Kent halkından mücadele sözü

"Atikhisar Barajı`nı kirlettirmeyeceğiz”
Barışın kenti Çanakkale`de yaşayan vatandaşlar, çok uluslu altın tekellerinin Atikhisar Barajı`nı kirletmemesi için sonuna kadar mücadele sözü verdi. Çanakkale bölgesinde faaliyetlerini sürdüren çok uluslu altın tekellerine karşı kent halkı büyük tepki gösterirken, sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcileri ise AKP iktidarını göreve davet etti.

İçme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı`nın zehirlenmesini istemedikleri için sonuna kadar görevlerini yerine getireceklerini ifade eden vatandaşlar; “Çanakkale olarak suyumuzun kirlenmesine asla izin vermeyeceğiz. Çocuklarımıza zehirli su içirtmeyeceğiz. Eğer suyumuz kirlenirse, birince derecede sorumlu AKP`dir” dediler. Çevrenin kirlenmesine neden olacak altın arama çalışmalarına karşı tek yürek olunması gerektiğini belirten vatandaşlar ise; “Suyumuzu, havamızı ve topraklarımızı kirlettirmeyiz. Bunun için söz veriyoruz” dediler.

1204
Çanakkale bölgesinde faaliyetlerini sürdüren çok uluslu altın tekellerine karşı kent halkı büyük tepki gösterirken, sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcileri ise Atikhisar Barajı`ndaki suyun kirlenmesi durumunda bunun sorumlusunun AKP iktidarı olacağını savundular. İçme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı`nın zehirlenmesini istemedikleri için sonuna kadar görevlerini yerine getireceklerini ifade eden vatandaşlar; “Çanakkale olarak suyumuzun kirlenmesine asla izin vermeyeceğiz. Çocuklarımıza zehirli su içirtmeyeceğiz. Eğer suyumuz kirlenirse, birince derecede sorumlu AKP`dir” dediler.
 
Pişkin; “Birince derecede sorumlu AKP`dir”
İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Pişkin, altın arama çalışmaları nedeniyle suyun kirlenmesi durumunda sorumlusunun AKP iktidarı olacağını belirterek; “Atikhisar Barajı`ndaki suyumuz kirlenirse susuz kalırız. Bunun sorumlusu da AKP iktidarı olur. Çünkü, altın tekellerine izinleri veren AKP iktidarıdır. İçme suyu kaynağımız olan Atikhisar Barajı`na sahip çıkmalıyız. Hem Çanakkale`de yaşayan birisi olarak hem de sivil toplum kuruluşu yöneticisi olarak altın arama çalışmalarına karşıyım. Atikhisar Barajı`nın yakınında altın arayacak olan firma bundan bir an önce vazgeçmeli. Çünkü Çanakkale olarak suyumuzun kirlenmesine asla izin vermeyeceğiz. Ama bu konuda en büyük görev ise siyasi iradeye düşüyor. Yatırımı engelleyecek olan irade iktidar partisidir. Eğer suyumuz kirlenirse, birince derecede sorumlu AKP`dir. AKP iktidarı Çanakkale halkının yaşadığı riski görüyor olması lazım” dedi.
 
 
Güler; “Zehirlenmiş suyu çocuklarımıza içirtmeyiz”
Kent halkının içtiği suyun zehirlenmesini istemedikleri için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden BDP İl Başkanı Abdullah Güler ise; “Çanakkale özel bir il. Özel bir statüye de sahip olması gerekiyor. Bu nedenle Çanakkale`nin suyunun da özel olması lazım. Suyumuzu kimse zehirlememeli. Çanakkale halkı temiz suya layıktır. Kirlenmiş ve zehirlenmiş suyu çocuklarımıza içirtmeyiz. Bunun mücadelesini her platformda vereceğiz ve veriyoruz. Çanakkale, hem suyuna sahip çıkmalı hem de doğanın bozulmaması için elinden geleni yapmalıdır. Çanakkale`deki çevre sorununu çözüme kavuşturma görevi birinci derecede iktidar partisinindir. AKP, Çanakkale`deki insanlardan oy alıyorsa, buranın suyuna, havasına ve doğasına zarar vermemelidir. Suyumuzun zehirlenmesini istemediğimiz için sonuna kadar görevimizi yapacağız” diye konuştu.
 
Döner; “Su kirlenirse insanların hayatı yok olur”
Altın arama çalışmalarına karşı olduğunu kaydeden eski İHD Başkanı Kenan Döner de şu şekilde konuştu: “Altın aranmasına karşıyım. Bütün halkın bu konuya duyarlı olmasını istiyorum. Su hayattır. Eğer su kirlenirse insanların hayatı yok olur. Çanakkale`de yaşayan herkes için bu çok önemlidir. Dağların altından fazla üstü bize lazım. Altın arayarak doğaya zarar verenleri protesto ediyorum.”
 
