KESK kararlılıkla mücadeleye devam edecek
KESK Çanakkale Şubeler Platformu geçen hafta örgütlerine ve yöneticilerine dönük yapılan gözaltı ve tutuklamalar sonrasında gelişmeleri değerlendirerek “mücadele kararlılıkla devam edecek” dedi.
KESK Çanakkale Şubeler Platformu 25 Haziran 2012 Pazartesi günü evlerine, işyerlerine, sendikalarına yapılan baskınlar sonucu aralarında Genel Başkan, sendikaların yeni ve eski Genel Başkanları, Genel Sekreterleri, MYK üyeleri, Şube Başkanları ve üyelerinin olduğu elli kişinin gözaltına alınmasından sonra yirmi sekiz kişinin tutuklanmasının ardından süreci değerlendirmek üzere yapılan KESK Genel Meclisinin tespitlerine ve gelecekteki görevler konusundaki yapılan değerlendirmelere katıldıklarını belirttiler.
KESK Çanakkale Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “KESK, sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK, farklı siyasi düşünceden ve sendikal anlayıştan kamu emekçilerinin üye olduğu çoğulcu bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de çokça örnekleri olduğu gibi aynı sendikal anlayışa sahip sendikal kadroların oluşturdukları platformlarda bir araya gelmesi, toplantılar yapması ve sendikal mücadeleye ilişkin düşüncelerini adlarını verdikleri yayınları da kullanarak sendikal kamuoyuna aktarması kadar doğal ve meşru bir tutum olamaz. KESK’in mücadelesini, kararlılığını güçlendiren bu yapılar tüzüğümüzdeki ilkeleri ve organlarımızın kararlarını yaşama geçirmek için ortak bir irade etrafında kenetlenmişlerdir. KESK, yürüttüğü onurlu mücadele ile kimseye biat etmedi. İktidarlara gönüllü kulluk yapıp, eteğini öpen yandaşları gibi zerre kadar menfaat için olup bitene boyun eğmedi. Bunun için her zaman demokrasi ve emek düşmanlarının hedefinde oldu. Bugün de hedeflerinde olması şaşırtıcı değildir. Bu nedenle bileklerine kelepçe, ayaklarına pranga vurdukları demokrasiye de dünya kamuoyu önünde geçit töreni yaptırıyorlar. KESK, faşizme karşı demokrasiyi, emperyalizme karşı bağımsızlığı, savaşa karşı barışı, baskılara karşı özgürlüğü, ırkçılığa ve şovenizme karşı bir arada yaşamı savunan tüm toplumsal kesimlerin sesidir. KESK emperyalizme karşı bağımsızlığı, savaşa karşı barışı, sahte sendika yasasına karşı Grevli Toplu Sözleşmeyi savunmaya, emek ve demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir. Bu saldırılara en anlamlı yanıtı verebilmenin yolunun emeğimize, mücadelemize, arkadaşlarımıza ve örgütümüze sahip çıkmaktan yani KESK’i daha büyütmekten geçtiğinin farkındayız. Bu bilinç ve kararlılıkla; önümüzdeki süreçte bir taraftan örgütlenme çalışmalarımızı yoğunlaştırırken, diğer taraftan örgütümüze yönelen her türlü anti-demokratik uygulamaya karşı daha geniş toplumsal kesimlerle cevap vereceğiz. Tamamen hukuksuz ve keyfi biçimde tutuklanan tüm arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için her türlü hukuki girişimde bulunacağız. Üzerimize atılmaya çalışılan iftiraları tek tek teşhir edecek, gerçekleri tüm çıplaklığıyla emekçi halkımızla ve tüm kamuoyu ile paylaşacağız. Bunun için başta üyesi olduğumuz Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) olmak üzere tüm uluslararası konfederasyon ve sendikalarla süren dayanışmamızı artıracağız. Sadece KESK’in değil, ülkemizdeki tüm emek ve demokrasi güçlerinin kuşatılması operasyonlarına karşı emeğin birleşik mücadelesini örgütlemek için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Tüm KESK’li tutuklulara yönelik sahiplenme kitlesel mücadele ile sürdürülecek, tutuklu arkadaşlarımızın aileleriyle dayanışma içerisinde olacağız. Yukarıda ifade ettiğimiz faaliyetlerden dolayı AKP’nin takdirine mazhar olmayı zaten beklemiyoruz. Bu eylem ve etkinlikler suçsa, KESK ve KESK üyeleri önümüzdeki süreçte de hem KESK’i, hem de mücadeleyi büyüterek bu suçu işlemeye devam edecektir. KESK’e yapılan son saldırıda bizleri yalnız bırakmayan, dayanışma içerisinde olan uluslararası emek örgütleri başta olmak üzere, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine, meslek odalarına, siyasi partilere, aydınlara ve demokratik duyarlılık gösteren basın kuruluşlarına teşekkür ederiz.”