Koç’tan yasa taslağına tepki

Çanakkale’de, 4688 sayılı yasada yapılacak değişikliklere ilişkin yasa taslağı protestoya neden oldu. PTT binası önünde açıklama yaparak yasa taslağına tepki gösteren Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, yasa tasarısını ele alacak olan TBMM komisyon üyelerine dilekçe gönderdi.

627
 
PTT binası önünde bir basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, 2 ayı aşkın bir süredir Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesi beklenen 4688 sayılı yasada yapılacak değişikliklere ilişkin yasa taslağının geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu’nda onaylandığını ve TBMM’ye gönderildiğini söyledi.
 
Tüm çabalarına rağmen görüş ve önerilerine yer verilmeyen yasa tasarısının bu hafta içinde TBMM’nin ilgili komisyonlarında ele alınacağını belirten Koç; “Söz konusu yasa tasarısına ilişkin görüşlerimizi ve taleplerimizi kamuoyu ile defalarca paylaştık. Demokratik bir sendika yasasında olması gereken düzenlemelerin hiçbirisine yer vermeyen yasa tasarısını kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Grevli Toplu Sözleşme Hakkımızı, örgütlenme özgürlüğümüzü, özlük ve demokratik haklarımızı yok sayan, tamamen yandaş konfederasyonun taleplerine uygun olarak hazırlanan söz konusu yasa tasarısına ilişkin taleplerimizi ifade eden onlarca eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Son olarak 21 Aralık’ta tüm yurtta yüz binlerce kamu emekçisinin katıldığı grevimizde temel taleplerimize bir kez daha dikkat çekerek, bu taleplere yer vermeyen düzenlemelere karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi vurguladık. Bir kez daha altını çizerek vurguluyoruz. Toplusözleşme hakkı, ancak grev hakkı ile birlikte kullanıldığında anlam ifade eden bir haktır. Ülkemizin altında imzasının bulunduğu uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla bu hak güvence altına alınmıştır. Özellikle 87 ve 98 Sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı sendikal hakları bir bütün olarak kabul etmekte, bu hakların bölünmezliğini temel almaktadır. Toplu pazarlık ve grev hakkının sendikal özgürlüğün ayrılmaz parçaları olarak değerlendirilmesi bu anlaşma ve sözleşmelerin ortak noktasıdır. Anayasamızın 90. Maddesinin son fıkrası, bu sözleşme ve anlaşmaların iç hukukun üzerinde olduğunu tartışmasız bir şekilde ortaya koymaktadır. İşte bu nedenlerle, Grevli Toplu Sözleşme Hakkı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açılmış olan tüm davalar kamu emekçilerinin lehine sonuçlanmıştır. Bu davaların tamamında AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına atıfta bulunarak, kamu emekçilerinin grev ve toplu sözleşme haklarının olduğunun altını tekrar tekrar çizmiştir. Bu davaların bir kısmında ülkemizin maddi ve manevi tazminata mahkûm edildiği de bilinmektedir. Bu nedenle, bu hafta meclis komisyonlarında ele alınması öngörülen, 4688 Sayılı Kanun’da yapılacak değişikliklerin içeriğini belirleyecek olan yasa tasarısı aslında hükümetin sendikal hak ve özgürlükler konusundaki samimiyetinin en önemli göstergesi olacaktır. Ayrıca hükümetin bu yasa tasarısına karşı tutumunun, çalışmaları sürdürülen yeni anayasanın da ne kadar demokratik olacağı konusunda da önemli bir veri sunacağı da bilinmelidir. Kamu emekçilerinin ihtiyacı, özüne ve ruhuna, yasakçı mantığın hâkim olduğu yasalar, düzenlemeler değildir. Bu ülkenin kamu emekçileri evrensel normların güvencesinde, sendikal hak ve özgürlükler ışığında düzenlenecek bir yasayı hak etmektedir. Bunun için hiç vakit kaybetmeden grevli toplusözleşme hakkımız yasal teminat altına alınmalı, örgütlenmemizin önündeki yasal ve fiili engeller bir an önce kaldırılmalıdır” dedi.
 
“Kamu emekçilerinin sorunlarına duyarsız kalmayın”
Yasa tasarısını ele alacak olan komisyon üyeleri olmak üzere tüm milletvekillerine seslenen Koç, “Uygar dünya ülkelerinin kendi çalışanlarına on yıllar önce tanıdığı haklardan bizleri mahrum bırakan yasa tasarısına karşı, bu ülkenin kamu emekçilerinin hak ettiği özgürlükçü, demokratik bir düzenlemeden yana tutum alın. Türkiye’nin, uluslararası arenada “kendi kamu emekçisinin sendikal hak ve özgürlüklerini yasaklayan, sınırlayan bir ülke” olarak anılmasının utancını yaşamasına artık son verin. Bizler, Anayasada, uluslararası sözleşme ve anlaşmalarda tanınan haklarımızın önündeki engellerin kaldırılması için fiili ve meşru mücadelemizi bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu. Yapılan açıklamanın ardından Koç, yasa tasarısını ele alacak olan TBMM komisyon üyelerine dilekçe gönderdi.
 
Paylaş