Karanlık Liman’da balıkçıların talebi; “Liman” ve “barınak”!

Çanakkale’de Cumartesi akşamı başlayan ve Pazar sabahına kadar devam eden şiddetli yağmur ve lodos, Karanlık Liman’da balıkçıların iskelelerini ve ağlarını yıktı. Balıkçılar, iskele ve barınak istiyor.

1494

Cumartesi akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış ve fırtına tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de etkili oldu. Su taşkınları meydana gelirken, vatandaşlar zor anlar yaşadı. Hava muhalefetinin en olumsuz etkilediği sektör ise bir kez daha balıkçılık oldu. Şiddetli yağmur ve lodosun etkisiyle, deniz dalgaları 2 metreye kadar ulaştı. Çanakkale Merkeze bağlı Karanlık Liman olarak bilinen bölgede 4 iskele fırtınaya teslim oldu. Cumartesi gününü pazara bağlayan gece kopan fırtına balıkçılara zor anlar yaşattı. Balıkçılar gece saatlerinde sahile inerek malzemelerini kurtarmaya çalıştı. Ağ, iskele ve diğer zararın maliyetinin 500 bin lirayı geçeceği ön görülüyor. Balıkçıların, yıllardır yetkililerden tek talebi; güvenli barınak ve liman.

“Duman olduk”

Balıkçı Ahmet Koça iskele için müracaatları olduğunu ifade ederek, “10 ağ vardı, kala kala ikisi kaldı. Duman olduk. Yarı yarıya kullanabilir durumda. Devlet büyüklerimize de gideceğiz. Bir barınak istiyoruz. Vaziyete bakın. 20-30 sene geçti. 20-30 kere müracaat ettik. Kimsenin umurunda değil. İnşallah valimiz dertlerimize çare olur” dedi.

“Denizin içi ağ dolu”

Koça, aldıkları paranın zararı karşılamadığını ifade ederek, “Mazot paralarını kurtaramıyoruz. Aldığımı 5 lira, zararımız 100’er lira. Bir canımızdan olmadık. Denizin içi ağ dolu. Arkadaşımızın iskelesi gitti. 100 milyar zararı var. Kazandığı 100 milyar değil. En baştaki iskele tamamen gitti. Son anda büyük kayıklarımızı limana götürdük de biraz kurtardık. Gece yarısı kaçan kaçana. İnsan canıyla mı uğraşacak? Malıyla mı” diye sordu.

“Canımızı zor kurtardık”

Belirli aralıklarla fırtınanın limanda büyük hasar yarattığını ifade eden Koça, “2-3 sene de bir böyle oluyor. Gidiyor elimizdeki her şey. Deniz talaşlarının altı ağ dolu. Kayıp, gitti. Sermaye de gitti. En ufak ağın maliyeti 8-10 bin kira. 10 tane ağ gitti mi 80-100 bin lira. O kadar da kazanmıyorduk. Sermaye gitti. En uygun yere, İntepe altına bir barınak yapılsa bize yeter. Çok memnun oluruz. Dalga kıran olsun ne olursa. Yeter ki bu zulümden kurtulalım. Geceleri uykumuz kaçtı. Canımızı zor kurtardık. Bu talaşların üzerinden zor çıktım. Devlet bize 4 bin lira destekleme veriyor. Biz 4 bin liraya biz mantarını kurşununu alamayız” sözlerine vurgu yaptı.

“Kurşunun kilosu 150 lira”

Yalçın Ataylar ise kayıp ağların önemine dikkat çekti. Ağlardan geriye kalan parçaların yeni ağ yapımında da kullanıldığını ifade eden Ataylar; malzemenin yanı sıra işin içinde emeğinde olduğunu vurguladı. Ataylar, “Kurşunun kilosu 150 lira. Mantarın tanesi 14 lira. Bir ağı 20 bin liraya yaparsın. Elinde kuşun mantar varsa en azından maliyeti yarıya indirecek. Kaybolduğu zaman bu nedenle daha kötü” dedi.(Damla Yeltekin – Duygu Yılmaz)

Paylaş