Çanakkale Belediyesi tarafından 5 yıllık dönem içerisinde kenti ve kırsalı bir bütün görerek, ekonomik ve sosyo-kültürel yönden kalkınmasını hedefleyen ‘Yerel Kalkınma’ modeli için ilk tohumlar atıldı. Kooperatifleşme ve kooperatiflerin desteklenmesi amacı ile hayata geçirilen proje kapsamında Çanakkale Belediyesi’ne ait Esenler’de bulunan 107 dönümlük alanda ‘Karakılçık Buğdayı’ ekildi. Buğday ekimine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay ve Rebiye Ünüvar ile belediye çalışanları ve çevre köy muhtarları katıldı. Model ve proje ile ilgili bilgilendirmede bulunan Belediye Başkan Yardımcısı Mutluay, genetik kaynakları korumak, ürünleri üreticiler ve üretim kooperatifleri ile paylaşarak katma değer sağlamak, ürünleri mamul haline getirmek ve halkın sağlıklı gıdayla buluşmasını sağlamak… amacı ile projenin hayata geçirildiğini belirtti. Mutluay’ın ardından açıklama yapan Başkan Gökhan, son dönemde Türkiye’nin tarım ürünü ithal eden ülke konumuna geldiğini belirterek, aynı zamanda tohum ithal ederek ülkenin üretim ihtiyacının sürdürülmeye çalışıldığını belirtti. Türkiye’de yetişen önemli tahıl ürünlerinin yabacı ülkeler tarafından teknolojik gelişmelerle üretildiğini belirten Başkan Gökhan, bu ürünleri Türkiye’ye satmaya başladıklarını belirtti. Ekimi yapılan ‘Karakılçık Buğdayı’nın hayata geçirilen tohum bankası ile elde edildiğini belirten Başkan Gökhan, ürünlerin daha geniş alanda üretilerek mamul olarak halka ürettirmeye çalışacaklarını ifade etti. 107 dönüm alanda ekim sağlanacağını ifade eden Gökhan; “Civarda komşumuz olan kırsaldaki köyler içinde bu konuda önder olmaya çalışıyoruz. Ufak da olsa onları özendirerek ve bu noktada üretimi arttırmaya çalışıyoruz Geçekten de bir ülkenin kalkınmasının temel unsurlarının başında tarım var” dedi. Çanakkale’nin önemli bir tarım potansiyeli olduğunu belirten Başkan Gökhan, ne yazık ki yeterli devlet desteğinin sağlanmadığını belirtti. Yabancı ülkelerin almadığı ürünlerin Türkiye’de tüketilmek zorunda kalındığını ifade eden Başkan Gökhan; sağlıklı gıdaya ulaşmak için ilk adımların atıldığının altını çizdi.
“Amacımız halkın sağlıklı gıdayla buluşmasını sağlamak”
Projeyle ilgili bilgilendirmede buluna Başkan Yardımcısı Mutluay; “Öncelikli olarak önümüzdeki 5 yıllık dönemde yerel kalkınma olarak adlandırdığımız bir proje ve modelimiz var. Bu modelin bir parçası olarak da hem genetik kaynaklarımızı, Anadolu coğrafyasının ve ilimizin genetik kaynaklarını korumak, bunları üreticiler ile üretim kooperatifleri ile paylaşmak ve buradan bir katma değer yaratmak, burada üretilen ürünleri mamul haline dönüştürmek, halkın sağlıklı gıdayla buluşmasını sağlamak gibi bir projemiz var. Bu projenin de bir parçası olarak bu dönem belediyemize ait arazilerde toplam 107 dekar alanda Karakılçık Buğdayı ekiyoruz. Bunun dışında yine 10 çeşit 2’si arpa, 8 tanesi buğday olmak üzere gen bankasından temin ettiğimiz küçük miktarlarda buğdaygillerimiz var. Bunların da başka bir alanda ekimini gerçekleştireceğiz. Hem genetik hallerini korumuş olacağız, hem de ilimiz ve bölgemiz açısından bir katma değer yaratmış olacağız. Bugünde bunun ilk adımı olarak tohumların ekilişi için bir aradayız” dedi.
