Bayramiç`te Cengiz Holding tarafından yapılmak istenen Halilağa Bakır Madeni Projesine karşı 6 kurum ve 81 vatandaşın açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Aynı projeye karşı TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği`nin açtığı davada da Temmuz ayında yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nca verilen ÇED olumlu kararına karşı aralarında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği gibi kurumlar ve 81 yurttaş tarafından açılan davayı değerlendiren Çanakkale 1. İdare Mahkemesi, aynı ÇED raporuna karşı daha önce açılan davada verdiği kararın bir benzerini vererek madenin yürütmesini durdurdu. Dava sürecinde yörede yapılan bilirkişi keşfinde verilen raporu kararına esas alan mahkeme faaliyetin başlaması durumunda çevreye telafisi imkânsız zararlar vereceği gerekçesiyle, itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmeyi durdurdu. Projeye verilen ÇED olumlu belgesine karşı açılan davada usulüne uygun olarak dava konusu projeye ilişkin bir halkın katılımı toplantısının düzenlenmediği, ÇED raporuna projenin potansiyel çevresel, sosyal, biyo-fiziksel, ekonomik ve kültürel etkileri bakımından etki alanının yansıtılmadığı, yeterli ve gerekli önlemlerin alınmadığı, halk sağlığının göz ardı edildiği, üstün kamu yararının gözetilmediği, ÇED alanına 150 metre mesafedeki arkeolojik sit alanına yönelik herhangi bir tedbirin bulunmadığı gibi gerekçeler ileri sürülüyordu.
Mahkeme kararı madenin çalışmasını durdurmadı
Öte yandan her ne kadar Cengiz Holdingin Halilağa projesinin ÇED raporunun yürütmesi durdurulsa da şirket mahkemedeki kötü gidişatı görmüş olacak ki geçtiğimiz haftalarda aynı projeye dair 2009/7 Genelgesi uyarınca mevcut ÇED raporunu revize ederek ikinci bir ÇED raporu hazırladı. Geçtiğimiz haftalarda Ankara`da ÇŞB`de yapılan İDK toplantısı sonrası alınacak yeni ÇED raporu madenin önünü açabilecek. Bu durumda hem TEMA Vakfı, hem de bu son davada yürütmeyi durdurma kararları sonrası ÇED raporu iptal edilse de bu projenin duracağı anlamına da gelmiyor. Dolayısıyla hukuki süreç bu alınan yeni ÇED raporuna karşı sil baştan başlayacak ve önceki kazanılan ÇED davasının bir hükmü kalmayacak. Tema Vakfının açtığı davada verilen yürütmeyi durdurma kararını ilgili bütün kurumlara göndererek madenle ilgili hiçbir işlemin yapılmaması gerektiğini ilettiklerini belirten Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, bu girişimlerini işe yaradığını, madenin bazı bürokratik işlemlerinin resmi kurumlarca geri çevrildiğini dile getirdi. Doğan, "ÇŞB Bölge Müdürlüğü madenin işlemlerini kabul etmedi, bizim dilekçeden sonra. Ancak hukuki birtakım işlemleri durduran bu mahkeme kararı ne yazık ki madenin ruhsat alanındaki çalışmalarını durdurmadı. Gelen bilgilere göre şirket yürütmeyi durdurma kararına rağmen bölgede yeni yol açma çalışmalarına devam ediyor" dedi. Şirketin yeni ÇED raporu alması durumunda kendilerinin tekrar dava açmak zorunda kalacaklarını kaydeden Doğan,"Bu da her şeye yeniden başlamak, yeniden masraf, yeniden bilirkişi keşfi, yeniden bir çok kaybedilen zaman... Ancak vazgeçmeyeceğiz. Yürütmeyi durdurma kararlarını köylülere götürüp ne yapabileceğimizi onlarla birlikte kararlaştıracağız" dedi.
Bölgede 7 büyüklüğünde deprem üretebilen fay var
Dava Konusu İşlemin Jeoloji Mühendisliği Açısından İncelenmesinden; ÇED raporunda faaliyet planlanan ruhsat sahası çevresindeki 30 km`lik bir zon içerisinde 6 adet aktif fay zonu olduğunun belirtildiği, bu fay zonalarından Biga-Çan Fay Zonu`nun maksimum 7 büyüklüğünde deprem üretebileceğinin hesaplandığı, Dava Konusu İşlemin Orman Mühendisliği Açısından İncelenmesinde; ÇED raporunda ormanların artık parayla ifade edilebilen oksijen üretme, karbon yutağı olma, erozyon kontrolü, yüzey ve yeraltı sularını kontrol etme fonksiyonlarından 50-100 yıl yoksun kalma bedeli dikkate alınmadan eksik bir ekonomik değerlendirme yapıldığı, ağaçlandırma işlemlerinde başarısızlıkla sonuçlanan sorunlar yaşanacağı, ÇED olumlu kararının, madenin çevresel etkilerinin bütüncül bir yaklaşımla hazırlanmış olmaması nedeniyle uygun olmadığı ifade edildi.
Çevresel etkileri bütünsel olarak değerlendirilmemiş
Dava Konusu İşlemin Şehir Ve Bölge Planlama Açısından İncelenmesinden; ÇED olumlu kararının "Bölge ve havza düzeyinde bir plan stratejisi olarak üretilmemiş olması, üst ölçekli planlarda yer almaması ve parçacı bir ele alışa temellenmesi, çevresel etkilerin kümülatif, bütünsel bir anlayışla belirlenmemiş olması nedenleriyle planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı,
Dava Konusu İşlemin Ziraat Mühendisliği Açısından İncelenmesinden; ÇED alanının doğusunda, 12,05 km uzaklıkta master plan aşamasında Uzunalan Barajının bulunduğu, projeden kaynaklanan riskler içinde, yapılacak kazı işlemleri sonucu arazinin doğal drenaj seklinin bozulması ve barajların toplama alanı içinde yüzey akış ve yeraltı su dengesinin değişmesi olduğu, barajların su toplama miktarını tehdit edebilecek bu risklerin geniş sulama alanına sahip bölge tarımına zarar vereceği, mevcut ÇED raporunun bu konularda yeterli değerlendirmelere sahip olmadığı öğrenildi.
(Seçkin Sağlam)