Kıyı planı davasının bilirkişi keşfi başladı

756

 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Balıkesir-Çanakkale bölgesinin kıyı şeridini kapsayan ve kıyıların sanayi ve turizm tesisleri yapılaşmasına açılmasını öngören "1/50.000 ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı"na karşı açılan davanın bilirkişi keşfi yapılıyor. Söz konusu Bütünleşik Kıyı Alanları Planı 18 Eylül 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile onaylanmış, askı süresinde yapılan itirazların ardından planın iptaline yönelik davalar da açılmıştı. TEMA Vakfı, Bozcaada Belediyesi, Edremit Belediyesi, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Çanakkale ve Balıkesir Mimarlar Odaları, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği gibi kurum ve kitle örgütleri tarafından açılan davanın bilirkişi keşfi Çanakkale Adliyesi`nde yapılan ön toplantı ile başladı. Çanakkale-Balıkesir bölgesinde toplam 10 dava açılırken, açılan davaların bilirkişi keşifleri dün (29 Haziran Çarşamba) başladı. Toplam 10 dosyanın bulunduğu keşiflerde, ilk gün Çanakkale bölgesindeki 5 dava dosyasının incelemesi yapılacak. Sonraki 5 dosyanın incelemesi ile kalan iki günde tamamlanacak. Üç gün sürecek keşifler sonunda bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapor mahkemeye sunulacak. 

Plan neler getiriyor? 
1/50.000 ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı, Çanakkale`nin Bursa il sınırından, Balıkesir`in İzmir İl sınırına kadar olan alandaki kıyı şeridi ile Gelibolu Yarımadası, Bozcaada ve Gökçeada`nın sadece kıyı şeridini değil, tamamını kapsıyor. Plan kapsamında, Çanakkale-Balıkesir kıyıları ve Gökçeada-Bozcaada ile Gelibolu Yarımadası 7 bölgeye ayrıldı. 1. Bölge Bandırma Bölgesi, 2. Bölge Karabiga Bölgesi, Çanakkale Merkez Bölgesi, 4. Bölge Bozcaada Bölgesi, 5. Bölge Edremit-Körfez Bölgesi, 6. Bölge Ayvalık Bölgesi ve 7. Bölge Gelibolu Tarihi Yarımada Bölgesi olarak adlandırılarak ayrıldı... Plana göre, önemli tarihi ve doğal değerlere sahip olan, "Kuzey Ege" veya "Güney Marmara" olarak adlandırılan, Balıkesir-Çanakkale kıyı şeridi, Gelibolu Tarihi Yarımadası ve Bozcaada ile Gökçeada`da, "mega yat limanları"ndan, dış ticarete yönelik RO-RO taşımacılığına, yolcu iskeleleri, tersaneler ve çekek yerlerinden, endüstriyel yük limanlarına, turizm tesislerinden, yat limanları ile balıkçı barınaklarına kadar birçok yatırımı öngörüyor. 
Neler yapılacak? 
İtirazlarda, 1/100.000`lik Çevre Düzeni Planı`nda, Bandırma-Gönen-Biga-Lapseki bölgelerinin maden ve sanayi alanı, Kazdağlarını da içine alan geniş bir yelpazedeki alanların maden alanı ilan edilmişti. Bilirkişi keşfi yapılan 1/50.000 ölçekli Kıyı Düzeni Planında ise bu önermelerin, sahil ile bağlantısı kurulduğu, yani sanayi ve maden alanlarında çıkan ürünlerin, deniz yoluyla hızla, uluslararası naklinin sağlanmasına hizmet edecek limanların kurulması planda öneriliyor. Plan, bunların dışında turizmin konusunda sahil ve kıyı yatırımları ile marina, yat limanı, kurvaziyer limanı, feribot iskelesi diğer kıyı yatırımlarına yönelik önermelerde bulunuyor. 
"Kıyı ekosisteminin korunması sağlanamıyor"
Bilirkişi keşfine katılan Mimarlar Odası Çanakkale Şube Başkanı Sevil Ural, planda uygulamaya yönelik de eksiklikler bulunduğunu ifade ederek, sürdürülebilir gelişmeye dikkat çekti. Kıyı ekosisteminin korunmasını sağlayamadığı gibi doğal kaynakların kullanımını gözetildiğini söyleyen Ural, "Kıyı alanlarında, yetkili kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimler ve yatırımcıların planlama, proje ve uygulamalarını dikkate almamıştır. Özellikle de tabiat parkı, sit alanları ile askeri alanlar vb. koruma statüsündeki alanlar dikkate alınmamış. Bölgenin depremselliği ve doğal ve tarihi değerlerinin göz ardı edildiğini planda görebiliyoruz" dedi. 
"Koruma alanları göz ardı edilmiş!"
Özellikle su altında tarihi eserlerin ve değerli batıkların bu plandan olumsuz etkileneceği kaygısı var. Bununla birlikte doğal koruma alanlarına ilişkin herhangi bir bilgiye ve nota rastlanılmaması da plana yönelik itirazlara neden oluyor. Şehir Plancıları Odası Çanakkale Temsilcisi Cihan Sarı, Çanakkale Boğazı`nın korunmasına yönelik kaygılarının bulunduğunu Saroz Özel Çevre Koruma alanı, Bozcaada ve Gökçeada gibi alandaki koruma alanlarının göz ardı edildiğini ifade etti. Sarı, "1/100000`lik Çevre Düzeni Planı referans alınarak oluşturulmuş bir plan. Yani Çevre Düzeni Planı`nda turizm alanı ilan edilmişse, bunun etkileşiminde kalan kıyı kesiminde de buna uygun tesisler; balıkçı barınağı, tersane, turizm tesisleri gibi tesisler öngörülmüş. Ancak bunların dışındaki diğer her şey göz ardı edilmiş. Örneğin 1. Dünya Savaşı`ndan kalma batıklar, koruma alanları vs... Bu noktada itirazlarımız var" dedi. 
Paylaş