Kaygı verici...

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası Çanakkale Şube Başkanı Sevil Ural, dün yaptığı açıklamasında AKFA dosyasına değindi. 2. Kordon`un devamı olan aksın Kepez`e kadar kentlinin kullanımına açılması gerektiğini ifade eden Ural, “Denizle ilişkisi önemli olan Çanakkale Kentin de I. Kordon ve 2. Kordon ile oluşturulan sahil kıyı aksı kentlinin bir araya geldiği rekreasiyon alanları olmuştur. Çanakkale Belediyesi’nin hayata geçirmiş olduğu çevre düzenleme projeleri ile birlikte bu alanlar kentliyi çeken daha da cazip mekânlara dönüşmüştür. Bu bağlamda bir nevi 2. Kordon’un devamı olan kıyı aksının Kepez Beldesi’ne kadar kentlinin kullanımına açık alanlar olarak değerlendirilmesi, bu alanların zaman zaman genişleyip geçiş alanlarına dönüştürülerek, engelsiz kullanıma açık düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Kıyı kumsalını dolgu ya da diğer müdahalelerle kaybetmeden yapılacak çalışmalar bölgenin doğal güzelliğini de ortaya çıkaracaktır. Bu alanların iyi planlaması kentin denizden görünen siluetine de katkı yapacaktır ve bu konu Çanakkale’de yaşayanların çözüm üretilmesini talep ettiği bir konudur. Bu bölge üzerinde alınacak imara yönelik ana kararların Çanakkale halkının en yüksek oranda ve ayrım gözetmeksizin, sosyal donatı alanları ( çocuk oyun alanları, piknik yerleri, kafeler, denizin kullanılabileceği faaliyet alanları vb…) mikro ölçekte Yelken Kulüp örneği göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sivil toplum örgütü olarak temennimizdir” dedi.

 

Belediye Meclisi kararı ile yapılaşmanın ve betonlaşmanın arttırılmasını “kaygı verici” olarak değerlendiren Ural, “Valiliğimizin ve Belediyemizin birlikte çözdükleri İskele Meydanı kent halkına açıldığında nasıl kullanılabilir olduğunun ve şehrin nefes aldığını bir göstergesidir. Talebimiz bu alanlar için de aynı hassasiyetin gösterilerek planlanmasıdır. Bu bölgenin belediye meclis kararları doğrultusunda yapılaşmaya açılması endişe uyandırmaktadır. Hele hele emsal oranlarının yükseltilerek yoğunluğun arttırılması kaygı vericidir. Kent belleğine katkıda bulunacak yapıların korunarak, restore edilerek yeni fonksiyonlar yüklenerek kente yeni odak alanları kazandırılmalıdır. Korunması gerekmeyen, işlevsiz, yapısal ve tarihsel bir değeri olmayan yıkıntıların temizlenerek kara ile denizin buluştuğu noktalarda denizin görsel olarak kent içine nüfus edebildiği alanlar yaratılmalıdır” ifadelerini kullandı.