Soğuk havanın deride kuruluğu artırarak farklı rahatsızlıklara sebep olabileceğini, onun için kış aylarında cilt fazladan bir özen istediğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ümit Bostancı, "Cildi yüzeyde saran yağ tabakası çevre ile insan derisi arasında koruyucu bir bariyer oluşturur. Bu koruyucu bariyerin çeşitli sebeplerle bozulması deriden su kaybını artırarak kuruluğa ve dolayısıyla kaşıntıya sebep olur. Soğuğa bağlı bazı deri hastalıkları da kış aylarında ortaya çıkar. Özellikle kuru cilde sahip kişiler sonbahar ve kış aylarında vücuda nemlendirici kremler uygulamalı ve deri yağ bariyerini güçlendirmelidir” diye konuştu.
Bol sıvı tüketilmeli ve soğuk hava sebebiyle deriden artan su
kaybı dengelenmesinin önemli olduğunu belirten Bostancı, “Soğuk
havalarda el, yüz, boyun, kulak gibi bölgeler iyi korunmalı ve
özellikle sık sık nemlendirilmelidir. Çok sıcak ve soğuk suyla el
ve yüz yıkamamalıdır. İdeal su sıcaklığı 35 derecedir. Çok sıcak
suyla duş alınmamalı, banyoda çok yoğun lif ve kese uygulaması
yapılmamalı ve banyo sonrası vücut nemlendirilmelidir.
Özellikle karlı havalarda yansıyan güneş ultraviyole ışınları
sebebiyle güneş yanığı riski arttığından mutlaka yüksek faktörlü
güneş koruyucu kremler uygulanmalıdır. Deri yaşlanmasının önemli
sebeplerinden olan sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Peeling,
dermapen veya çeşitli lazer uygulamaları için güneşin az olduğu
kış ayları tercih edilmelidir. Özellikle dudaklar soğuktan çok
etkilenir ve aşırı kurumaya eğilimlidir. Dudaklar özellikle iyi
nemlendirilmelidir. Banyoda klasik sabun veya duş jelleri yerine
sabun içermeyen yıkama barları tercih edilebilir” dedi.