TBMM’ye yedinci kez sunulan zeytinlik düzenlemesi kamuoyunda yoğun eleştirilere neden olmuştu. Sanayi Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından TBMM’ye sunulan tasarı, tepkiler üzerine tekrar Komisyona çekildi. Türkiye için çıkartılan zeytin haritasında Çanakkale 250 Bin tona ila 305 Bin tona arası üretimle Türkiye’nin en fazla zeytin üreten coğrafi bölgelerini başında geliyor. Üretimine en yoğun olduğu bölgelerden Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan ve bazı zeytin üreticileri, komisyona tekrar çekilen tasarı ile ilgili görüşlerini gazetemize aktardı. Çıkartılan yasa tasarısının kendileri için ölüm fermanı olduğunu belirtti. Tasarının komisyona çekilmesinin sevindirici olduğunu vurgulayan Balkan, tasarı için ise umarım bir daha hiç gelmemek üzere geri çekilir dedi. Tasarının onaylanacak bir yanı olmadığını belirten zeytin üreticileri de tasarının bir daha gelmemek üzere tamamen çekilmesini istiyor. Bigalı zeytin üreticisi Mehmet Ünel, binlerce dekarlık alanda çevre ilçe ve iller olmak üzere yine binlerce insanın zeytin üretiminden geçimini sağladığını ifade ederek; “Buranın nüfusunun 5-6 aktı insan dışarıdan gelir. Zeytin kolay elde edilen bir şey değil” dedi. Yine Küçükkuyu’lu zeytin üreticisi Berna Şahin tasarının kendileri için kabul edilemez olduğun ifade ederek; “Yüzlerce insan burada ekmeğini zeytinden kazanıyor. Böyle bir tasarıya asala ve asla hiçbir şekilde onay vermeyiz“ şeklinde konuştu.
“Zeytin tasarısı bölgemiz için ölüm fermanı”
Bizim için bu yasa taslağının bölgenin altını zeytinciliğin ölüm fermanı demek olduğunu belirten Küçükkuyu Belediye Başkanı Balkan; “Bu anayasa ile getirilmek istenen yedinci maddede özellikle ‘zeytinlik sahaları içerisinde en az 3 km mesafede, zeytinin bitkisel gelişimini engelleyecek bir tesisi yapılamaz’ hükmü 1939 Türkiye’nin en zor yıllarında çıkartılmış. Düşünün 1939 yılı Atatürk rahmetli olmuş, Avrupa’da ikinci dünya savaşı başlamış. Buna rağmen bu ülkede Gazi Meclis ilk ürüne bir yasa çıkartmış. ‘Zeytinciliği Koruma Yasası’ ve zeytin ağaçlarımız için ‘3 km. sokulma demiş’. Ben ne hikmetse böyle bir taslak ki ‘umarım tamamen geri çekilirde’ bizim geçim kaynağımız olan, bizim sağlıklı beslenmemizde en önemli etmen olan zeytin ağacımız var olduğu sürece bu dünya kalır. Elbette yasanın tekrar komisyona dönmesinde muhalefetinde etkisi var ama zeytin meyvesi herkes için geçerli. İktidarı, ana muhalefeti, yavru muhalefeti, hepimiz bu zeytin ağaçlarının toplanan meyvelerinde sıkılan ‘ben ona meyve suyu diyorum’ çünkü zeytin bir meyvedir. Bu meyve suyunu sağlığımız için herkes kullanıyor. Hepimiz kullanıyoruz. Bu noktada bence sağduyu hakim gelmiştir. Doğru bir tanedir. Ben herkese tasarıyı bir daha gelmemek üzere geri çeviren herkese teşekkür ederim. İnşallah bir daha gelmemek üzere tamamen kalkar” dedi.
“Çevre ilçelerde dahil binlerce insan zeytinle geçimini sağlıyor”
Biga zeytin üreticisi Mehmet Ünel çevre illerde dâhil olmak üzere binlerce insanın zeytin üretiminden geçimini sağladığını ifade ederek gazetemize; “Ben işin detayını bilmiyorum ancak 3 km.den daha yakın yere sanayi tesisi kurulmayacak dediler. Sonra yazlık yapılmayacak dediler. Kamu yararına bazı tesisleri açabileceklermiş. Ancak bu kamu yararına olan şey nedir. Ne şekilde kullanacaklar. Ucu çok açık bence. Mesele her şey için kamu yararına diyebilirler, ancak kurulan tesisin kamu yararına bir ilgisi olmayabilir. Bir formüle uydurulur. Ucu açık kalınca değişen bir şey olmaz. Zeytin işi biliyorsunuz tane işi. Biz, bunu kış günü toplatırken bir kişi en fazla 50 kilo toplar. Buna toplamasının yanı sıra, elemesi var, yağa dönüştürülmesi var, sofralığa getirilmesi var. Çeşit çeşit durumu var. Hasadında çok kalabalık bir işçi ister. Çok maliyetlidir. Son zamanlarda daha da çok maliyetli olmaya başladı. Benim 50 dönüm yerim vardır, o dönüm içerisinde o seneki mahsule göre işçi lazım olur. Mahsul az olur, ona göre gelir. Mahsul çok olunca fabrikalar iki ay çalışacağına dört ay çalışır. 3 aylık sezon 5 aya çıkar. Direk olarak şu kadar insan çalışır diyemeyiz. Ancak dekar başına hesabını siz yapın. Çanakkale’de kaç bin dekar zeytinlik var, mahsulün olduğu yıl günlük elli kiloya bir kişi koyun ne kadar yüksek bir insan arakamı çıkıyor. Binlerce insan zeytinden ekmek yiyor. Biz, zeytin toplarken bize Ayvacık’tan Çan’dan, Bayramiç’ten, hatta başka illerden bile insan gelir. Buranın nüfusunun 5-6 aktı insan dışarıdan gelir. Zeytin kolay elde edilen bir şey değil. Tane tane toplanır işlenir. Bu durum hiç iyi bir şey değil. Bunlar bizim milli gelirimiz. Ben kendi adıma bütün insanlar zeytinyağına dönsün, hastalıklar azalsın iterim. Zeytin, sağlığın bir numaralı gıdası. Bunu kullanan insanlar kolay kolay hasta olamaz. Ama maalesef biz bunu tam yerleştiremedik” dedi.
“Böyle bir tasarıya asla izin vermeyiz”
Küçükkuyu İlçesi’nde zeytin üreticiliği yapan Berna Şahin ise böyle bir yasa tasarısının hem zeytinciler hem de çalışanlar açısından kabul edilemez olduğunu ifade ederek; “Zeytin tarsısının geçmesi çok kötü bir duruma olur. Gözle görülür bir şekilde tehlikenin hepimiz farkındayız. Hiçbirimiz böyle bir tasarıyı onaylamıyoruz. Yüzlerce insan burada ekmeğini zeytinden kazanıyor. Böyle bir tasarıya asala ve asla hiçbir şekilde onay vermeyiz. İsteyen biri var mıdır? Zeytinliklerin yerine açılacak işletme sahipleri haricinde kimse bunu istemeyecektir” şeklinde konuştu.
(Eren Aşnaz)