Sen hangi hakla, benim için; kendin gibi bir mahluk üretip onun adı ile benim AKP`ye geçeceğimi yazabilirsin.
Sen, benim kişisel itibarım ile oynama hakkını nerden buluyorsun?
AKP’ye karşı olup da, AKP aleyhine yazılar yazıp, AKP’ye geçen Mehmet Çelen’in tavrı onu bağlar, bunu toplum değerlendirir.
Senin gibi provokatörler de, ben ve bazı isimler için bunu dayanak yaparak bizleri itibarsızlaştırma çabası içersine girersin.
Senin varlık nedenin zaten bu.
Şimdi buradan bir çağrıda bulunuyorum.
Kimliği bilinmeyen, provokasyon ve itibarsızlaştırma planlarını kendisine görev edinmiş bu mahlukatın yazılarını sitelerinde ve gazetelerinde yayınlayanlar bu çirkin oyunun parçası olduklarını, zemin hazırladıklarını unutmasınlar.
Çanakkale’de birilerinin üstlendikleri gerici dönüştürme rolünün piyonu olmuş bu mahlukatın toplumsal yaşama verdiği zarara daha fazla ortak olmak basın etiği ile taban tabana zıttır.
Kim olduğu bilinmeyecek, eline kalemi alacak kendisi gibi düşünmeyen insanlar için onur kırıcı provokatif tertipler içersinde olacak; yok öyle yağma.
Onurlu insanlar, hiç bir zaman için böylesi komplolar ile Ahmet abi gibi kim olduğu belli olmayan isimler üzerinden kişiler hakkında itibarsızlaştırıcı yayınlar yapmazlar.
Yarattığın Ahmet abi de seni kurtaramayacak, Firuze.
Senin zaten biraz gerçeklere karşı saygın olsa; Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz’ın AKP’ye geçtiğine ilişkin bir yalanı yazında yazacak kadar adileşmezdin.
Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz’dan bahsetmişken kendisini, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı, Kepez Belediye Başkanı Ö. Faruk Mutan’ı barış istedikleri için yargılanan 49 barış yanlısına verdikleri destekten dolayı kutlarım.
Belediye başkanlarının bu duyarlılığı son derece önemlidir.
Keşke o gün CHP’li yöneticileri de görebilseydik.
Mahkemenin olduğu gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında şunları söylüyordu:
“Anayasamızın 54. Maddesi var. Şöyle diyor: Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri düzenleyebilir. Buyrun gidin bir yürüyüş yapın bakayım, cop biber gazı yersiniz. Bırakın millet yürüsün”
Anlayana bu kadar yeter…