 
“Altıncılar karşı tek yürek olmalıyız”
Çanakkale’de Serçiler ve Terziler Köyü arasında başlaması planlanan altın madeni arama çalışmalarına tepkiler günden güne büyüyor. Çevrenin kirlenmesine neden olacak altın arama çalışmalarına karşı tek yürek olunması gerektiğini belirten vatandaşlar; “Suyumuzu, havamızı ve topraklarımızı kirlettirmeyiz” dediler. Atikhisar Barajı`na yakın Serçiler Köyü`nde yapılması planlanan altın arama çalışmalarının bölgenin su kaynağını riske sokmasına vatandaşlar tepki göstererek duyarsız ve sorumsuz kalan her yurttaşın uyandırılması ve halkın bilinçlendirilmesi için daha etkin çalışmalar yapılmasını bekliyor.
 
 
“Bütün sokaklara afişler asılmalı, yürüyüşler düzenlenmeli”
Nesrin Keskin: “Bir bölgede suyun kalitesinin bozulması, kullanımının riske girmesi hayatın tümünü tehdit eden bir durum. Kentimizde su bulanık aktı ve o süreçte tedirgin olduk zaten. Bu çözülmesi gereken bir sorun. Gözgöre göre insan sağlığını hiçe saymak anlaşılır gibi değil. Altıncılara ve termik santralcilere tepki 20-25 kişi ile olmaz. Çevre söz konusu ise binlerce kişi tek yürek olmalı. Yerel gazeteleri okuyan kesim bu konudan haberdar, ama halkın birçoğunun haberi olduğunu düşünmüyorum. Birçok kişi başına gelenlerden, olup bitenden habersiz ve bu konuda bilgisiz. Bu konuya daha fazla dikkat çekmek için belediye ve stk`lar daha etkin çalışmalı. Bütün sokaklara afişler asılmalı, yürüyüşler düzenlenmeli. Toplum olan bitenden daha fazla haberdar edilmeli. Toplum tepkisi hükümet kanadına ulaşmalı ve hükümet de duyarsız kalmamalı. Gelecek için endişe taşıyoruz. Sonuçta su her alanda kullanılıyor. Çeşmeden akan suyu içmesen de yiyeceklerini yıkıyorsun, çamaşırlarını yıkıyorsun ve kişisel temizliğini yapıyorsun. Konu son derece ciddi. Altın tekelleri çok güçlü ve güçleri sayesinde birilerini menfaat karşılığı susturuyorlar.”
 
 
Toplum böyle tepkisiz olursa sermaye güçleri bildiğini okur”
Ekin Güneri: “İnsanlar birçok konuda olduğu gibi çevre konusunda da son derece sorumsuz ve duyarsız. Ücretsiz yapılan etkinliklere bile rağbet yok. Toplum böyle tepkisiz olursa elbette sermaye güçleri de bildiğini okur. Ben bir anne olarak son derece endişeliyim. Bir zamanlar nükleer santrallere karşı eylem yapmıştım. İnsanların dikkatini çekmek için nükleer sonrası zarar gören bir çocuğun fotoğrafını istemeyerek kullanmıştım. Bu konuda da siyanür karışmış su içen çocuk görseli kullanılabilir. Bizim halkımız görsel etkiye tepki veriyor.”
 
 
“Konu sürekli gündemde tutulmalı”
Devrim Atılkan: “Çalışmaların yapılacağı alanın bir yörenin su kaynağının dibinde olması son derece tehlikeli. Bu konuyu sürekli gündemde tutmak için belediye başta olmak üzere stklara büyük görevler düşüyor. Her fırsatta halkı bilgilendirme yoluna gidilmeli. Yürüyüşler, paneller düzenlenmeli.”
 
 
“Cumpa`da, Kordon`da bilgilendirme yapılabilir”
Nevin Engin: “Cumpa`da, Kordon Boyu`nda halkın aktif olduğu yerlerde çevre konusunda duyarlılık yaratmak için çalışılmalı. Tişörtler giyilip, borşürler dağıtılmalı. Halk genellikle rutin panellere karşı ilgisiz, sonuç odaklı ve renkli, halkın düzeyine inecek etkinlik ve organizasyonlar yapılabilir.”
 
“Altıncıların karşısında dik ve kararlı durulmalı”
Emine Sarıbaş: “Atikhisar Barajı`nın Serçiler Köyü`ne yakın olması ve orada altın arama çalışma yapılması düşüncesi korkunç. Bu bir bölgenin su kaynağını ciddi tehlike altına girmesi demek. Siyanürle altın aramasa bile işletilirken siyanürün toprağa, suya karışma riski var. Çoluğa, çocuğa yazık. Gelecek endişesi taşıyoruz. Artık zaten çocuklarımıza bir domates, salatalık yedirirken bile düşünüyoruz, tereddüt ediyoruz. Bir de siyanür ne denektir? Su en değerli yaşam kaynağı. Bu altın arama çalışmalarının önlenmesi için karşısında son derece dik ve kararlı durulması gerekir. Sonuçları şirin gösterilmeye çalışılıyor, oysa ki zararları biliniyor. İnatla yapılmak istenmesine ve çevrenin katledilip, kaynakların kirlenmesine Çanakkale halkı olarak karşıyız. Halkın daha fazla tepki göstermesi için halkın düzeyine inen toplantılar yapılmalı. Bu toplantılar da insanların çalıştığı vakitlerde değil, müsait saatlerde tertip edilmeli. Gün içinde yapılan bu toplantılara halk çalıştığı için katılım gösteremiyor.”
 
Paylaş