda bulunmak` disiplin suçunun oluştuğunun söylenemeyeceği, bu nedenle adı söz konusu disiplin suçu kapsamında verilen cezaların kaldırılması yönündeki taleplerinin kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yapılan görüşmeler neticesinde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ekrem Tufan ve Teknik bilimler Meslek Yüksek Okulu`nda görevli Öğretim Görevlisi Ömer Faruk Kırnıç`ın Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği`nin 9/t maddesi kapsamında üniversitece taraflarına verilen cezaların kaldırılmasına ilişkin taleplerinin kabulüne ve üniversitece verilen cezaların kaldırılmasına oy biriliği ile karar verildi” denildi.
Paylaş