20 Nisan tarihinde Çanakkale’nin merkeze bağlı Kirazlı Köyü Balaban Mevkiinde süren ve 270’inci gününü de geride bırakan, Kazdağları Direnişinde çadırlı nöbetlerini tutmaya devam eden yaşam savunucuların alanı tahliye etmesi istendi. Uluslararası altın tekeli Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından yapılan ağaç katliamı ve madencilik faaliyetlerine karşı mücadele eden yaşam savunucuları, coronavirüsü ile mücadele gerekçesi ile tahliye edilmek isteniyor. İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun geçtiğimiz günlerde aldığı ormanlık alanlarla ilgili bir kararı ile Orman Müdürlüğünden bir ekip alana giderek tebligatta bulundu. Orman Müdürlüğü ekibi, alanın en kısa sürede boşaltılmasını istedi.
“Krizden fırsat çıkartılıyor: Kazdağları nöbeti bitirilmek isteniyor”
Kazdağları Direnişçileri, bu kararla hem kendi hayatlarının tehlikeye atıldığını hem de şirketin ormanları yok etmesinin önünün açıldığını söyledi. Direnişçiler, “Çanakkale Orman Müdürlüğü, bugün (20 Nisan 2020 Pazartesi ) 270. gününe ulaşan Kaz Dağları çadırlı nöbetini bitirmek üzere alanın boşaltılmasını içeren bir tebliğde bulundu. Tebliğin kararını alan Çanakkale İl Hıfzıssıhha Kurulu, ormanlarla ilgili aldığı önlemlerle pandemiye karşı mücadele ediyormuş gibi göründüğü bu kararla, ormanların savunusunu yapan bizlerin hayatlarını tehlikeye atmakta ve şirketler tarafından ormanların yok edilmesinin önünü açmaktadır. 270 gündür madenci şirketlere ve idari cezalara rağmen kamuoyu desteği/duyarlılığı ile devam eden Kaz Dağları çadırlı nöbetinde, pandeminin başladığı günden bugüne izolasyon uygulanmış ve hijyen koşulları arttırılmıştır. Bu, ilk günden jandarmanın da bilgisi dahilindedir. Kaz Dağları nöbet alanımız boşaltılmak istenirken madenci şirketin güvenlikleri ormanda durmaktadır. Ruhsatsız çalışan Alamos Gold’un (Doğu Biga Madencilik’in) projeleri iptal edilmeli, nöbetimize yönelik bu karardan geri dönülmesi gerekmektedir.
Drone uçuşunun yasaklanmasının pandemi ile ilgisi ne?
“Drone uçuşunun yasaklanmasının pandemiyle mücadeleye nasıl bir etkisi var?” diye soran Kazdağları Direnişçileri, “İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, bu kararlarla şirketlerin gayri resmi ya da resmi çalışmalarını rahatlatmak, doğa tahribatlarının belgelenmesini engellemek mi istiyor? Bu karar,tahliyeyi duyan kişilerin nöbet alanına sahip çıkmak için Kirazlı’ya gelmesine ve virüsün daha çok yayılmasına neden olacak bir karardır.Kurul, halkın Kaz Dağları hassasiyeti bilmiyor olabilir mi?Böyle bir karar nasıl alınabilir? Nöbet alanında izole kalanların tahliyesi demek bulaşın gittikçe daha çok yayıldığı ülkemizde, şehirlerarası yolculuğa zorlanmaları, hayatlarının riske atılması demek.Kurul, bu mağduriyeti yaratmayı ve riski nasıl göze alabilmektedir? “ diye sordu.
Kazdağları’nın akıbeti açısından kaygılıyız
“Pandemi krizinin doğa talanı açısından bir fırsata çevrilmek istendiğini görüyoruz” diyen Kazdağları Direnişçileri, Salda Gölü’nde yaşananlardan sonra Kaz Dağları’nın akıbeti açısından da kaygılıyız. Doğayı talan etmek isteyen tüm şirketlere süresiz #evdekal diyoruz. Çanakkale’deki ormanların yok olması vebalinin altında İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kalmaması için bu kararlardan geri dönülmesi gerekmektedir. Kurulu, yaşamlarımızı tehlikeye atmaması için nöbet alanımızı kararın istisnası tutmaya davet ediyoruz” denildi.
CHP’li Erkek’ten tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, maden şirketinin ruhsatsız bir biçimde durduğunu hatırlattı. Erkek, “Kazdağları Kirazlı mevkiinde, izolasyon kurallarına uyan ve az sayıda kalan çevrecinin tahliyesi için tebligat yapılmış. Maden şirketi ruhsatsız biçimde orada duruyor. Bölge drone uçuşuna bile yasaklandı. Umarız bu süreci doğa katliamı için fırsata çevirmezler!” dedi.
