havadurum

"Kazdağları'nın üstü altından değerlidir"

761

TÜMAD`ın, faaliyette olan Lapseki Altın Madeninin bitişiğindeki Eczacıbaşı Holding`den satın aldığı Şahinli Projesi`nde, karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapıldı. Davacılar, uzmanlarla beraber bir gün önceden ön keşif yaparak, bilirkişilere göstermek amacıyla önemli yer ve rotaları belirledi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Avukatı Cem Altıparmak söz konusu projenin, Türkiye`nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ve ÇED Raporu`nun bilimsel hatalar ve eksikliklerle dolu olduğunu belirtti. Altıparmak, bilimsel beyanların uzmanlar tarafından yapılacağını söyledi.

Doğan; "Bu projenin hikayesi yalanla başladı"
Odalar adına söz alan Avukat Hülya Yıldırım, ÇED Raporlarının uluslararası taahhütlere uygun olarak hazırlanması gerektiğini ancak ne yazık ki raporların eksik ve hatalı olduğunu dile getirdi. TEMA Vakfı adına söz alan Onur Küçük, ÇED Raporu`nda orman, kümülatif etki ve arkeoloji bölümlerindeki eksik ve hatalara değindi. Vekillerin konuşmalarının ardından davacı kurumlar ve yurttaşlar söz aldı. İlk sözü alan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, beyanında, bu projenin hikayesinin bir yalanla başladığını, ilk dosyanın 3 hektarda "bentonit" olarak sunulduğunu, daha sonra 34 hektar için ÇED Olumlu kararı alındığını ancak üretime başlamadığını, şimdi 429 hektar için dosya sunulduğunu, bir yandan da raporda sondajların devam edeceğinin yazılı ve yeniden kapasite artışı talep edilebileceğini, kamunun ve bizlerin sürekli aldatıldığını, bu durumda parçalı ÇED süreci yürütüldüğünü, oysa ÇED raporlarının bütünlüklü olması gerektiğini dile getirdi. Projenin köylere, yaşam alanlarına, tarım alanlarına ve Bayramdere Barajı`na çok yakın olduğuna vurgu yapan Doğan, ayrıca raporun bazı bölümlerinin alanında uzman olmayan kişiler tarafından yazıldığını belirtti. Raporda bir konuya daha değinen Doğan; proje yakınında yer alan bir ahırdan bahsedildiği ve ahırdan yayılacak metan gazı nedeniyle iklim krizine neden olunacağı ve bu nedenle ahırın kaldırılması gerektiğinin yazılı olduğu oysaki bu proje kapsamında kesilecek ormanlar, ortadan kaldırılacak karbon yutak alanları nedeniyle bu projenin iklim değişikliğine daha fazla etki edeceğini söyledi.

Uzman görüşleri dinlendi
Lapseki Derneği Başkanı Muammer Şimşek, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Onur Türkmen, Belediye Başkan Yardımcısı ve Ziraat Mühendisi İrfan Mutluay, Hicri Nalbant, İda Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akgül de beyanlarında bölgedeki tarımsal üretime vurgu yaparak bölgenin şeftalisinin, kirazının ve yer altı sularının tehlike altında olduğunu ifade etti. Ardından davacıların belirlediği ve projede açık ocak olarak gösterilen başka bir noktaya geçilerek uzman görüşleri dinlendi. Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına söz alan maden mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu, grafik ve haritalarla desteklediği sunumunda, Lapseki ve Şahinli projelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, yeni projede alternatiflerin değerlendirilmediğini, ocak ve pasa alanları tasarımlarında hataların olduğunu vurguladı.

"İçme suyu için su bulunamayacak"
Mühendis Hacıosmanoğlu`nun ardından söz alan Prof. Dr. Murat Türkeş, projenin ormanlık alanları yok edecek olması nedeniyle, iklim krizine yapacağı etki nedeniyle, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, projenin yer aldığı Dumanlı Dağ`ın açık ocaklarla ve pasa alanı ile yok edilmesi durumunda yağış alanlarının da yok olacağını ve tarım alanları ve içme suyu için su bulunamayacağını ve kuraklık yaşanacağını söyledi. Talepler üzerine beyanlara, Bayramdere Barajı`nı gören bir su kaynağı yakınında devam edildi. Bu bölümde Uzman Dr. Enver Yaser Küçükgül ve Prof. Dr. Harun Baytekin söz hakkı aldı. Küçükgül, asit maden drenajı ve olası etkileri hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, Bayramdere Barajı`nın ve bölgedeki su kaynaklarının tehlike altında olduğunu söyledi. Daha sonra Baytekin, bölgedeki arıcılığa dikkatleri çekerek, projenin arı popülasyonunu yok edeceği ve balların ağır metallerle kirleneceğini belirtti.

"Endemik bitki keşfedildi"
Ardından bu yeni proje kapsamında çıkartılacak cevherin mevcut tesisde zenginleştirilecek olması ve atıkların kuru atık depolama alanına (KAD) konulacak olması nedeniyle mevcut tesisdeki KAD alanını görme talebi kabul edildi ve çalışan tesise gidildi. KAD alanında da beyanları sunduktan sonra bu kez uzmanların iki gün önce ÇED alanında keşfettiği bir endemik bitkinin de görülmesi talebi, hakim tarafından kabul edilerek Lathyrus setifolius L. adlı endemik bitkinin görüldüğü yere gidildi.

"Köylerimizden vazgeçmiyoruz"
Bilirkişi keşfinin ardından açıklamada bulunan Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği; "Dava dilekçesinde ve keşif alanında bizlerin ve uzmanlarımızın verdiği beyanlar doğrultusunda, bilirkişi heyetinin bilimden ve doğadan yana değerlendirme yaparak rapor düzenlemelerini ve en kısa zamanda yürütmeyi durdurma kararı verilmesini bekliyoruz. Daha şimdiden yeni proje alanı içinde çok sayıda ağacın kesildiğine ve geniş yolların açıldığına tanık olduk. Orman ekosistemine, tarım alanlarına, su kaynaklarına, arkeolojik varlıklara, somut olmayan kültürel mirasa zarar verecek olan projenin ÇED Olumlu kararının en kısa zamanda iptal edilmesini istiyoruz. Nurol Holding`in bir iştiraki olan TÜMAD`ın karı uğruna yok etmeye çalıştığı yaşam alanlarımızdan, köylerimizden vazgeçmiyoruz." denildi.
(Damla Yeltekin-Nevin Yüksel)

Paylaş