Kuzey Ege’de barış rüzgarları esecek

Yunanistan ve Türkiye’nin birbirine en yakın adaları olan Samotraki (Semadirek) ve Gökçeada’da, Türkiye ve Yunanistan arasında zaman zaman diplomatik krizlere neden olan, halklar arası yaratılmaya çalışılan Türk-Yunan düşmanlığına inat, dostluğun ve barışın şarkıları söylenecek. 12’inci Türk- Yunan Dostluk Festivali, birbirine mesafe olarak çok yakın, ancak ilişki olarak çok uzak olan bu iki adada, Samotraki (Semadirek) ve Gökçeada’da düzenlenecek.

956
Yunanistan ve Türkiye’nin birbirine en yakın adaları olan Samotraki (Semadirek) ve Gökçeada’da, Türkiye ve Yunanistan arasında zaman zaman diplomatik krizlere neden olan, halklar arası yaratılmaya çalışılan Türk-Yunan düşmanlığına inat, dostluğun ve barışın şarkıları söylenecek. 4- 7 Temmuz 2013 tarihleri arasında Defne Türk- Yunan Derneği tarafından bu yıl `Temiz Deniz` temasıyla düzenlenecek 12. Türk- Yunan Dostluk Festivali, birbirine mesafe olarak çok yakın, ancak ilişki olarak çok uzak olan bu iki adada, Samotraki (Semadirek) ve Gökçeada’da düzenlenecek. Hafta sonu Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, Defne Derneği Genel Sekreteri Nilüfer Tarıkahya, gazeteci Celal Başlangıç, gazeteci-akademisyen Ragıp Duran ile Çanakkale yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı basın toplantısı ve Gökçeada gezisiyle festivalin tanıtımı yapıldı.
 
 
Basın toplantısında ilk sözü Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay aldı. Atalay, Türk Yunan düşmanlığını gereksiz olarak niteleyerek, iki ülke ve iki ada halkının birbirinin hayatını paylaştığını ancak birbirlerine “çok uzak” olduklarını ifade etti. Samotraki, Limni gibi Yunanistan’a ait adalarla Gökçeada’nın mesafe olarak çok yakın, ancak ulaşım ve ilişki olarak çok uzak olduğunu belirten Başkan Atalay, “Başlayacak olan hayırlı bir işin şahitleri olarak buradasınız. Hep söylemiştik, anlamsız bir Türk-Yunan düşmanlığı var. Birileri buradan nemalanıyor, ama biz yıllarca hep birlikte yaşadığımız için ne kadar anlamsız olduğunu biliyoruz. Ben daha önce Semadirek’e gittiğimde orada da gördüğüm; aynı şeyleri yapıyoruz, aynı hayatı paylaşıyoruz ama birbirimize çok uzaktık. Çok enteresandır, Limni’de meşhur bir pastane vardır caminin orada, orada pos bıyıklı bir balıkçı amca vardı. Ona söylemişler, ‘Karşı adanın başkanı’ demişler, o da geldi bana; ‘Ne zaman gidip geleceğiz? Biz tekneyle geliyoruz, sonra geri dönüyoruz. Merak ediyoruz’ dedi. Biz buradan bakınca Semadirek’i nasıl görüyorsak onlar da bizi öyle görüyor. Oradaki, Limni’deki insanlar bizi, biz de onları merak ediyoruz. Bu festival ile Kuzey Ege’de iyi bir sinerji yaratılabilir. Bu festivallerin devamlılığını sağlayarak önümüzdeki yıllarda daha uzun sürecek şekilde düzenlemeyi hedefliyoruz. Birbirimize olan yakınlığımızdan dolayı Kuzey Ege çanağında Yunan adalarıyla ciddi bir işbirliği geliştirerek dezavantajlarımızı avantaja çevirebiliriz. Semadirek’te hastane yok. Nüfus çok az. Gökçeada’da çok teşekküllü bir hastanemiz var. Sağlık hizmetini buradan alabilirler. Ayrıca bakanlığımız Yunan Adaları’na da hizmet vermek için üç gemi hastane hazırlıyor. Sadece turizm açısından değil, dostlukların da gelişmesi açısından bu festivali bütün gücümüzle destekliyoruz. Yaşanan krizin de ön yargıların kırılmasına büyük katkı sağladı. Gökçeada-Midilli-Samotroki arasında yıl boyunca değişimli deniz ulaşımının sağlanması için çalışmalar yapıyoruz” dedi.
 