“Karardan geri dönülmelidir”
Çanakkale Valiliği’ne dilekçe ile başvuruda bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, karardan geri dönülmesini istedi. Yapılan açıklamada, “Valiliğimizi ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nu da acilen aşağıdaki önlemleri alması için göreve davet ediyoruz: -Kirazlı’da 270 gündür çadırlı nöbet tutanların sağlığını gözeterek tahliye kararı geri çekilmelidir. -Neye hizmet ettiği anlaşılmayan drone uçuşu yasağı kaldırılmalıdır. -Çanakkale’deki tüm madencilik faaliyetleri ve termik santrallar durdurulmalı ve çalışanlarına ücretli izin verilmelidir. -Aynı karar metninde kuyumcular için salgın etkisi geçene kadar sosyal mesafe dahil her türlü hijyen tedbirinin alınarak haftada 3 gün belirli saatlerde açık kalması bir istisna olarak geçmişken Kirazlı’daki nöbet alanı için de istisna uygulanmalı, ormanların güvenliği için alanın bu şekliyle sürdürülmesi sağlanmalıdır. Ruhsat süresi dolduğu halde halen 400 bin ağacı kesen ve ormanlık alanda ruhsatsız olarak bulunan Alamos Gold’a (Doğu Biga Madencilik) göz yumulurken Kaz Dağları nöbetini bitirme niyetiyle uygulanan tahliye kararından geri dönülmesini talep ediyoruz” denildi.
“Karardan vazgeçin”
“Tüm dünya COVİD-19 salgını ile uğraşırken bu tebligatı yaptıranlara soruyoruz” diyen Çanakkale Halkevi açıklamasında; “1.Kazdağları`nda nöbet tutan yaşam savunucuları hali hazırda kendini izole etmiş ve sadece sınırlı sayıda insan orada nöbet tutmaktadır. Yaşam savunucularını alandan çıkararak şehirlerarası ulaşıma zorlamakla arkadaşlarımızın hayatını tehlikeye atmış olmuyor musunuz? 2. Yapılan tebligatta dron uçuşlarının yasaklandığı yazmaktadır. Dron ile maden faaliyetlerini denetlememiz mi engellenmeye çalışılıyor? Salda’da olduğu gibi niyetiniz alanı boşaltarak Kazdağları’nı talan etmek midir? 3. Binlerce işçi iş yerlerinde yetersiz önlemler ile pandemi sürecinde çalışmaya zorlanırken buna dair bir şey yapmayıp pandemi sürecinde gözünüzü Kazdağları’na mı diktiniz? 4. Dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecini, doğa talanı fırsatçılığına çevirmekten vazgeçin! Tüm dünyada hava kirliliği ve temiz su azlığı tartışılırken Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağının yok edilmesine karşı nöbet tutanların ve Kazdağları’ndaki bütün ekolojik yaşamı savunanların hayatlarını tehlikeye atamazsınız! Pandemi sürecine hiçbir katkısı olmayan aldığınız bu karardan vazgeçin. Korona salgınını doğa talanı fırsatçılığına çevirmeyin! Kazdağları`nın talan edilmesine izin vermeyeceğiz!” denildi.
“Yaşam savunucularını değil Alamos’u tahliye et!”
Ekoloji Birliği ise, “Çanakkale’de şehir merkezinde ve köylerde yaş nedeniyle evden çıkamayanlar dışında insanların büyük bir bölümü sokaklarda rahat rahat dolaşırken ve iş yerlerinde çalışırken, Çanakkale’deki maden projeleri ve termik santralda işçiler çalışmaya mecbur bırakılmışken, Kirazlı’da halen Alamosgold (Doğu Biga A.Ş.) çalışanları ormanın içinde bulunmakta iken, Kirazlı’da çadırda bulunan yaşam savunucularının Kovid yayılımı için tehdit olarak görülmeleri kabul edilemez bir durumdur. Kazdağları’ndaki evleri sayılan çadırlarında, nöbet alanında izole koşullarda kalan yaşam savunucularının tahliye edilmesi ve salgının gittikçe daha çok yayıldığı ülkemizde şehirlerarası yolculuğa zorlanmaları arkadaşlarımızın hayatlarının riske atılması demektir” denildi.
“Şimdi sıra Kirazlı’ya mı geldi?”
Sol Parti Çanakkale İl Örgütünden yapılan açıklamada, “Kirazlı’nın doğasını ve ormanlarını Kanadalı şirkete ve onun yerli işbirlikçilerine fütursuzca peşkeş çekmekte bir beis görmeyenler, şimdi ‘ormanlık alanlara girilmesi’nin bile yasaklandığına hükmediyorlar. Sormazlar mı bölgede yüz binlerce ağaç katledilirken ve Çanakkale’ye içme suyu sağlayan tek kaynak olan Atikhisar Barajı kirletilirken aklınız neredeydi! Biz bunların ne anlama geldiğini biliyoruz. Kapitalizmin saldırgan, acımasız ve çirkin yüzü her yerde, her zaman karşımıza çıkıyor. Daha dün kovid19 krizinden dolayı insanlar evlerinden çıkamayacak nasıl olsa, şu Salda Gölü’nü halledelim diye inşaata başlamadınız mı? Şimdi sıra Çanakkale-Kirazlı’ya mı geldi? Kehanet gibi olmasın ama muhtemelen yeniden ağaç ve doğa katliamını sürdürmek için krizi bahane ederek ‘altın arama faaliyetleri’nin önündeki engelleri temizlemeye; salgını ‘Allahın bir lütfu’ olarak kullanmaya cüret edeceklerdir. Bu vesileyle yapılan tüm baskı ve yıldırma politikalarını kınıyor ve protesto ediyoruz. Unutmayın ki Kazdağları’nın üstü sizin lanetli altınınızdan daha değerlidir! Kazdağlarına Sahip Çıkalım! Birleşe Birleşe Kazanacağız!” denildi.
(Seçkin Sağlam)