Seçim sürecinin üniversitenin imajına yakışır bir şekilde geçmesini temenni eden ÇOMÜ Rektör adayı Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, her bir rektör adayının sağduyulu hareket edeceğine inandığını belirterek; “Üniversitemizin 2015-2019 dönemi rektörlük seçimi için girilen süreçte yaşananlar entelektüel şiddet boyutlarına ulaşmış ve akademisyenlerimizin ve gözbebeğimiz üniversitemizin imajına zarar verir duruma gelmiştir. ÇOMÜ’lü akademisyenler olarak rektörlük seçim sürecinin üniversitemizin saygınlığına halel getirmesine asla müsaade etmeyeceğiz. ÇOMÜ, ne ilk kez rektör seçiyor ne de son kez seçecektir. ÇOMÜ’nün geleceğine bırakacağımız en büyük miras, kurumsallaşmış, gelenekleri, akademik kültürü ve ekolü olan bir ÇOMÜ’dür. Bu miras birilerinin kişisel hırs, ego ve ihtiraslarına kurban edilemez, küçük hesaplar uğruna harcanamaz. Makamlarda oturanlar geçicidir, makamlar ve kurumlar kalıcıdır. ÇOMÜ de uzun yıllar bilime, Çanakkale şehrine ve ülkemize ilkeli ve başarılı akademisyenleri ile hizmet edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Üniversitelerde rektörlük seçimlerinin yöntemi bellidir. Seçimler üç aşamalı yapılmaktadır. Mevcut kanunlar göre, birinci aşamada üniversitelerde seçim yapılır ve bu meşrudur. İkinci aşamada YÖK’te seçim yapılır ve bu da meşrudur. Üçüncü aşamada Cumhurbaşkanlığı tarafından seçim yapılır, bu da meşrudur. Bunun dışında rektör seçme gibi bir yöntem bulunmamaktadır. Öğretim üyelerimizin, akademik üslup, akademik nezaket ve akademik zarafet içinde birinci aşamadaki görevlerini ilkeli, vicdanlarının sesiyle ve kendilerine yakışır bir şekilde yerine getireceklerinden asla şüphemiz yoktur. Öğretim üyelerimizin, üzerilerinde yapılan algı operasyonlarını, yürütülen psikolojik harekât faaliyetlerini, uygulanan beyaz, kara ve gri propaganda tekniklerini, seviyesiz ve etik olmayan seçim taktiklerini boşa çıkacaklarına olan inancımız tamdır. Akademisyenlerimiz hizmet üreten, eser meydana getiren, üniversitemizin, Çanakkale’mizin ve Türkiye’mizin geleceği için hayal kuran ve bu hayalleri gerçekleştirmek için yoğun bir tempoda çalışan ilkeli ve vicdan sahibi bireylerdir. Tamamen kişisel hırs ve öfkeden kaynaklı konular üzerinde akademisyenlerimizin bir kısmı, maalesef toplumun önünde internet siteleri aracılığıyla kimi takma isimlerle, kimi gerçek isimleriyle tasvip edilmesi söz konusu bile olamayacak üslup içinde, hakaretlerle, yalan ve iftiralarla dolu tartışmalar içine girmektedirler. Buralarda bu meslektaşlarımızın kendi gibi düşünmeyen akademisyenler için sarf ettikleri sözleri büyük bir üzüntü ve utanç içinde izlemekteyiz” dedi.
“Endişeliyiz”
“Rektörlük seçim işlemleri sonuçlandıktan sonra biz akademisyenlerin, birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüzün kalması lazım” diyen Karaayvaz; “Telafisi mümkün olmayan karalayıcı, incitici, aşağılayıcı ifadelerin, birbirimize olan muhabbetimizi soğutmasından ve kalıcı gönül kırıklıklarına neden olmasından endişe etmekteyiz. Böyle bir sonuç asla kabul edilebileceğimiz bir durum değildir. Akademisyenlerin değişik görüş ve fikre sahip olmaları doğaldır ve olmaları da gerekir. Ancak görüş ve fikirleri dile getirirken şiddete başvurmaları veya şiddeti özendirmeleri tasvip edilecek bir durum değildir. Hele fanatizm derecesinde bir taraftarlık duygusu içinde, akademisyenleri saflara ayırmak, tahkir etmek, hakaret etmek hiçbir akademik ve insanî değer yargısıyla anlatılamaz ve açıklanamaz. Şiddeti yaratmak, şiddeti uygulamak veya şiddete taraftar yaratarak, bu taraftar kitlesi arasında özendirmek ne akademik özgürlüklerle ne de fikir özgürlükleriyle açıklanabilir. Biz hiçbir surette seviyesiz ve kısır tartışmaların içinde olmadık ve olmayacağız. Her platformda projeleri ve akademisyenlerimizin çalışma imkânlarının artırılması ile ilgili konuları konuşacağız. Önemli olan kişilerin ve ekiplerinin çıkarları değil, akademisyenlerimizin ve ÇOMÜ’nün menfaatleridir. ÇOMÜ’nün menfaatleri ise Çanakkale’nin ve Türkiye’mizin menfaatleridir. Gelecekte birlikte çalışacağım arkadaşlarımın aralarında kırgınlıkların olması özlediğimiz ve hayalini kurduğumuz, ÇOMÜ’nün, Çanakkale’nin ve Türkiye’nin menfaatleri açısından problem yaratacağı kanısındayım. Gelin bu çatışma ve kirli ortamı hep beraber sevgi, saygı, muhabbet ve barış ortamına çevirelim. Ben hazırım. Ya siz? Seçim sürecinin üniversitemizin imajına yakışır bir şekilde geçmesini temenni ediyor, her bir rektör adayımızın sağduyulu hareket edeceğine inanıyor ve bu süreçte her birine başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.