 
“Amacımız geride iyi ilişkiler bırakabilmek”
Defne Derneği kurucusu, gazeteci Celal Başlangıç, ise Defne Derneği’nden ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Başlangıç, “Bu bizim 12’inci festivalimiz olacak. Biz her yıl, Türkiye ve Yunanistan’ın değişik yerlerinde festivaller yapıyoruz. Çünkü amacımız, festival yaptığımız yerlerde biz ayrıldıktan sonra da kalıcı ilişkiler bırakmak. Son iki yıldır, Yunanistan’daki kriz nedeni ile festivalimizi Avrupa’ya taşıdık. Fransa Strasbourg ve Almanya Stutgart’da yaptık. Bu yıl Türkiye’ye dönerken gördük ki, gerçekten seçtiğimiz güzergah, Gökçeada ve Samotraki, çok uygun bir zamanda seçilmiş. İlişkiler gelişmeye başlama potansiyelini artık son noktaya getirmiş bu konuda çalışmalar da yapılmış. Biz hep festival yaptığımız yerlerde, festivalden sonra geriye döner bakarız ve orada sevinerek şunları görürüz; örneğin, festivale katılan üniversiteler arasında, gazeteciler arasında, fotoğrafçılar ve değişik meslek grupları arasındaki ilişkiler devam ediyor. En iyi katkımızın da bu olduğunu düşünüyoruz. Biz belki bir başlangıç yapıyoruz. Sonrasında ilişkilerin sürmesi de bizi sevindiriyor. Derneğimiz, paralel kurulmuş iki dernek; birinin merkezi Atina’da Nea-Dafni, diğerinin merkezi İstanbul’da Defne Derneği. 12’inci festivali yapacağımız alan çok heyecan verici bir alan. Samotraki ve Gökçeada ana karalarına olduğundan birbirine daha yakınlar. Festivallerimizde hep değişik temalar seçeriz. Bu sene ki festivalimizin teması da ‘Temiz deniz.’ Gerçekten Ege’nin ciddi bir kirlenme sorunu var. bu bölge insanının da en değerli yaşam alanı ve geçim kaynağı olması gereken bir yer. Sanayi atıkları, kentsel atıklar, tarımsal atıklar, Ege’yi yapılan araştırmalara göre Türkiye’den 20 milyon insanlık, Yunanistan’dan da 5 milyon insanlık kirletiyor. Gerek çevre bilincinin gelişmesi, gerekse korunan çevrede turizm ve benzeri ilişkilerin gelişmesi, tabi ki dostluğun, insanların birbirini tanımasının yanı sıra hayatımıza başka katkılar da sunacaktır diye düşünüyorum” dedi.
 
 
“Yunanistan krizi, ön yargıları ve korkuları yıktı”
Defne Derneği Kurucusu Nilüfer Tarıkahya ise “Uzun soluklu bir hazırlık getiriyor. Festival kültür ve sanatta evrensel dili kullanan, ona odaklanan bir festival. Paneller, konserler, danslar, plastik sanatlar, fotoğraf gibi birçok konuyu kapsıyor. Yerel yönetimlerden yardım alıyoruz. Samotraki güzel bir ada, Türkiye’ye en yakın ada. Yaşaması kolay, yeme-içme çok ucuz, plajlar güzel, bütün menüler iki dilli, Türkçe ve Yunanca. Dedeağaç (Aleksandrapolis) ile Samotraki (Semadirek) arası 19 mil, Samotraki (Semadirek) ile Gökçeada (İmbroz) arası sadece 9 mil. Buraya daha yakınlar. Buraya gelip gitmek istiyorlar. Türkiye’ye yakın adalar ihmal edildiler, korkularla. Bu kriz çok işe yaradı, bu korkular, ön yargılar kırıldı. Bir anlamda sınırlar yok gibi. Samotraki (Semadirek) çok sayıda özelliği olan bir ada. Dünyada çok iyi tanınan bir ada” dedi.
 
Tarih ve doğa kokan ada; Gökçeada
Basın toplantısının ardından etkinliğe katılan Defne Derneği yöneticileri ve gazeteciler, Gökçeada’yı gezdiler. Türk ve Rum köylerine giden gazeteciler, buradan göç eden Rumlardan kalan evleri ve kültürleri yakından inceleme fırsatı buldu. Gökçeada’nın sabah serinliğinde kahvaltı yapan gazeteciler, Barba Yorgo’nun yerinde yemek yiyip şaraplarının tadına bakmayı da ihmal etmediler. 4-7 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek festival alanını, açılma çalışmaları süren Rum okulunu ve kiliseleri de yakından görme fırsatı bulan gezi katılımcıları, inançların, kültürlerin ve kimliklerin bir arada yaşayabileceğinin canlı örneklerini görürken, bir arada yaşatılmadıklarına da şahitlik ettiler.
Paylaş