“Tarımda dışa bağımlı hale geldik”
Türkiye’de tarımın geldiği durumun iç açıcı olmadığını belirten Başkan Gökhan; “Maalesef çok ciddi şekilde tarım ithalatçısı bir ülke haline geldik. Aynı zamanda tohumlarımızı birer birer kaybederek yabancı ülkelerden tohum ithal etmek sureti ile üretimimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Halbuki Anadolu topraklarımızda çok zengin tahıl, bitki çeşitleri vardır. Bunları maalesef geliştiremedik. Teknolojik olarak bunların gelişmesini sağlayamadık. Ama bu ürünleri yabancı ülkeler aldı ve geliştirdi. Teknolojik olarak çalışmalarını tamamladıktan sonra daha verimli hale getirdiler ve şimdi bunları bizlere satıyor. Biliyorsunuz bunların bir örneği de mercimektir. Mercimek bizim çok önemli bir ürünümüz. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da yetişiyor. Bunları şu anda Kanada’nın aldığını biliyoruz. Kanada bunu almış ve geliştirmiş. Şu anda bizde artık Kanada’dan mercimek ithal ediyoruz. Ben şahsen bir Türk evladı olarak utanıyorum. Kendi toprağımın ürünlerini başkalarına kaptırmak ve onların ürünlerine muhtaç hale gelmek gerçekten çok üzücü” dedi.
“Elde ettiğimiz yeni ürünleri alım garantisi vererek ektireceğiz”
Çanakkale içinde çok önemli yerel ürünlerin olduğunu ve Karakılçık Buğdayı’nın da bunlardan bir tanesi olduğunu ifade eden Başkan Gökhan; “Buğday üretimi olarak bin yıldır bu ürünü biliyoruz. Bizde tohum bankası faaliyetine geçtik. Çeşitli tohumları, buğday olsun, kabak olsun… bunlara benzer birçok ürün için köylerde kalanları topluyoruz, üretiyoruz… tohum takas şenliklerinde değiş tokuşunu yapıyoruz. Karakılçığı da bu şekilde elde ettik. Daha geniş alanda üretip, oradan elde ettiğimiz yeni ürünleri daha sonra dağıtmak sureti ile alım garantisi vererek ektireceğiz. Daha çok ürün elde edip daha sonra ekmek olarak bir biçimde halka ürettirmeye çalışacağız. Burada kooperatifleşme çok önemli. Bunları kooperatifler marifeti ile yaptığımız zaman çok daha başarılı sonuçlar elde edilecektir. Bugün burada ilk üretimimiz Karakılçık Buğdayı üretimi için burada bulunuyoruz. 107 dönüm alanda ekim sağlayacağız. Bu ürünleri elde ettikten sonra gerekli işlemleri ve yeniden daha çok üretilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başka bir tarlamıza da yine başka bir ürün üreteceğiz. Orada da aromatik ürün üreteceğiz. Aromatik bitkiler çok önemli. Onları orada üretip onlarla paylaşacağız. Civarda komşumuz olan kırsaldaki köyler içinde bu konuda önder olmaya çalışıyoruz. Ufak da olsa onları özendirerek ve bu noktada üretimi arttırmaya çalışıyoruz Geçekten de bir ülkenin kalkınmasının temel unsurlarının başında tarım var. Tarım olmayan ülkelerin sonuçlarının ne olduğunu görüyoruz Bizimde ülke olarak bir potansiyelimiz var. Çanakkale’nin de özellikle potansiyeli çok yüksek. Ancak maalesef yeterli araştırmayı yapmıyoruz, devlet desteğini alamıyoruz. Yine geçen gün 250 ton mandalina Rusya’dan geri çevrilmiş. Yüzlerce ton domates geri çevrilmiş. Bunlar denetlenmezse, destek olunmazsa, bunlarla ilgili çalışma yapılmazsa bunun sonucunda tarım ürünlerimizi, yetiştirdiklerimizi bile ihraç edemeyiz. Çanakkale’de de önemli sıkıntılar var. Tuta sorunu var. Yoğun ilaçlamadan dolayı ürünlerimiz ihraç edemez konuma geliyoruz. Maalesef biz bu ürünleri tüketiyoruz. Yabancı ülkeler ürünlerimizi ger çeviriyor ama Türkiye’de kalanları bizler tüketiyoruz. Buda sağlıklı gıdaya ulaşma noktasında da büyük bir sıkıntı. Sağlıklı gıdaya ulaşmak için bunlar bir başlangıç. Bundan sonra yine süt ürünleri hedefimizde. Bu dönemin hedefi bunlar. Şu anda da bu projelerimize Karakılçık Buğday üretimimiz ile başlamış oluyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)