Kuzey Ege’nin incisi; Gülpınar

Ayvacık’a bağlı Gülpınar beldesi, tarihi, tarımı ve arkeolojik değerleri ile “Kuzey Ege’nin incisi” yakıştırmasını çoktan hak ediyor. Doğası ve denizi ile bölgenin önemli turistik değerleri arasında yer alan Gülpınar, kendine özgü yaşam kültürünü koruyarak gelişimini sürdürüyor.

1774
Arkeolojik geçmişi antik çağlara dayanan, Apolonya denilen bölgede kurulan, Assos ile Aleksandreia Troas antik kentleri arasında bulunan Gülpınar, antik çağlara dayanan geçmişini günümüze taşıyan ender şehirlerden birisi. Balıkesir ve Çanakkale bölgesinde kurulan Karasi Beyliği tarafından 1300’lü yıllarda fethedilen Gülpınar, eski adı Külahlı olan, milattan önce 3000 yıllarından bu yana bir liman, deniz ve doğa kenti olarak günümüze kadar gelmiş. Sanki yaklaşık 5000 yıllık tarihi bir misyonu halen taşır gibi.
 
 
Yakın tarihi
1300 yıllarında Karasi Beyliği tarafından fethedilen ve bu bölgede ilçe olarak 1876’da Ayvacık’a bağlanmasına kadar yaşamını sürdürmüş. Bölgede yönetim boşluğu meydana geldiğinden Gülpınar nahiyesi kurulmuş. 1951 yılında nahiye tam teşkilatlı hale getirilerek, mahkemesi bile kurulan ancak 1960 yılında ilçe yapılması kararı 27 Mayıs darbesi ile uygulanamamış. 1990 yılı nüfus sayımında nüfusun 2 bin 133 kişi olmasıyla 1991 yılında bakanlar kurulu kararı ile belde olmaya hak kazanmış. 7 Haziran 1992 tarihinde tüzel kişiliğini kazanarak Belde Belediyesi olarak faaliyetini sürdüren Gülpınar, bölgenin en önemli yerleşim merkezlerinden biri.
 
 
 
Tarım ve hayvancılığı
Gülpınar Beldesi’ndeki başlıca geçim kaynakları zeytin ve zeytinyağı, küçükbaş hayvancık, balıkçılık, domates, taze fasulye, buğday ve karpuz yetiştirilmekte. Tarım konusunda Gülpınar beldesi, 8 bin 125 dekar zeytin, 2 bin 560 dekar organik zeytin, 5 bin 710 dekar tarla arazisi, 146 dekar bağ, 342 dekar yem bitkileri, 520 dekar kavun karpuz ile 262 dekarlık mera arazisine sahip. Özellikle küçükbaş havaycılık olmak üzere büyükbaş hayvancılık da belde halkının geçim kaynakları arasında. Zeytinciliğin ön plana geçtiği bölgede yapılan organizasyon çalışmaları sonucu Gülpınar Tarımsal Kalkınma Kooparatifi kurularak 2003 yılının sonunda 98 üreticiyle organik zeytinyağı üretimi başlatılarak, bölge ekonomisine hareketlilik kattığı biliniyor. Türkiye’de sadece bu bölgede bu kadar geniş bir arazi üzerinde organik tarım çalışması yapılırken, beldede 4 adet kontini zeytinyağı fabrikası ile yurt içi ve yurt dışına zeytin ve zeytinyağı çeşitleri ihracatı yapılıyor. Beldede ayrıca meyveciliğe teşvik etmek amacıyla belediye finanslı bin 350 adet bursa siyah incir çeşidi üreticiye dağıtılarak dikimi gerçekleştirildi. Yerel ve eko turizme destek olarak organik tarımın gelişmesi amacıyla belediye bünyesinde ayrı bir birim oluşturulduğu ve bölgede yatırım yapacak yerli ya da yabancı yatırımcılara her türlü danışmanlık hizmeti verilmeye başlandı.
 
 
Balıkçı Barınağı
Gülpınar beldesinde balıkçılık, muhtelif tekne trol ve gırgırlar ile yapılıyor. Beldede bir geçim kaynağı olarak yapılan balıkçılık bir meslek olarak da görülüyor. Gülpınar Balıkçı Barınağı bulunduğu bölgede yöre balıkçılığı için çok gerekli olan bir barınak olarak görülüyor. Ege Denizi’ne açılan yöre balıkçılığı gelişiminde hem hava şartları olarak balıkçılara iyi bir korunak, hem de transit geçen yat v.b. teknelere bir emniyet durağı olarak hizmet veriyor. Büyük balıkçı teknelerinin duraklayarak bütün ihtiyaçlarını karşılayabildiği, avladıkları balıkları çıkartarak sevk edebildikleri bir liman olarak da işlevsel bir öneme sahip. Bölgedeki balıkçıların yıl içerisinde 12 ay kullanabildikleri bir barınak olup bölgeye ekonomik ve istihdam olarak çok büyük katkılar sağlıyor. Gülpınar Balıkçı Barınağı ayrıca bölgede teknelerin su ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, bu yöredeki şehir şebeke içme su hizmeti alan tek barınak olarak hem yöre hem de ülke denizciliğine önemli katkılar sağlıyor.
 
Kısıtlı imkanlarla modern bir belde
1992 yılında kurularak belde halkına ve yöreye hizmet sunmakta olan belediye teşkilatı, mevcut kadro ve ekipmanları ile birlikte kış aylarında yaklaşık bin 500, yaz aylarında ise bölgeye gelen yaklaşık 3 bin kişiye yerel hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Kısıtlı bütçe, yetersiz ekipman ve personel mevcuduna rağmen beldenin alt yapı sorunu büyük oranda çözümlenmiş, belde ve yörede yaşayan vatandaşlara temiz bir çevre ile sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için belde belediyesinin üstünde bir performans ile Gülpınar Belediyesinin çalışmaları devam ediyor.
 
 
 
Tarihi varlıkları
Gülpınar beldesinde taş evlere göze çarpan önemli yapılar arasında. Eski taş ev üzerinde ve bahçesinde yapılan düzenlemeler ile dikkat çeken yapılar, belde ziyaretçilerinin uğrak mekânları arasında. Son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalarda tapınağa giden yol ve propylon kalıntıları ortaya çıkarıldığı biliniyor. Yapılan kazılar sonrası yolun kuzeybatı güneydoğu yönünde uzandığı yapılan kısmi kazılarda her bir metrede 7cm yükseldiği tespit edilmiştir. Yolun bir rampa gibi kutsal alana doğru yükselmesi ibadete gelen insanların karşılarına tapınağın birden çıkarılması ve onları gördükleri bu muhteşem yapı ile etkileme amaçlı olduğu tahmin ediliyor. ile Aleksandreia Troas ile Sminteheion arasında bağlantıyı sağlayan kutsal yolun bir parçası olduğu düşünülen yolun genişliği 7, 20 metre açılabilen uzunluğu ise 15 metredir. Kutsal yolun bir parçası da tuzla ovası içerisinde kalan 1989 ve 1990 yıllarında çalışmaların yapıldığı Roma çağı köprüsüdür. Öte yandan tarihi 100 yıl öncesine varan yel değirmeni ise Gülpınar Belediyesi’nin gayretli çalışmaları ile Gülpınar’a kazandırılmaya çalışılıyor.
Paylaş